44. Bölüm

103 8 14
                                    

Çooooooook uzun süre sonra tekrardan selaaaam🦋

Gözlerim aralandığında başımın ne kadar çok ağrıdığını hissettim. Büyük ihtimalle geçen akşam mükemmel evlenme teklifinden sonra yaptığımız parti iyi gelmemişti. En azından hepimizin buna ihtiyacı olduğundan emindim.

Yatağımın bir ucundan diğer ucuna doğru döndüm ve yavaşça ayağa kalktım. Elimi kaldırdım ve parmağımda bana ışıltısıyla göz kırpan yüzüğüme baktım.

"Sanada günaydın!"dedim ve heyecanla ayağa kalktım. Artık çok kararlıydım yüzümde ki gülümsemeyi kimse alamazdı benden.

Hızlıca tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım ve aşağı indim. Etraf şaşırtıcı bir şekilde aşırı sessizdi.

Salona yaklaştığımda bir kaç kişinin fısıldamasını duydum. Anladığım kadarıyla biri Akın'dı ama diğer ses tanıdık gelmiyordu.

Salonun kapısına biraz daha yaklaştım ve fısıldamaları duymaya çalıştım.

"Sevdiğim kadınla evlenecek olmam seni koruyamayacağım anlamına gelmiyor!"dedi Akın yüksek sesle. Kaşlarım çatılmış karşı taraftan gelecek cevabı bekliyordum.

"Anlamıyorsun! Bu şekilde ilerleyemeyiz. Herkesi tehlikeye atıyorsun."dedi karşı taraftan gelen kadın sesi.

"Benim işime karışmaya mı başladın? Bana sadece güvenmen gerekiyor! Asıl sen benim özel hayatıma karıştığın sürece ilerleyemeyiz."dedi Akın. Neler oluyordu bu evde?

Kapının kolunu elimle kavradım ve tek hamlede içeriye daldım. İki şaşkın yüzde bana bakıyordu. En az onlar kadar bende şaşkındım. Odaya bir anda dalmayı planlamıyordum.

"Ece uyanmışsın."dedi Akın kocaman gülümsemesiyle. Yanında duran sarışın kızda benim odamda karşılaştığım kızdı.

"Uyandım."dedim huzursuz bir şekilde ve kendimi koltuğa attım. Kızın yüzü düşmüştü. Akın boğazını temizledi.

"Ben sizi tanıştırmayı unuttum..."dedi Akın ve kız sözünü kesti.

"Dilan ben."dedi ve elini bana doğru uzattı. Gözlerim sadece Akın'a dönüktü. Kafamı yavaşça Dilan'a çevirdim ve samimiyetsiz bir şekilde gülümseyip elimi uzattım.

"Ece."dedim ve elini sıktım. Akın ortamda ki gerginliği yok etmek için hızlıca konuya girdi.

"Güzelim, herkes dışarıya çıktı. Bizi baş başa bırakmak için."dedi yanıma oturarak. Elimi çektim ve Akın'a gülümseyerek döndüm.

"Pek baş başa gözükmüyoruz."dedim imalı bir şekilde. Akın tedirgin bir şekilde kafasını Dilan'a çevirdi.

"Baş başa olacaktık aslında ama Dilan acil konuşmamız gerekiyor diye geldi."dedi. Göz devirdim.

"Konu neymiş?"dedim Akın'a yanımızda olan Dilan'ı yok sayarak.

"Konu benim ve sizin can güvenliğiniz Ece."dedi Dilan konuşmaya atlayarak. Sanırsam yok sayılmaktan sıkılmıştı.

"Bizim can güvenliğimiz neden tehlikede olsun?"dedim kaşlarımı çatarak. Akın alnını ovuşturdu.

"Anlatmadın mı sevgiline?"dedi Dilan. Gerçekten bu ikisi arasında ne geçiyordu anlamıyordum? Üstelik bu kızda ki bu samimiyet nereden geliyordu?

"Dilan senin gitme vaktin gelmiş şoföre söyle seni bıraksın."dedi Akın ayağa kalkarak. Benden neyi saklıyordu? Hızlıca ayağa kalktım ve Akın'ın önüne geçtim.

"Önce bana her şeyi anlatacaksınız kaçmak yok."dedim ve Dilan'a döndüm. Dilan oldukça memnun gözüküyordu. Derdi neydi?

"Benim ailem bizi evli biliyor."dedi Dilan çat diye. Gözümün karardığını hissettim. Evli biliyor da ne demekti? Bu iş görevlikten çıkmıştı. Üstelik bu görev bile sayılmazdı değil mi?

En Güzel Renk GözlerinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin