"Sizin için yemek hazırlattım."dedi Ceren gülümseyerek. Masaya oturduk. Araz en başa oturmuştu ben ve Ceren'de Araz'ın yanına karşılıklı oturmuştuk. "Sen kaç yaşındasın Ece?"diye sordu Ceren. "Yirmi bir yaşındayım ben."dedim gülümseyerek. Evimi şimdiden özlemiştim. "Abimle nasıl tanıştınız? Mimar mısın sende?"dedi Ceren bir anda. Çok güzel bir soruydu. "Biz uçakta karşılaştık."dedi Araz araya girerek.
Ceren gözlerini kocaman açtı ve bana baktı. "Uçakta mı tanıştınız?"dedi anlamaya çalışarak. Şaşıralıcak ne vardı ki bunda? Ne mi vardı? Daha sabah tanıştığın adamın evinde akşam yemeği yiyorsun Ece. "Evet öyle oldu."dedim gergin bir şekilde. Araz gerildiğimi anlamıştı. "Bensiz buralar nasıldı Ceren hanım biraz da sen anlat."dedi konuyu değiştirerek. Ceren gülümsedi ve uzun uzun anlatmaya başladı. Konuşmaları hiç dinlemiyordum çünkü ilgimi çekmiyordu. Akın'ı özlemiştim ama o beni özlemiş miydi?
Akın'ın anlatımıyla
Ece gideli altı saat olmuştu. Aklım ondaydı ama başının çaresine bakacağına adım gibi emindim. Şuan yanında olmam gereken kişi Balım'dı. "Daha iyi misin?"dedim Balım'a dönerek. Ece gittiğinden beri salonun ortasında oturup etrafı izliyordu. Abisinin sırlarını öğrenmek ona ağır geliyordu. Peki abisinin sırlarını aslında benim de hep bildiğimi bilse ne yapardı?
"İyiyim Ateş teşekkür ederim."dedi ruhsuz bir şekilde. Sanki bu eve ilk defa gelmiş gibi etrafı izlemeye devam ediyordu. "Ece haklı mı sence?"dedi sessiz bir şekilde. Zamanla ona hak vereceğini biliyordum. "Bilmiyorum belki de haklıdır."dedim tarafsız durmaya çalışarak. "Abim gerçekten benden kızını mi sakladı?"dedi Balım gözlerini bana dikerek. Saklamamıştı çünkü o da yeni öğrenmişti.
"Abin geri gelecek Gölge bana inan."dedim Balım'ın omzuna kolumu koyarak. Balım ne kadar benim kardeşim olmasa da onu hiç bir zaman Mine'den ayırmadım. "Ece nerededir şimdi?"dedi mahçup gözlerle bana bakarken. Verdiği tepkinin fazla olduğunu kendiside biliyordu ve oldukça pişmandı. "Bilmiyorum. Telefonu da yok nasıl bulacağız onu da bilmiyorum. Sanırım onun bize geri dönmesini bekleyeceğiz."dedim iç çekerek.
"Ya gelmezse."dedi Balım kısık sesiyle. Benim de kendime sormaktan korktuğum soru buydu. Ya gelmezse ya da gittiği yerde babasına yakalanırsa. Ya da aşık olursa. "Gelmezse ben onu bulur geri getiririm çünkü o salak kesin yolunu kaybetmiştir."dedim ortamı yumuşatmaya çalışarak. Balım'ı yatırıp bir an önce Kartal'la buluşmam gerekiyordu.
"Hadi güzelim seni yatırayım da dinlen."dedim Balım'ı ayağa kaldırmaya çalışarak. Balım hiç zorluk çıkarmadan itaatkâr bir şekilde kalktı ve odasına gitti. "İyi geceler Ateş."dedi gülümsedim. "İyi geceler Gölge."dedim ve hızlıca odama gittim. Telefondan Kartal'ın numarasını çevirdim.
Kartal: Efendim kardeşim.
Akın: Abi Ece gitti.
Kartal: Ne demek gitti nereye gitti?
Akın: Bilmiyorum sana gelmedi mi?
Kartal: Hayır gelmedi ben sizdedir diye rahattım oğlum nerede bu kız?
Akın: Bilmiyorum abi telefonu da yok nerede öğrenemiyorum.
Kartal: Telefonuna ne oldu?
Akın: Serkan arabadan dışarı atmış.
Kartal: Kafana sıçayım Serkan!
Akın: Ben kapatıyorum abi bir haber alırsan bana da söyle merak ederim.
Kartal: Tamamdır kardeşim dikkat edin kendinize onlar sana emanet.
Akın: Tamamdır abi sizde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Güzel Renk Gözlerin
Teen FictionEce babasız ve anne sevgisi olmadan büyümüş bir kız çocuğudur. Küçüklüğünde onun için güzel olan iki şey vardır Defne ve Serkan. Bir gün bir arkadaş grubunun içinde bulur kendini ama bu arkadaş grubu sıradan gruplara benzemez. Bir ajan çetesinin içi...