50. Bölüm (Final)

24 2 0
                                    

6 ay sonra
"Balım, çok güzelsin."dedim karşımda duran büyüleyici elbiseye ve beyazın en çok yakıştığı kişiye bakarak. "Teşekkür ederim."dedi Balım derin bir nefes alarak. Bugün büyük ailemizde ki son bekar çiftimizin düğünü vardı. Onları da evlendirdikten sonra benim için her şey tamamlanacaktı.

"Özgür bu dünyadaki en şanslı adam."dedi Umut kucağında ki Melodi'yi susturmaya çalışarak. Bu bebek gerçekten çok fazla ağlıyordu.

"Bende en şanslı yeğenim. Halama bak çıtır."dedim ve kahkaha attım. Hepsi şaşırmış bir şekilde bana baktığında gülmeyi kestim. Sanırım şakalarım sadece bana komik geliyordu.

"Abim nerede?"dedi Balım. Elbisemin cebinden telefonumu çıkardım ve babamı aradım. Meşgul çalıyordu. "Açmıyor."dedim ve bir kere daha aradım. Telefon açıldığında karşı taraftan ses gelmiyordu.

"Baba?"dediğimde bir sandalyenin devrilme sesi kulaklarıma doldu. Oturduğum koltuktan aniden kalktığımda herkes bana bakıyordu.

"Ne oldu?"dedi Balım. Onu korkutmamak için gülümsedim ve odadan hızlıca çıktım. "Baba iyi misin?"dedim kısık sesle. Karşı taraftan hala ses gelmiyordu.

"Ece?"dedi uzun süredir duymadığım ses. Kalbime sancı bir bıçak gibi saplandığında elimle duvardan destek aldım. "Babanla biraz görüştük ama senin yerini söylememekte ısrarcı. Hazır sende aramışken sana mı sorsak?"dediğinde elim istemsizce karnıma gitti. Bu şerefsizin sesini duymak bana o günü hatırlatıyordu. "Babamı bırak piç kurusu!"diye bağırdım.

"Lütfen, bu tarz şeyler sana yakışmıyor. Bana yalan söylemenin bedelini henüz sende kocanda ödemediniz."dediğinde gözlerim yaşlarla dolmuştu. Bebeğimizi almıştı bizden daha ne istiyordu? "Dilan seninle. Ne istiyorsun sen Allah'ın belası."dedim sinirle. "Seni."dediğinde nefesim kesildi. "Benimle evlen. Herkes rahat yaşasın."dedi. Kalbim çıkacaktı. Yere yığılmama çok az kalmıştı.

"Esat, aklın varsa karşıma çıkmazsın. Bebeğimi benden aldığın gibi canını alacağım senin. Babamı da er geç alacağım. Onun kılına zarar gelirse seni öldürmekten beter ederim duydun mu beni şerefsiz!"diye bağırdığımda herkes odadan çıkmıştı.

Telefon yüzüme kapandığında derin nefesler almaya çalışıyordum. Ne yapacaktım şimdi? "Kimdi o?"dedi merdivenlerden çıkan Oğuz. Ne zamandır orada duruyordu? "Kimse."dedim nefesimi kontrol etmeye çalışarak. Yalan konusunda hiç iyi değildim.

"Abim nerede?"dedi Balım. Gözlerine bakamıyordum çünkü bende bu sorunun cevabını bilmiyordum. Kimin yanında olduğu belliydi ama nerede olduğu belli değildi. "Oğuz."dedim kesik çıkan sesimle.

Oğuz, hızlı adımlarla yanıma geldi. "Babamı almış."dedim ve titreyen ellerimi koluna sardım. "Kim almış?"dedi Mine anlam vermeye çalışarak. Gözlerim sadece Oğuz'daydı çünkü şu an beni anlayacak tek kişi oydu. Diğerlerine hiçbir şey söylememiştik.

"Sakin ol."dedi Oğuz beni sakinleştirmeye çalışarak. Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Ona bir şey olursa ne yapacağım."dedim titreyen çeneme inat konuşmaya çalışarak.

"Burada ne döndüğünü bize söyleyecek misiniz?"dedi Umut. İkimizde birbirimize bakıyorduk. Onları bu oyuna sokmak istemiyorduk. Çünkü hepsi bu işe giremeyecek kadar normal hayata dönmüştü.

"Esat, babamı kaçırmış."dedim kısa ve net bir şekilde. Bilmeleri gereken tek şey buydu. Balım bir anda dizlerinin üzerine çöktüğünde arkasında damatlığıyla duran Özgür onu kollarından tuttu. "Akın'ı ara."dedi Oğuz kendinden emin bir şekilde. Onunla iş birliği yapmak istemediğini biliyordum ama onun yardımına ihtiyacımız vardı. Sadece ikimiz bu işin altından kalkamazdık.

En Güzel Renk GözlerinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin