~1 Yıl Sonra~
~1 Eylül 1963~Akşam saatleri,Stadtler's Restaurant'ta bir yandan kahvemi içiyor bir yandan hem saati hemde etrafı kolaçan ediyordum.Kahvemi içerken kafamı kaldırdığımda gözüme çarpan yazıyla sinirlendim.
"SADECE BEYAZLAR"
Yüzümü buruşturduğumu belli etmeden kahvemi içmeye devam ettim.Yanıma oturan kadın ağzına sigarasını koydu ve bir türlü yanmayan çakmağını yakmaya çalışıyordu.
Kadın:Hey baksana!Ateşin var mı?
Gülümsedim ve elimi cebime attım.Bir şey demeden bir elimle çakmağı yakıp sigaraya tutarken diğer elimle siper ediyormuş gibi yaparken kadının kolundaki bileziği aldım.
Sigarayı yaktıktan sonra kahvemin son yudumu alıp kapıya yöneldim.Kapıda bir anda önüme çıkan adama çarpıp ellerimi havada sallayarak özür dilerken adamın pahalı kol düğmeleri cebime girmişti bile.
Adam: Dikkat etsene!
Dışarı çıktım ve kenarda körkütük sarhoş iki adam oradan geçen kıyafetlerine ve surat haline bakılırsa çaresiz olan küçük çocuğa sataşıyorlardı.Yavaşça yaklaştım.Planım vardı.
Eleven:Selam beyler.
İkisininde yüzünde büyük bir gülümseme belirdi.
Adam:Selam güzellik.
Kafamda ters takmış olduğum şapkayı çıkartıp saçlarımı salladım.
Eleven:Hadi ama burada ben varken küçücük kızla ne yapacaksınız.
Adamlar oturdukları yerden zar zor ayağa kalkmaya çalışırken kıza döndüm.
Eleven:*sessizce*koş hadi evine git.
Kız:peki ya sen?
Eleven:Ben başımın çaresine bakarım hadi git.
Kız koşarak uzaklaşırken kolunu tuttum.
Eleven:Dikkat et!
Giderken eline pahalı kol düğmelerinden birini tutuşturduğumu bir kaç metre öteye gittikten sonra farketmişti.
Elimle "gelin"işareti yaparak sarhoş adamları ara sokağa çektim.Duvarın kenarına saklandım.Heyecanla düşe kalka koşarak geldiler.Bir anda karşılarına çıkıp birinci adamın çenesine dirseğimle yumruk atıp bayılttım.Diğerini de duvara yaslayıp bacağımdaki kemerden bıçağımı çıkarttım ve boğazına dayadım.
Eleven:Siz erkekler hiç değişmeyecek siniz değil mi?
Adam feci korkmuş,rengi solmuştu.Onu bu halde bırakırsam polise giderdi.Ama polis sarhoş olduğu için ciddiye almazdı.Yine de bu riske girmek istemedim.Bıçağımın tersiyle kafasının arkasına vurdum ve bayıldı.
İkisini de yerde bıraktım.Nasıl olsa uyandıklarında hiç bir şey hatırlamayacaklardı.Yerden şapkamı alıp yine ters taktım ve yüzüme gelen saçımı üfledim.Bıçağımı kemerime koyup yolun karşısındaki kuyumcuya doğru ilerledim.
Eleven:İyi akşamlar Herald
Perdenin arkasından çıkan hafif yaşlı bir adam bana bakıp durdu.
Herald:Yine mi geldin Eleven.Bu işleri ne zaman bırakmayı düşünüyorsun?
Kolumdaki saate baktım.Cebimden kol düğmelerini çıkartıp masaya koydum.Eleven:Çok lazımmış gibi sorduğun sorularına ve aşırı anlam içeren konuşmalarına vaktim yok Herald.Ne kadar ediyor söyle.
Oflayarak düğmeleri aldı parayı verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2.HAYAT?-The Umbrella Academy
AçãoDaha önce gelmediğim bi yerde uyandım daha önce görmediğim bi kişi beni kurtardığını söyledi ama neyden? Yaptığı açıklamadan birşey anlamadım çünkü nerde olduğumı ve neden orda olduğumu bilmiyordum,ben...kim olduğumu hatırlamıyorum... Not:"Five Harg...