38.Bölüm

507 35 18
                                    

Balkondan gelen ayak sesleriyle oraya yöneldik.Arkalarından vuran ışıkla yüzleri görünmüyordu.Önümüzde bize doğru yaklaşan tanıdık biri vardı.

Ben:Baba,bu pislikler de kim?

Şemsiye Akademisi:Siktir...

Klaus:Ben...

Luther:Sahiden sen misin?

Ben'di.Bu çok tuhaf hatta...imkansızdı.Kafam iyice allak bullak olmuştu.Aslında son bir kaç saattir olan herşey kafayı allak bullak ediyor.

Diego:Balkondaki acayip tipler de kim?!

Regginald:Onlar Serçeler... çocuklarım.

Bir anda küçük şiddetli bir deprem oldu.Yani tam olarak deprem olmadığına emindim ama başka bir açıklama bulamadım.Avizeler sallanıyor,vazolar düşmek üzereydi.

Five:Afedersin,çocukların mı? Bu mümkün değil ihtiyar...

Regginald: Tabi ki mümkün.Benden daha iyi mi bileceksin?

Balkondakiler aşağı indiler.

Klaus:Herkes Ben'i görüyor değil mi?

Ben:Güzel şapka Sundance...

Regginald:Kendilerine Şemsiye Akademisi diyorlar.Entrikacı,hain ve geçimsiz bir grup. 63'lerin sonbaharında Dallas'taki iş gezimde bana musallat olmuşlardı.Uyarayım,babaları olduğumu iddia ediyorlar.

Allison:İddia mı? Five neler oluyor?

Gözüm masada bıraktığım çantaya çarptı.Onu alıp burdan gitmeli ve bir şekilde bunu düzeltmeliydik.Bekle... ya El buraya gelirse...ve geldiğinde beni bulamazsa?

Serçelerden başta olan uzun boylu emser adam konuştu.

Marcus: Doğru mu söylüyor?

Vanya:Hain olduğumuz doğru değil.

Klaus:Ah bu konuda henüz amatör sayılırız.

Vanya:Ama biz onun çocuklarıyız ve burası bizim evimiz.

Luther:Evet,evet.Biz burada büyüdük.

Yüzünde değişik yaraları olan konuştu.

Alphonso:"Evet,evet.Burada büyüdük"

Güneş gözlükleri olanla güldüler.

Uzun saçlı olan konuştu.

Sloane:Burada büyüseydiniz fark ederdik öyle değil mi?

Luther:Merhaba.Ben Luther.

Elini uzattı.Kız gülümsedi.Tam bir aptalsın Luther.Umarım bunu yüzüne söylediğim gün gelir.

Allison: Tamam.Bakın.Hiç biriniz buraya ait değilsiniz.

Fei:Oh tamam.Eşyalarımızı toplayıp çıkalım o zaman.

Havada uçan renkli küp parçası değişik sesler çıkarttı.Hepsi anlamış olmali ki gülmeye başladılar.Ben hariç.

Ben: Beni öldürüyorsun Chris...

Kapıdan o girdi.Annem.Daha...farklı görünüyordu.Yorgun.Telaşlı.

Grace:Misafir beklemiyordum.Bu kadar zamanda elimden ancak bu kadarı geldi.

Zorla konuşuyordu.Devreleri yanmıştı sanki.

Diego:Anne...

Siyah saçlı kız konuştu.

Jayme:Anne mi? O bir robot.Sapık herif.

Diego:O robot değil.

Luther:Hey ona öyle deme.

2.HAYAT?-The Umbrella AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin