2.HAYAT?-The Umbrella Academy

66.Bölüm

~Eleven'ın Anlatımı~

Uyandıktan sonra duşa girip üstümü değiştirdim. Şortlu tulum giyip istime hırka attım.

Aşağı indim. Karnım çok acıkmıştı. Allison'la karşılaştım. Suratına yumruk atacak diye ödim kopmuştu.

Allison: Günaydın:)

Eleven: Günaydın? İyi görünüyorsun.

Allison:İyiyim:) sende öyle görünüyorsun kardeşim.

Siktir. Başımıza Kugelblitz yağacak.

Allison:Aşağıda toplanıyoruz. Babam aile toplantısı istiyor.

Eleven:Sorması ayıp ne için tam olarak?

Allison:Planı var. Dünyayı kurtarmak için.

Bu konu hala kafamı karıştırıyordu. Artık çok geçti. Kabullenmeliydik. Ama bir yandan da ölmeye hazır değildim. Yaşayacak kocaman bir hayatım vardı. Hayallerim. Hayallerimiz... Ama babama güvenme fikri çok saçma geliyordu. Bu işte rahatsız eden bir durum vardı.

Allison: Five'la gelin. Tamam mı?

Ne desem bilemedim çünkü daha Five'a sormamıştım. Muhtemelen kabul etmeyecekti. Gülümseyip yanından ayrıldım.

Sonuç ne olursa olsun dinlemekten zarar gelmezdi. Gidip babamı dinleyio ona göre güvenip güvenmeme kararı alacaktım.

Açık büfeye ilerlerken Ben ve Klaus'un sesini duydum her yer darmadağan olmuştu. Klaus yarı çıplaktı ve Ben'in gömleği yoktu ayakkabısını arıyordu.

Klaus: Varya onu biraz daha yakından tanımaya çalışmaktan zarar gelmez. Öyle sevgi dolu ki şaşarsın.

Eleven:Kim?

Ben arkasını döndüğünde sırtındaki "Göt Herif" yazısını görüp kıkırdadım.

Eleven: Göt Herif?

Klaus gülmeye başladı.

Ben:Ne dedin sen?

Güldüm.

Ben sinirle orta parmak çekip uzaklaştı.

Eleven:Siz ikiniz dün gece burada ne boklar yediniz diye soracağım korkuyorum.

Klaus:Ha inanamayacaksın! Şimdi şöyle oldu.

Eleven:Bekle! Dinlemesem daha iyi.

Önümdeki bilardo masasına oturup kucağına yastık aldı ve gülümseyerek bana baktı.

Klaus:Ama ben dün gece Five'la açık büfeye değil yukarı çıktıktan sonra ne boklar yediğinizi zevkle dinlerim:)

Eleven:Öhm. Bahsetmişken o nerede?

Klaus: Dışarıda seni bekliyo- ama en son babamda gitti yani birbirlerini aşağı atmadılarsa-

Devamını dinlemeden bir kap puding alıp dışarı çıktım.

Regginald: Daha önce beni dinlemediğin için hayatın mahvolmuştu. Buna emin misin?

Eleven: Ve seni dinleseydi yıllar boyunca o akademide kalıp Serçe'ler gibi kafayı sıyıracaktı...ve Luther gibi.

İkiside bir anda arkasını döndü.

Regginald: Güzel madem ikinizde buradasınız-

Eleven:Geliyoruz.

Five:Ne?

Eleven:Ama bu aptal planına dahil olacağımız anlamına gelmiyor.

Five:Hayır gitmiyoruz.