2.HAYAT?-The Umbrella Academy

39.Bölüm

~Eleven'ın Anlatımı~

Eleven:Hadi lüften...işe yara artık hadi...

Gözümü kör eden beyaz ve ışık ve kollarıma batan taşların üstüne düştüm.

Beyaz ışık gözümü aldığı için hala bulanık görüyordum.Zorla ayağı kalkıp üstümü sirkeledim ve gözlerimi ovuşturdum.Gördüğüm manzara içinde kalakaldım.

Binalar parçalanmış,yıkılmış,alev içindeydi.Gökyüzü turuncu,kırmızı tonlarındaydı ama gün batımı olmadığına emindim.Binaların yere düşen parçalarının sesleri ve çıkan yangınlarda dolayı bir yanık kokusu vardı.Karanlıktı ama gündüzdü.

Binaların kırılan parçaları bazen yere düşmeyip havada yükseliyordu.Bunun nasıl mümkün olduğunu çözemedim ama tüm parçalar tek bir noktaya gidiyordu.Parçaları takip edip arkamı döndüm.Yine gözümü alan büyük sarı bir küre tüm dünyayı kara delik gibi yavaşça içine çekiyordu.Güneşe benziyordu ama olmadığına emindim.

~Five'ın Anlatımı~

Vanya:Tamam çocuklar.Sorun yok.En azından Çanta bizde. Yani en kötü ihtimalle geriye gidip düzeltebiliriz.

Klaus:Harika.

Five:O kadar kolay değil. Son olanlardan sonra buradan gidemey-

Luther:Tamam,tamam.Anladık işin çok zor eee?

Five:Çanta bende değil.

Allison:Five...çanta hangi cehennemde?

Sustum.Çantayı akademinin salonundaki masaya bırakmıştım ama oraya döndüğümde orada değildi.Neden Serçeler ağır büyük bi iş çantasını alsın ki? Tabi ne işe yaradığını bilmiyorlarsa?

Kalkıp yürümeye ve şu andan itibaren ne yapacağımızı düşünmeye başladık.Tanrım, El tam şu anda sana ihtiyacım var...

Allison:Ne yapıyoruz biz?

Klaus: Yürüyoruz...

Luther:Niye herkes bize bakıyor?

Diego: Çünkü kavgadan çıkmış Village People gibiyiz.

Diego Luther'ın koluna yumuşak bir darbe ile vurdu.

Luther:Hey!

Luther daha sert bi karşılık verdi ve Klaus onları ayırırken Diego onun şapkasını aldı.

Klaus:Hey Sundance şapkamı geri ver!

Gerçekten aptallar.

Five: Kesin şunu.

Allison:Tamam gidip Claire'i bulmalıyım.Sizinle sonra görüşürüz.

Vanya:Hey Allison, dur.Önce güvenli bir yere gidip temizlenelim,sonra onu buluruz.

Karşımızdaki binalarda büyük bir şekilde asılan Serçe Akademisi posteri vardı.

Luther: Nefret ediyorum onlardan...şunlara bakın, nasıl da aptal... kibirli-

Klaus:Yapabilirsin.

Luther:Ki-ki-kibirliler...

Klaus: Çalışmaya devam et koca oğlan.Eninse sonunda olur.

Allison: Gerçekten ne yapıyoruz biz?

Five:Yapacak daha iyi bir işin mi var Allison?

Digeo: Haklı.Başımızı sokacak mükemmel bir evimiz var da biz mi gitmiyoruz?

Herkes sustu.

Diego:En azında isteyerek gitmiyoruz.

Allison: Bu parkta yara bere içinde duramayız.