2.HAYAT?-The Umbrella Academy

51. Bölüm

Viktor geldi. Tam bişey demeden önümüzden geçerken Five kucağımdam ona seslendi.

Five:Hey. Vakit geldi.

Eleven:Harlan nerede?

Viktor:O...gitti.

Luther: Gitmesine izin verdin değil mi?

Viktor: Harlan'ın ölümü Kugelblitz' durdurmayacak. Sadece bir trajedi üstüne başka bir trajedi olacak.

Eleven: Harika

Viktor:Biz başka bir yol... Ben başka bir yol bulacağım.

Luther: Tebrikler Viktor. Her şeyi yok etmeyi başardın.

Eleven:Yine.

Five:Daha zeki olduğunu sanıyordum.

Viktor gözlerini devirerek uzaklaştı.

Böyle bencillik yapması doğru değildi. Her ne kadar Harlan'a değer versede burada sadece kendisini düşünmesi hiç doğrı değildi. Şimdi bu bize maaş olacaktı. Aklıma yapacak başka plan gelmiyordu. Böyle sona ermemeliydi düşünmeliydim.

Kafamı duvara gömüp derin bir nefes aldım. Five elini belime koydu.

Five: Yukarı çıkmak ister misin?

Eleven: Düşünmeliyim.

Yanından ayrılıp yüzümü yıkamaya gittim. Derin bir nefes aldım. Pencereden dışarı baktığımda o manzarayla karşılaştım.

Buraya gelmeden önce gittiğim yer. Kıyamet... Her yer yıkılmış... Paramparça olmuş...

Eleven:Olamaz... Hayır... Şimdi olmaz...

Gözlerimi avuşturdum. Geri geri adımlar atmaya başladım. Hala aynı şeyi görmeye devam ediyordum. Ayağım takılıp sırt üstü düştüm.

Yavaşça ayaklanıp istemeden pencereye yaklaştım.

Herşey normal görünüyordu. Annesiyle el ele yürüyen çocuklar, araba kornaları, yüksek binalarda asılı "Serçe Akademisi" posterleri, parlayan güneş, bulutlar...

Derin bir nefes aldım. Gerçek değildi. Sadece aklımda kalan bir görüntüydü.

Daha fazla yalnız kalmak istemediğim için aşağı indim. Bundan Five'a bahsetmeli miydim? Tüm olanlardan sonra onu telaşlandırmamalıydım. Zaten telaşlanacak bir şey de yoktu. Sadece uykusuzluktan gördüğüm bir halüsinasyondu.

Five, Klaus'la oturmuş bişeyler içiyorladı. Yanlarına gittim.

Klaus:Bu iş kafanı baya karıştırmış ha?

Eleven:Neymiş kafasını karıştıran?

Five:İyi misin?

Eleven:Evet. Neden olmayayım gayet iyiyim hiç bir sorun yok.

Klaus:Yalan söyleyemiyorsun kardeşim.

Five:Konuşalım mı?

Eleven:İyiyim dedim. Siz söylesenize neymiş kafa karıştıran?

Klaus:Ölümü atlatacağını, seninle beraber ölmeyi dilerken, senin tasarladığın bir cehennemin içinde tek kollu korkunç bir ihtiyar olarak öldüğünden falan bahsetti.

Eleven:Hiç sorma. Büyük Spoiler yedik.

Five:Şu dövme mevzusundan bahsetmiyorum bile.

Cebinden çıkarıp Klaus'a gösterdi.

Klaus:Ha ığh bu senin derin mi?

Dokunmaya başladı.

Five:Berbat. Böyle bir dövmeyi neden yaptırdım acaba?