2.HAYAT?-The Umbrella Academy

10.Bölüm

Five elinde iki fincan kahveyle odama geldi.Benimse ona sormak istediğim o kadar soru vardı ki.Bizim durumunuzun farklı olduğunu söylemişti.Ne kastediyordu.Belki de düşmanımdı.Ama bana söylemiyordu.Kullanıyor muydu?Bir yandanda benim düşmanım olmayacak kadar değer verdiği kesindi.Ayrıca Diego'yla olan anılarımı gördüm.Gerçekten en sevdiğim abim gibiydi.Gördüklerimden sonra başkası olsa Diego'ya Five'dan daha çok güvenirdi.Ama Five sadece bana bakışı ve davranışlarıyla güven veriyordu.Bana yeterince açık sözlü olmadığına emindim.Ama ona güvenmiştim.

Eleven:Diego neden bana çikolata diyor?

Five:Seni tanıyan herkes çikolataya olan düşkünlüğünü bilir.Ayrıca esmer tenli olduğun içinde Diego sana çikolata diyor.

Eleven:Peki,Vanya dünyanın sonunu bize kızdıktan sonra getirdiyse,şuanda hala bize kızgın olması gerekmez mi?Belki de bu yüzden on gün sonra dünyanın sonunu tekrar getirecektir.

Five: Haklı olabilirsin,ama onu da gördüm.Oda diğerleri gibi askerlerle savaşıp patlamayla öldü.Yine de belki bir etkisi olabilir.

Sonra onu panoma asılı fotoğraflardan iri yarı olan adamı gösterdim.

Eleven:Onun maçına gitmiştim.Onunla konuşacaktım ama sonradan mekandan atıldım.Bir daha da görmedim.

Five:Hadi onu bulalım.

Elliot'a not bırakıp çıktık.Tonks'u da evde bıraktık ve bir bara geldik.

Kapıda bizi bir dansöz kız karşıladı.Ağzında sakız olan sarı saçlı ilginç dans kıyafeti olan bir kızdı

Autumn: Merhaba tatlışlar, üzgünüm ama reşit olmayanları alamıyoruz.Babanızı mı arıyorsunuz isterseniz çağırabilirim.

Eleven:Ee biz Luthe...

Five:Bir arkadaşa bakıp çıkıcağız.

Five kolumdan tutup kızın kenarından bizi geçirdi.İçerde sahnenin başında dans eden kadınlar ve içki içerken dansözleri izleyen adamlar vardı.Masalardan birine oturup etrafa baktık.

Eleven:Şimdi ne olacak?

Five: Şimdi bekleyeceğiz.

Eleven: Buraya girmeden Luther'ı çağırabilirdik.Şuraya bak iğrenç bir ortam.

Five:İkimizinde aslında reşit olduğunu ve küçükken evden kaçıp kulüpte körkütük sarhoş olduğumuzu biliyor muydun?

Eleven:nE?

Five:Klaus bu konuda oldukça becerili.Her kavga ettiğimizde onun yanına giderdin.İkinizde deli gibi sarhoş olurdunuz.

Eleven:Bekle Klaus?

Söylediklerinden hiçbir şey anlamamıştım.Tam soracaktım ki kulağımıza bir ses geldi.

?:Burada olmak için fazla yaşlısınız.

Five:Seni de görmek güzel Luther.

Luther:Ne istiyorsunuz?

Five:Striptizci gibi başımızda dikilmeyi bırak da otur şuraya.

Kenardan sandalye çekip yanımıza oturdu.

Five:Ne zamandır buradasın?

Luther:Bir yıldır,eksik olma.

Five:El'de bir yıldır burada.Onu hiç görmedin mi?

Luther:Kafayı yedim sandım.Kaç yumruk yedim kendime gelmek için.Meğer gerçekten ölmemişsin.

Eleven: Yaşıyorum ama kim olarak bilmiyorum.

Luther kaşlarını çatıp Five'a baktı.Five yine yüzünü düşürdü.