17.Bölüm

618 40 23
                                    

Eleven:O kaçıyor mu?

Five:İçimden bir ses öyle diyor.

Lila:Gıcıklık olsun diye deniyorum ama gitme vaktimiz geldi.

Five:"Vaktimiz"derken tam olarak kimi kastediyorsun?

Five sinirlenmiş görünüyordu.Kaşları çatılmış,damarları kabarmıştı.

Lila:Gayet açık ve net söyledim ama.

Five:Kim olduğunu ve nereden geldiğini bilmiyorum.Ama her ne olursa olsun aynen geldiğin gibi siktir olup git.

Diego:O haklı Five,gitmeliyiz.

Lila:Hayatını kurtardım bacaksız!Tabi sonradan gelen sevgilin de öyle.

Sevgili mi? Lafın gelişi canım.

Lila:Ben olmasaydım senden geriye kısa şortun ve çorapların kalırdı.

Five:Sorun da tam olarak bu.Fazla iyisin.Çok soru soruyorsun.Çok şey biliyorsun.Dövüşmeyi de biliyorsun.

Diego farkına varmış gibiydi.

Diego:Haklı.

Lila:Başımın çaresine bakmayı biliyorum diye kötü mü oldum?Tanrım! Bişey söylesene.Eziliyorum burda.

Bana dönmüştü.

Eleven:Yorum yok.Açıkçası bir anda ortaya çıkıp aile olaylarına girmen beni de şaşırtmadı değil.

Five haklı çıktığını Lila'ya kanıtlarcasına gülümsedi.

Five:Gördün mü? Buradaki tek paranoyak değilim.Dinle,her kimsen,neyin nesiysen,yoluma engelsin.Bir daha karşıma çıkarsan seni öldürürüm.

Sondaki cümleyi bastırarak söyledi.Belimden tuttu ve yürümeye başladık.

Eve döndüğümüzde Luther oradaydı.Üstünde bornoz ve elinde kepçe vardı.Tavayı taşıracak kadar fazla yumurta pişiriyordu.

Eleven:Tahmin edeyim.Çok sevdiğin ve iyi baktığın sevgili Jack'in seni kovdu.

Luther:Sırası değil Eleven.

Five:Hayır bence tam sırası.Bize ettiğin onca laftan sonra ayağımıza gelmenin bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim.

Luther morali fena bozulmuş halde yarı sarhoş gibiydi.

Five:Karın mı öldü Luther?

Diego ve ben güldük ama Luther'ın bakışından sonra  hemen kendimizi durdurduk.Diego'ya yaklaştım.

Eleven:*sessizce*Cidden merak ettim.Luther'ın karısı var mıydı?

Diego:Kim? Luther'ın mı? Güldürme beni.

Luther'a ilk baktığınızda bulunduğu bedenden dolayı onu belalı,korkutucu bir tipmiş gibi hayal ediyorsunuz.İnsanlar sanki onunla konuşmaya korkuyorumuş gibi.Çünkü parmağını alnınızda şıklatsa yere yığılırsınız.Ama ona yakınlaştığımda farkettim ki çok saf ve aptal biriydi.Şaka değil gerçekten aptal.Fazla yumuşak her an kırılabilir ve alıngan biri gibiydi.

Diego ciddileşip olanları üstten anlatmaya başladı.Sinirlendiği çok açıktı.Kendi etrafında daireler çizip duruyordu.Bir de Lila ile olanlar...

Diego:Hayır, anlamıyorum.Sürekli.peşimdeler.

Luther:Kim?

Diego:İşte o... Hollandalı psikopatlar.

Five: İsveçliler, gerizekalı.Bu zaman çizgisine zarar vermeden bizi öldürmek için tutulmuşlar.

Diego:Ama neden şimdi?Sen buraya gelene kadar 3 ay kafam rahattı.

2.HAYAT?-The Umbrella AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin