16.Bölüm

617 35 4
                                    

Sustum.Sadece susabildim.Ne diyebilirdim ki ben onu sadece kardeşim olarak biliyordum ama o bana daha önemli biriymişim gibi davranıyordu.Vanya'dan,Diego'dan daha çok önemsiyordu.

Eleven: Başaramayacağımızı kim söyledi?

Gülümsedi.Tam konuşacakken arkada Diego'nun bir kadınla konuştuğunu gördüm.

Five:Ne oldu?

Eleven:O kadını tanıyor mu?

Five arkasını dönüp baktı.

Five:Siktir...bu imkansız.

Eleven:O kim five?

Five:Gidelim.

Elimden tutup yukarı çıkardı.

Üstümüze doğru gelen kalabalığı görünce kapının kenarına doğru çekti ve beni duvara yasladı.Birbirimize o kadar yakındık ki nefesini,kokusunu hissediyordum.Dikkati dağılmış bir şekilde bana baktı.Ben sadece neden öyle baktığını merak edercesine bakıyordum.Kafasını çevirip kimse var mı diye bakıp elimden tuttu.

Five:Gel.

Eleven: Şuradaki odaya girdiler.

Kalabalığın girdiği odaya yaklaştık.Kulağımı kapıya dayadım uğultu duyuyordum ama anlaşılmıyordu.

Eleven:Duyamıyorum.

Koluma dokunup bi bir dolabın içine ışınladı.Dolabın delikleri arasından az çok dışarıyı görebiliyorduk ve sesler çok net duyuluyordu.

?:Başkan,Roswell ve diğer kaza mahalleriyle ilgili sorular sorup duruyor.Bildiğiniz gibi,işimize burnunu sokmasına izin veremeyiz.

Bir masanın etrafında toplanmış 12,bu sefer 12 adam vardı.Tam karşıda duran güneş gözlüklü,melon şapkalı adam konuşuyordu.

Eleven:*sessizce*bu Hoyt olmalı.

?:Konvoyun Elm Sokağı'ndan sola döneceğini öğrendim.

Bize yakın arkası dönük olduğu için yüzü gözükmeyen adamlardan biri lafa atladı.

?:Beyler,bu planınız pek sağlam görünmüyor.

Başka biri konuştu.

?:Bu iş çantada keklik.

Öndeki bize yakın olan adam bir anda arkasını döndü.

Five:Baba?

Yine oydu.Ünlü Regginald Hargreeves.Yüzünü canlı olarak ilk defa görüyordum.Ama yine de dolabın delikleri arasında net değildi.Sanki bizi görmüş gibi şüpheyle dolaba doğru yürüdü.Bir geri adım attım.Regginald kenarda yanan şöminenin maşasını alıp bize yaklaştı.Refleksle Five'ın elini tuttum.Bize daha çok yaklaştı ve Five bizi koridora ışınladı.

Eleven:Lanet olsun...o da neydi?

Five tam bana cevap verecekken arkasında bir garson gördüm.Ama aslında o uzun zaman önce yolda çarptığım bana bağcıklarımı bağlamamı söyleyen yabancıydı.Ayrıca Vanya'ya saldıran İsveçlilerden biriydi.Adam tam arkasında olduğu için Five onu farketmemişti.Adam bunu fırsat bilip tam kafasına yumruk atacaken Five'ı tutup arkama doğru çektim.Yumruğu boşa giden adam eli havada sallanınca sendeledi.Bende yakasından tutup dizimle karnına tekme attım.Adam geriye doğru acıyla devrilirken durdu ve sinirle bana yaklaştı.

Eleven:Siktir...

Tam yakamdan tutacakken Five adamın arkasına ışınlanıp dizine tekme atmasıyla adam dizlerinin üstüne düştü.Five'da arkadan bir eliyle adamın çenesini diğer eliyle kafasını tutup çevirecekken,adam Five'ın kollarından tutup öne doğru çekekerek yere devirdi.Five'ı yerde tutmaya çalışan adamın omuzlarından tutup ters bir şekilde yere yatırdım ve ayağımla çenesine tekme attım.Bu sırada Five ayağı kalktı.Adam acı çekiyor olsada pes etmeyip ayaklandı.Five kolumdan tutup beni ışınlamaya çalıştı ama yorulduğu için başaramadı.Adam önce beni kolumdan tutup camın kenarına fırlattı.Daha sonra Five'doğru yürümeye başladı.Camın kenarındaki çerçevesine takılan ceketimi çıkartmaya çalışırken Adam Five'a doğru yürümeye devam ediyordu.

Five:Siktir.

Adam Five'a sert bir yumruk attı.O sırada merdivenden gelen Diego'yu gördüm.

Eleven:Diego çıkaramıyorum.Five'a yardım et!

Tam buraya doğru koşarken arkadan başka bir İsveçli geldi

Eleven:Diego dikkat et arkanda!

İsveçli Diego'nun boğazına bir ip geçirip kendine çekti.Üçüncü bir İsveçli gelip elindeki muştayla Diego'nun karnına yumruk atmaya başladı.

Eleven:Lanet olsun! Kaç kişi bunlar?

Five'a döndüm hala ışınlanamıyordu.Benim lanet olası ceketim ise hala çıkmıyordu.

Eleven:Five!Siktir.Çıksana artık!

Diego:Eleven!

Bana seslenmesiyle ona döndüm.Cebinden bıçak çıkarıp yanımdaki duvara doğru fırlatmaya çalıştı.Ama çok sarsıldığı için bıçak uzağımdaki kapıya saplandı.Uzanıp almaya çalıştım ama alamadım.

Merdivenden Lila geldi.Diego'yu görüp ona doğru koşacakken arkasını dönüp bana ve Five'a baktı.

Diego:Lila! Yardım et!

Diego ona seslenmesine rağmen Lila düşünceli.bir şekilde bir Five'a bir bana birde Diego'ya bakıp duruyordu.

~Lila'nın Anlatımı~

Kulağımda annemin sözü yankılandı.

"Ne olursa olsun Five'ı koru"

Bir yanda sevdiğim adam,bir yanda çocukluk arkadaşım,bir yanda görevim vardı.

Çok fazla düşünmemeliydim.Five'a birşey olursa Annem beni mahfeder ve El'in hafızası yerine geldiğinde ise beni öldürürdü.Lanet olsun Five seni öldüreceğim günü iple çekiyorum.

~Eleven'ın Anlatımı~

Eleven:Lila bıçağı bana ver.Sonra Diego'ya git,Five'ı ben hallederim.

Bana baktı.Ama umursamadan Five'a koştu.Kapıya saplanan bıçağı çıkartıp bana fırlattı ve duvara yaslanıp avizeye asıldı.Adamın boynuna bacaklarını sarıp onu boğmaya çalıştı.

Bende bıçakla ceketimin takılan yerini kesip Five'a döndüm.Kurtulmuş olduğunu gördükten sonra Diego'ya koştum.Bıçağı onu boğmaya çalışan İsveçli'nin bacağına sapladım ve Diego'yu bıraktı.Diğer İsveçli'yi arkadan tuttum ve Diego'nun yumruk atmasıyla devrildi.

Diego:İyi iş Çikolata.

Eleven:Öğretmenim kim?

Onun hakkında hatırladığım anılardan birindeki gibi konuşunca bana bakıp gülümsedi.

Diego:Sen hatırlı-

Onu dinlemeden Five'ın yanına koşup onu yerden kaldırdım.Lila'ya baktık.Adamın işini bitirmek üzereydi.Ama yardıma ihtiyacı var gibiydi.Five'a döndü.

Lila:Rica ederim.

Lila'nın yorulduğunu ama adamın ayaklandığını görünce koşup adamı pencereden aşağı fırlattım.Arkamı dönüp yerde olan Lila'yı kaldırdım.

Five hala bana bakıyordu.Arkasını dönüp Diego'ya bakacakken pencerenin dışında bir şey görmüş gibi baktı.Ne olduğunu merak edip yaklaştım.

Regginald yanında bir kadınla arabasını bekliyordu.

Five:Siktir...

Bu sefer beni almadan ışınlandı.

Merdivenden inerek aşağı koştum.Diego ve Lila arkamdan geldiler.Five'ın yanına geldiğimizde ayakta zor durur halde,ağzı burnu kan içinde bilmediğim dilde birşeyler saçmalıyordu. Regginald arabasına binip uzaklaştı.

Eleven:Sen iyi misin?

Lila:Burnun kanıyor.

Eleven:Sadece burnu değil.

Five:Ben iyiyim.Sana bişey oldu mu?

Eleven:Hayır.Bu halde bile hala beni soruyorsun.

Biraz daha dövülse kemikleri kırılıcaktı.Ben ise ceketim sağolsun kenardan seyircilik yapıyordum.Buna rağmen benim iyi olduğumu soruyordu.Bu çocukta birşeyler var.

Diego bizden biraz sonra geldi.Five'ın baktığı noktaya baktı.

Diego:O muydu?

Five:Evet.


2.HAYAT?-The Umbrella AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin