"Lan kavga çıkmış!" diye bağıran bir ses okulun dikkatini üzerine çektiğinde bu görüntüye rastlamamayı umarak yemeğime döndüm.
Sezen sevgilisinin yanındaydı, Ahmet neredeydi bilmiyordum ama yanımda Ceylin vardı. Benimleyken Sezen ve Ahmet'in yanında oluşuna göre fazla konuşmuyordu. Ben de konuşmuyordum.
Yemek vakti geldiğinde artık bizimle öğlen yemeğine gelişi sıradanlaşmıştı. Ahmet'in her seferinde işine geldiği için -Ceylin'den etkilendiğini Sezen'e de söylemişti- onu artık kovamıyorduk. Çünkü biz müthiş iyi arkadaşlardık!
"Deniz!" diye çığlık attı Ceylin bir anda.
İçmek üzere olduğum meyve suyu gömleğime damladığında korkuyla yüzüne baktım.
"Ceylin ödüm kop-"
"Ahmet! Ahmet orada! Kavgada!" dedi bağırıp ayağa kalkarak.
Camdan dışarıya baktığımda Ahmet'in okul bahçesinde olduğunu ve etrafındaki kalabalığı görünce kavganın onunla ilgili olduğunu yeni anlamıştım.
Ayağa kalkıp öyle bir koştum ki yanından geçtiğim birkaç kişiye çarpmakla beraber öğretmenlerin uyarı dolu bağırışlarına neden olmuştum. Bahçeye iner inmez kalabalığı aynı hızla koşarak geçtikten sonra Ahmet ve Kutay'ı ayakta karşı karşıya görünce beynimden vurulmuşa dönmüştüm.
Ahmet'in dudağından akan kan ve Kutay'ın sapasağlam hali kavga travmalarım rağmen Kutay'a öfkeden saldırmak isteyecek kadar sinirlendirmişti beni.
Kutay beni gördüğünde kaşları gevşedi. Etraftaki kalabalığa baktı.
"Dağılın!" diye bağırdı.
İnsanlar sözünü ikiletmeden dağıldığında Ahmet'in hızla inip kalkan göğsüne bakıp titreyen dudaklarımı zorla birbirine bastırdım.
"Deniz-"
Kutay üzerime doğru bir adım attığında onu göğsünden gücümün el vereceği kadarıyla ittirdim. Ahmet'in çenesini tutup dudağından akan kana dolu gözlerimle baktım."Ahmet hani kavga etmeyecektin? O mu yaptı sana?!"
Elini boyum ona ulaşamıyor diye belime koyup gözlerini kısarak bana doğru eğildi.
"Hayır Deniz öyle değil.""Kanıyor. Dudağın."
Hızlıca başımı Kutay'a çevirdim.
"Sen mi vurdun lan ona?!"Kutay gülümsemeyi kesmeden başını çabucak iki yana salladı. Ahmet omzuma dokundu.
"Yok lan öyle değil. Birkaç kişiyle tartıştık Kutay yardım etti, sağ olsun." dedi sakin bir sesle.
Duyduğum şeyle birlikte derin bir nefes aldım. Yine de sinirle göğsüne vurdum.
"Salak Ahmet! Hani kavga yoktu?!" diye bağırdım.
Göğsüne vurduğum ellerimi tuttu. Sırıttı.
"Gülüm yok zaten. Onlar başlattı."Dudağındaki yaraya bakıp yüzümü buruşturdum.
"Temizlemek gerek.""Revire görünürüz."
"Acıyor mu?"
"Yok acımıyor da Kutay'ın gözünün altına sert vurdular."
Beklemediğim dostane bir tavırla başını Kutay'a çevirdi.
Kutay Ahmet'e bakmıyordu. Gözünün altındaki morluk da umrunda değil gibiydi. Gözleri gözlerimdeydi ama bu sefer farklı bakıyordu.
"Sorun değil." dedi Kutay gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merkür Retrosu (bxb)
Teen FictionBurslu bir çocuk, kolejin kötü çocuğuyla tanışırsa ortaya çıkacak hikaye diğerlerinden pek de farklı olmazdı. Yani, sanırım olmazdı.