kırk

11.5K 964 117
                                    

"Bugün biraz intihar edeceğim." diye mırıldanan Sezen'in ardından önümüzde oturan Ceylin hızlıca ona döndü.

"Ya saçma saçma konuşma ne ölmesi?"

Elindeki deneme analizini yüzüne salladı.
"Sınav stresi beni çok feci basıyor, sen anlamazsın tabii."

Ben de önümdeki denemeye bakıyordum. Zaman azaldıkça yetiştirememe korkusu basıyordu beni de. Kafam üniversite konusunda çok karışıktı. Derin bir iç çekip deneme kağıdını kapattığımda onun nasıl geçtiğini sormak için sınıftan çıktım.

Sınıflarının kapısından içeriye baktım ancak onu göremedim. Onun sırasında birkaç çocuk, içlerinde Ahmet de varken hararetli bir şekilde bir şeyler tartışıyorlardı.

"Ahmet." diye seslendim.

Başını çevirdi.
"Heh Deniz. Bir baksana şu soruya. Sen bunu ne yaptın?"

Yavaş adımlarla yanlarına yürüyüp benim vereceğim cevabı bekleyen çocukların arasına karıştım. Soruya baktığımda tanıyabilmek için önce kendime birkaç saniye verdim.

"D bu. Eminim ben bundan." deyip işaret parmağımı kağıda koydum.

Arkamdaki esmer çocuk arkadaşına dönüp 'kapak' yaparken oldukça heyecanla bağırdı.
"Koymuşum."

Hafifçe gülüp Kutay'ı aramak için dönüyordum ki hemen arkamda onun sıcak göğsünü ve sadece ona ait olan o kokuyu duyumsayıp omzumun üzerinden arkaya baktım.

Başını sağ tarafımdan, boynumun biraz üstünden uzattı.

"Hangi soru?" dedi elindeki rulo yaptığı kitapçığı sallayarak.

"6." dedi esmer olan.

Kutay soruya baktı.
"Bu B değil miydi."

Esmerin kapak yaptığı çocuk arkadaşına dönüp kolunu gösterdi.
"Koymuşum!" diye bağırdı.

"Nasıl ya, D olması gerekiyor?" dedim şaşkınca.

Maviliklerini sıcak bir tebessümle üstüme doğrulttu.
"Ben B yaptım. Aslında ben de eminim."

Yanaklarımı şişirdim.
"Gidip soralım mı?"

"Soralım."

Arkamı dönüp diğerlerinden birkaç adım uzaklaştığımda aramızdaki mesafeyi kapatıp diğerleri tamamen kendi halindeyken hafifçe belime doladı.

"Var mısın iddiaya Merkür Retro'm?"

Ona doğru döndüm ve sırıtarak serçe parmağımı kaldırdım.

"Varım. Nesine?"

"Sen kazanırsan senin istediğin bir şeyi yapacağım, ben kazanırsam benim istediğim bir şeyi yapacaksın." dedi gülümseyerek.

Serçe parmağımı parmağına dolayıp biraz daha yakınlaştım.
"Bunun için iddiaya girmemize gerek olmadığını, zaten birbirimizin tüm isteklerini yerine getirdiğimizi biliyorsun değil mi?"

Güldü.
"Böyle şirin şirin konuşma, koridorun ortasında öperim o güzel dudaklarını."

Refleksle alt dudağımı yalayıp boştaki elimi koluna sürttüm.
"Sus. Neyse girdik iddiaya."

Hocanın verdiği cevaptan sonra ben mutluluktan yerimde zıplayıp dururken Kutay da bir net daha kaybetmenin üzüntüsü ve benim sevinişimle sevinmenin arasında bir duygu yaşıyordu.

Kütüphaneye girdik. Deponun arkasında yer alan ve kimsenin kolay kolay burada oturmadığı masaya geçtiğimizde hala iddiayi kazanmanın sevincini yaşıyordum.

Merkür Retrosu (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin