on üç

19K 1.6K 495
                                    

"Rahat! Hazır ol!"

Söylenilerin komutlarla birlikte sıranın sonlarından tepki verdiğimde hoca elindeki sınıf defterini kıvırdı.

"Bugün serbestsiniz. İçeriye girmek yok, bahçede durabilirsiniz. Arda benimle gel, top vereceğim."

Sıra dağılırken ne yapacağımı bilemeyerek üzerimdeki okula ait olan siyah şortu çekiştirdim. Bizim eski okulda beden dersine isteyen istediği şekilde geliyordu fakat burada onun bile özel kıyafeti vardı. Siyah şort ve beyaz tişört. İkisinde de kılıç sembolü vardı.

Sezen'i kısık gözlerimle ararken ensemde bir nefes, kolumda bir el hissedince korkuyla bağırıp hemen döndüm.

Kutay sırıtarak yüzüme bakıyordu.

Elimi göğsüme koyup hızlı hızlı çarpan kalbim dursun diye nefes alırken omzuna çok hafif vurdum.

"Korkuttun!"

Dişlerini göstererek gülümsedi.
"Olur öyle şeyler Merkür Retro'm." dedi

"Senin dersin matematik değil mi? Burada ne yapıyorsun."

"Senin dersin beden. Bahçede seni izlemek varken neden ders dinleyeyim?"

"İyi bir geleceğin olması için?"

"İyi bir geleceğimiz olması için seni izlemek daha mantıklı."

Bir şey söylemeden önüme döndüm. Beden derslerini aslında hem seviyordum hem sevmiyordum. Sadece yapacak bir şey bulamadığım zamanlar sıkılıyordum.

"Sen benim matematik dersimin olduğunu nerden biliyorsun?" dedi muzip muzip sırıtarak.

Omuz silktim.
"Ahmet'le aynı sınıftasınız ya."

Kaşlarını kaldırdı. Gülüşü hiç bozulmadı ama anladığını gösterircesine başını salladı.

"Deniz!"

Sezen koşarak sahanın öbür ucundan yanıma geldi. Bugün düne göre biraz daha iyiydi.

"Aaa Kutay. Sen de mi buradaydın?"

Kutay Sezen'e karşı da gülümseyip başını salladı.

"Süper! Voleybol oynayalım mı?"

"Olur."

"Olmaz."

Kutay'a gözlerimi çevirip dik dik baktım.

"Sen istiyorsan oyna, ben oynamayacağım." dedim tekrar Sezen'e.

Kutay da atladı.
"Ben de oynamayacakmışım."

"Kutay sen oyna bari! Bir kişi eksik takım kuramıyoruz?" deyip Kutay'ı çekiştirdi.

"Kim oynamıyor?"

"Kim olacak? Sence?"

Köşede dik bir şekilde oturmuş, elindeki törpüyle tırnaklarına bakan Ceylin'i görünce göz devirdim.

"Ben oynamayayım. Deniz için buradayım. Onu görmek için çıktım sadece."

Sezen bence bir şeylerin farkındaydı artık. Bu yüzden bana hafifçe baksa da bu bakışın 'Sonra konuşacağız.' bakışı olduğunu bildiğimden ses etmedim.

"Ya sahada da izlersin. Lütfen ya!"

Kutay yüzüme baktı. Sanki gitme dememi istiyor gibiydi. Gitme desem veya onu ifade edecek bir şey yapsap gitmeyecekmiş gibi bakıyordu.

Ben sadece omuz silktim ve arkamı dönüp oturmak için yürüdüm.

Nasıl oldu bilmiyorum ama Kutay Sezen'i oynaması için bir şekilde ikna etti ve karşımdaki sahaya girdiler.

Merkür Retrosu (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin