Çok önemli, acil durum uyarısı ile çağrıldığım toplantının ardından kendimi hiç iyi hissetmiyorum. O kadar çok yeni durumu görüştük ki ve inanın hiçbiri iyi değil. Buraya gelince kurtulduk diye düşünsek de eski dünya bir şekilde azalan etkisini devam ettiriyor üzerimizde. Dolandırıcılık grubu ayrı, keşif grubu ayrı kötü haberler verdi bize. Duyduklarımızın yaşadığımız hayat ile hiç ilgisi yok ve oldukça korkutucu. En berbat olanı da sınırlarımızın çok yakınında onlarca cansız bedenini bulunması. Hızla yayılan salgın hastalık insanlığı yok etmeye devam ediyor. Bu hastalık, doğanın sözüm ona gelişmiş ve zeki insandan aldığı intikamı gösteriyor. Çünkü ilerlemek, bazı değerleri veya hayati önem taşıyan unsurları yok etmek demek değildi. Nükleer silah denemeleri, rant sağlamak için yapılan bilinçsiz yapılaşma ile doğanın katledilmesi, ekolojik dengenin sağlıklı döngüsünü bozan canlı katliamları hep insanın ne kadar güçlü olduğunu düşünüp hatalı davranışlarından kaynaklanıyor. Sanki gezegeni kendi yaratmış gibi dengesiz eylemlerini sürdürüyor ve her geçen gün bize çıkan fatura ağırlaşıyor. Ağlanası halimize gülerek de yaptıklarının farkında değil gibi geri adım atmıyor. Bunun yanı sıra yeni savaş haberleri de geldi. Birilerinin sürekli başkaları üzerine hakimiyet kurma hırsını da anlamış değilim. Dünyayı ele geçirip ne yapacaksın arkadaş?! Zaten içine edilmiş bir dünyadan ne bekliyorsun? Cinsiyet, ırk ve inanç ayrıcalığı bu didişmenin hep odak noktasını oluşturuyor. Kimin elinde dünyaya kadın veya erkek olarak gelmek? Kim doğmadan evvel rengini ve ırkını belirliyor? Neden insan özgürce vicdanının seçtiğine inanamıyor? Dayatmayı getirenler de kim oluyor. Doğrular deniyor da kime göre, neye göre bu doğrular? Erkek egemen dünyanın kadın düşüncesinin inceliğinden ne kadar uzak olduğu görülmüyor mu? Düşünsenize sizi doğuran ve büyüten bir kadın iken sonrasında nasıl onu ötekileştirmeye razı olabiliyorsunuz? Ve en beteri para denen şey, ne paraymış arkadaş! İnsanın onun için her şeyini satacak kadar gözü nasıl kararıyor? Güç ve iktidar denen ve bana göre ucube diye nitelendirdiğim bu kavramlar, nasıl insanlığın önüne geçebiliyor? Bas bas bağırmak geliyor içimden: ''Sevgiyi, merhameti yok ettiğiniz dünyada kendi pisliğinizde boğulun! Kalbin, aşkın yerine koymaya çalıştığınız parada yok olun! Yüzyıllardır bitip tükenmeyen bu pis şeylerle yaşamı bize zehir ettiniz! Tüm kalbimle diliyorum ki daha beterini yaşamadan gebermeyin! Şu halimize bakın! Sizin yüzünüzden, o iğrenç hırsınız ve para tutkunuz yüzünden ne hallere düştük? Güzel dünyanın ayak basılmamış yerlerini arayıp sığınmak ve kendimizi sizden kurtarmak istedik. Ama, siz durmayı bilmediğiniz sürece biz burada da güvende değiliz. Lanet olsun sizin gibilere!'' Ha bir de dolandırıcılık grubunun bize anlattıkları var. Birkaç kişinin doymayan iştahı yüzünden açlık sınırında hatta açlıkta yaşayanların doymak adına yaptıkları sahtekarlıklar. Ahlaki erozyon! Bu, benim gibiler için iki defa katledilmek. Hem anlayış hem dolandırıcılar! Bizi yok etmeye gelmiş yaratıklar bunlar. Ama, tek tesellim dolandırıcılık grubunun elde ettikleri bilgiler ve deneyimler sayesinde bizi kolayca kandıramayacakları. Belli aralıklarla dolandırıcılık timinin eski dünya ziyaretlerini sürdümelerine karar verdik oy birliği ile çünkü insan aklı şeytani çalışmasına devam ettikçe kötü eylemlerin sonu gelmeyecek. Keşif grubumuz yaşadıkları yüzünden canlarından bezmiş durumda ve onlar pek sağlıklı görünmüyorlar, acil psikolojik destek almalarına karar verdik ve uzmanlarımız bu fena hale hemen müdahale ettiler. Çoğu emekliye ayrılmak istiyor, haklılar da! Yıpranma payları çok yüksek. Bunun için ayrı bir toplantı yapılacak. Emekliye ayrılanların yerine genç ve dayanıklı yeni görevliler seçeceğiz. Sanırım bu sıra dışı toplantının yüreğimize su serpen yanları, gıda stoğumuzun iyi olması ve henüz ülkemizi keşefedenlerin olmaması. Çünkü cinayetin ardından ülkemizden kaçıp eski dünyaya dönenler bizi epey korkutmuştu. Ama uzun zaman geçmesine rağmen bir şey olmadı. Muhtemelen eski dünyanın belalarında kaybolup gittiler. Yaşasın ilahi adalet!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETİYA (Yetişkin.) Tamamlandı.
Khoa học viễn tưởngBiz bir süre bilinen dünya içinde yaşamış ve asla umduğunu bulamamış insanlarız. Yakalandığımız sendrom da belli: Nefretiya! Anlamı, yaşamda umduğunu bulamayan kişilerin yaşadığı aşırı mutsuzluk hali ve onun sonucunda ortaya çıkan değişik bir hastal...