O akşam çocukların uyumasını dört gözle bekliyorum. Çünkü eşimdeki değişimin nedenini öğrenmek için onunla konuşmalıyım. Önceden ne güzeldi, uyumadan önce kadınımla her günün sonunda yaşadıklarımızın kritiğini yapardık. Uzun zamandır bunu yapamıyoruz. Çocuklar, benim işlerim derken bir şeyler sekteye uğruyor. Oysa onunla konuşmak bana hep yeni ufuklar açmıştır. Gül'ün benim kadar ileri bir eğitim almışlığı yok. Onda kadınsal iç güdünün ve aklın getirdiği bir farkındalık var. Çoğu vakit bana bunu nasıl da düşünemedim dedirten bir kadın. Aynı zamanda yaşadıklarını iyi analiz yeteneğine sahip. Benim görmediğim ayrıntıları yakalamada çok becerikli. Onca koşturmanın içinde onunla konuşmayı ne kadar özlediğimi ve onunla konuşmaya ne kadar ihtiyaç duyduğunu anlıyorum. Eski rahatlığımız yok çünkü Alya'nın yanında her şeyi konuşmuyoruz. Ha bir de sakinlik için Beril'in uyuması gerekli. Büyüdükçe hareketleniyor kızımız ve artık bazı şeylere aklı eriyor. Her geçen gün kadınımla baş başa kalma keyfim azalıyor ve bu da beni rahatsız ediyor zaman zaman. Onu sabırsızlıkla beklerken Alya'nın odasına çekildiğini görüyorum ve eşim Beril'i uyutmaya çalışıyor. Ben de gidip en seksi halimle kadınımı yatağımızda bekleyeyim diye düşünüyorum.
-''Ben odamızda seni bekliyor olacağım hayatım.'' diyorum eşime. Başını bana doğru çevirip donuk donuk bakıyor bana ama bir laf etmiyor. Bu da son değişimlerinden biri. Benim bildiğim eşim bu cümleme en çekici haliyle gülerek karşılık vermeliydi. Ben yine neden acaba diye takıldıkça takılıyorum olaya ve kısa bir süre önce başıma gelenleri unuttuğumu fark edemiyorum o an. Bu dalgınlığımın en büyük nedenlerinden biri hormonlarım tabii. Eksiklik ortaya çıktığında bir anda erkek vücudunu ve beynini kolaylıkla ele geçirebilir bu hormonlar ve sadece tek bir şeyi düşünmenizi sağlar. Fakat ben duygusal bir adam olduğum için bu durumda eşimin benden yana sevgisini de beraberinde taşıyorum. Artık benden bıktı mı acaba? Bana karşı olan isteği azaldı mı? Artık ona çekici görünmüyor muyum? Aklımda çok tehlikeli sorular dolanıyor yine. Diğer yandan da hormonlarım yerinde durmadığından bedenimde durduramadığım farklılıklar beliriyor. Bu gece çok anlayışlı olup konuşacağım onunla ve aramızda bir zamandır var olan buzdan perdeyi kaldıracağım, bu konuda oldukça kararlıyım, gerekirse bu gece hiç uyumam. Odamıza giriyorum, günlük kıyafetlerimi çıkarıyorum, duş almaya gerek görmüyorum çünkü akşam yemeği için geldiğimde yapmıştım. Çırılçıplak giriyorum çarşafın altına ve resmen yandığımı duyumsuyorum. Of ulen of diyorum önce içimden, bu yangını ancak kadınım söndürebilir. Sonra en son ne zaman onunla bir aksiyon yaptığımızı hatırlamaya çalışıyorum ve kestiremiyorum. O kadar uzun vakit geçmiş ha! Tabii ülke güvenliği, nefretlik dünya derken bunun yaşanması gayet doğal. Dünyanın sonu gelmiş olsa bile insan insanlığını yapıyor. Belirgin özellikleri ve ihtiyaçları hep var. Sonuçta böyle yaratılmışız. Hem dünya yarın yok olsa da kadınımla geçireceğim bu gece yanımıza kar kalır! Kollarımı başımın altından geçirip ensemde bağlıyorum ve onu düşünmeye başlıyorum. Fakat bu gecenin oldukça zorlu olacağının da farkındayım. Öncelikle kadınımı dinlemek ve bazı durumlara ikna etmek zorundayım. Zorbalığı hiç sevmem, kendi gönlüyle ve beni arzulayarak benimle olmalı. Alan razı, veren razı haline bayılırım ben! Onu aklımda canlandırıyorum ve bendeki değişimler hızla artıyor, şu anda bile ona hazırım, şaha kalkmış durumdayım yine. Ama o geldiğinde bunu anlamamalı, yoksa onunla sadece bu işi yapmak için iyi olmaya çalıştığımı düşünebilir. Çok yanlış olur bu. Ben kadınımın hem bedenine hem ruhuna vurgunum. Tek başına vücut, hazzı çabuk geçen bir et parçası. Ama aynı zamanda ruhlarımız da buluşursa bu sonsuzluğa ulaşmak kadar çekici bir birleşme halidir. Hiçbir zaman bir şeyleri yapmış olmak için yapmadım. Gül ile hayatımı birleştirirken vazgeçtiğim halde aşkı bana yeniden öğrettiği için yaptım bunu. Yoksa bana kadınlık, eve hizmet yapsın diye değil asla. Ben ona değer veriyorum ve onu anlamaya çalışıyorum. Bu, bile tek başına ona verdiğim önemin kanıtı. Ömrümün ortasında bana yeniden güvenmeyi, sevmeyi yaşatan kadınım! Bu yüzden de bana çok şey ifade ediyor. Fakat bu son günlerdeki haline anlam veremiyorum. Yönetimde önemli bir görevim olduğunu, tarımdan da sorumlu olduğumu, okulda ders verdiğimi bir de incelemeler yaptığımı biliyor bu kadın ama neden böyle? Öncesindeki sakin, anlayışlı kadını bulamıyorum artık. Yoksa o da nefretlik dünyadakiler gibi bir maske ile mi görünmüştü bana?! Sanmıyorum ve buna inanmayı reddediyorum! O bana böyle şeyler yapmaz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETİYA (Yetişkin.) Tamamlandı.
Ciencia FicciónBiz bir süre bilinen dünya içinde yaşamış ve asla umduğunu bulamamış insanlarız. Yakalandığımız sendrom da belli: Nefretiya! Anlamı, yaşamda umduğunu bulamayan kişilerin yaşadığı aşırı mutsuzluk hali ve onun sonucunda ortaya çıkan değişik bir hastal...