Kasırga felaketinin etkisini bir hafta gibi kısa bir sürede atlatıyoruz çünkü çözüm odaklı bir ülkeyiz. Bilim adamlarımız, bu tür durumlar için kulübelerimizi daha dayanıklı kılmak adına çalışmaya başladılar bile. Ülkemizde her şey insan yararına düşünülüp karara bağlanıyor. Hatta kraliçemiz neden bunu daha önce düşünemedik diye epeydir üzülüyor. Genel toplantılarımızın bir yenisi yapıldı bu süreç içinde. Kışlık yakıt bölüşümü ve gerçekleştirildi. Bizde açgözlülük de yok, herkes hakkına razı olur çünkü eşit muamele var. Bu adalet hali de bizi oldukça olumlu etkiliyor, hele ki önceki dünyada bu tür bir eşitliği hiç görmediğimiz için bunun ne de hoş bir şey olduğunu düşünüyoruz. Ardından ülkenin genel psikolojik durumu gündeme geldi ve büyük bir neşeyle tutulduğumuz hastalık halinden kurtulduğumuzu kabul ettik. Nefret, aslında taşıması çok zor bir duygu ve oldukça yıpratıcı. Ama ilk zamanlar bize enerji verdiği için bugün bu noktaya gelebildik. Uzun sürelisini asla tavsiye etmiyoruz çünkü hem kişiyi hem de karşısındakileri yıpratıyor. Bunun sonucunda yeniden değişikliklere gidilme kararı alındı, hatta ülkenin adı bile değiştirilsin denildi fakat henüz karar verdiğimiz yeni bir ad olmadığı için bir süre daha böyle kalacak. Ülkemizin vatandaşları yeniden bir isim düzenlemesini kabul etti oy birliği ile. Bu arada diğer kurallar aynı kalacak, güvenlik önlemleri arttırılacak ve sanatsal etkinlikler gün aşırı yapılacak. Ülkemizde ikinci bir tiyatro grubu daha kurulacağını öğrenip çok sevindik. Bunun yanı sıra yeni bir müzik grubu da oluşturulduğunu gördük ve bize ilk konserlerini verdiler. Bunlar, yeni nesil sevgi pıtırcıkları olmaya aday kızlarımız. Dört genç kızımızdan oluşan ''Grup Aşk'', adeta sahneyi salladı, yer yerinden oynadı. Ardından ilk müzik grubumuz ''Grup Nefret'' sahne aldı ama artık isimleri ''Grup Dünya''. Bu değişimi çılgınca alkışladık. Dozunda olmak şartı ile alkol bile vardı o akşam. Yeşil çaya nefretimiz bitmediği için onu tedavülden kaldırdık. Ardından şairlerimiz bizimle yeni eserlerini paylaştılar. Düşünürlerimiz kurtulduğumuz Nefretiya hastalığının bizde bıraktığı olumlu etkileri üzerine konuştular. Atlatabildiğimiz için bizim güçlü ve gelecek için tek umut veren topluluk olduğumuz özellikle belirtildi. Biliyoruz ki yaşamın aslı gelişmişlik falan değil. Gelişirken özümüzü koruyabilmek. Programın ardından kraliçemiz, bizim için tüm gücüyle çalışacağına dair bir kez daha onur sözü verdi ve bize iyi eğlenceler diledi, artık gördük ki artık eşi ile birbirlerine sevgi dolu bakıyorlar ve hiç gergin değiller, kavga bile etmiyorlar. Evrenin en hoş rahatlatıcısı sevginin gücündeler. Tekrar müzik başladı ve halk olarak çılgınca dansa etmeye başladık, tabii önceki gibi tepinmedik. Bir ara eski dünyanın güzel klasiklerinden biri yayıldı ortalığa, oldukça hoş ve kalbimi titreten bir vals. Eşimin önünde hafifçe eğilip elimi uzattım ona ve o bu daveti kabul edince beline bıraktığım elimle ortaya çıkıp ahenkle salındık. O müziğin yumuşak havası bile o akşama farklı bir renk katmaya yetti de arttı bile. Her şey inanılmayacak kadar güzel ve mükemmel. Bir ara kendimizi bir masal ülkesinde sandık. Kötülüğün uğramadığı, aşkın tek hakim olduğu bir evrende gibiydik. Bu öyle farklı bir his ki insanı sınırlayan maddenin aşılıp onun çok üzerine varmak gibi bir haz bu. Bu arada unuttuğumuz ufak bir şey var. Böyle bir güzelliğin bir anda bitebileceği hiç aklımıza gelmiyor o anlarda.
Dans eden kalabalıkların birden farklı hali duruverdi. Bunun nedeni duyduğumuz tüyler ürperten bir çığlık idi. Hepimiz onun nereden geldiğini anlamaya çalışırken güvenlilik görevlileri telaşla oradan oraya koşturmaya başladı. Durum birkaç dakika sonra anlaşıldı. Vatandaşlarımızdan biri hayatını kaybetmişti. Dehşet içindeyiz çünkü bu ülkemize sızma girişimlerinin ardından yaşanan ilk kötü olay. Gül ile Su'yu güvenli alanda bırakıp Can ile gittik olay yerine. Müzik gruplarının kullandığı yüksek platformun arkasında yerde boylu boyunca yatan bir ceset duruyor. Yaklaşınca adamın Nerze olduğunu görüyorum. Pek tanımam ama ülkemizdeki varlığı birkaç ay. Kim, ondan ne istemiş olabilir diye düşünürken aklıma ilk gelen olasılık, eski dünyadan gelen bir kötülük odağı oluyor. Tabii ortada daha net bir şey yok ama ölüm şekli cinayet olduğunu açıkça gösteriyor. Sırtında kocaman bir bıçak var ama saplı bırakılmadan önce defalarca adamın vücuduna saplanmış bir bıçak bu. Kaç kere kullanıldığı henüz belli değil, adamın sırtı ve vücudunun yan kısımları kan içinde. Bu ülkenin yetkililerinden biri olarak oldukça yakınım duruma. Yanımda duran güvenlik görevlilerinden Seşya, eğilmiş, yerdeki izleri kontrol ediyor, bu arada halkın olay yerine doluşmaması için kalın bir bant çekilmiş. Ben de çöküyorum yanına ve konuşuyorum:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETİYA (Yetişkin.) Tamamlandı.
Ciencia FicciónBiz bir süre bilinen dünya içinde yaşamış ve asla umduğunu bulamamış insanlarız. Yakalandığımız sendrom da belli: Nefretiya! Anlamı, yaşamda umduğunu bulamayan kişilerin yaşadığı aşırı mutsuzluk hali ve onun sonucunda ortaya çıkan değişik bir hastal...