GÜVENDESİN!

2.7K 6 1
                                    

            Nefretgül'ü kulübesine bıraktığımdan beri ondan son duyduklarım aklımdan çıkmıyor. Yaşayabileceği olasılıkları düşündükçe öfkem kabarıyor. Keşke onunla daha önce karşılaşsaydık! Adaletsiz dünya işte, ondan iyi bir şey görmedim ve şimdi buradayım ki bu ülkeyi kurmakla ne iyi etmişiz! Nefretgül'ün de bana karşı duygularını öğrendiğimden beri ona yakınlaşma çabam artıyor. Onun ruhunu, kalbini, düşüncelerini bilmek ve yaşamak istiyorum ve bu dilek beni daha heyecanlı kılıyor. Tam birbirine göre olan iki insanın birbirini bulmasına sonunda sistem onay veriyor diye düşünüyorum. Gecenin ilerleyen saatlerine dek verandada oturuyorum, Pasaklı ayaklarımın dibinde. Yıldızları seyrediyoruz, tatlı düşler kuruyoruz birlikte. İnsan bunları yapabildiği zaman var olduğunu hissediyor. Yaşamak birtakım fiziksel ihtiyaçları karşılamak değil ki sadece. Asıl önemli olan ruhu ve benliği doyurabilmek. Sanırım tam da bu noktada hoşnutum. Uzun uzun onun kulübesine bakıyorum. Onu sakin nefeslerle uyurken düşünüyorum. Bu akşamki olaydan sonra artık güvenebileceği bir erkeğin yanında olduğunu biliyor ve eminim bu da onu rahatlatmıştır. Ardından aile olmuş halimizi düşünüyorum yine. Şimdilik iki çocuğumuz var hayalimde ama bu artabilir, tabii Nefretgül ne kadar isterse o  kadar çocuğumuz olacak. Topluma bir birey kazandırmak oldukça zor bir görev. Çocuklarımız bahçemizde koşup oynuyorlar, Pasaklı ve Dertli de onlarla. Ben ve Nefretgül hayatımızın nefretini bulmanın tadında dolu dolu yaşıyoruz. Bir serinlik çöküyor derken ve ürperiyorum. İçeri girmek için kalkıp kapıyı açıyorum, Pasaklı da gelmek ister mi diye bakıyorum ama o yerinden kıpırdamıyor, halinden memnun anlaşılan. Salona girdiğimde Çirkef gözlerini aralıyor, yarı karanlıkta gözleri fosforlu gibi parlıyor. Sanki karnında bir şişlik var bu hayvanın, eskisi gibi hareket de etmiyor. Sakın hasta falan olmasın?! Yarın şifacımız Nefretot'a götüreyim onu, diye düşünüyorum ve üzerimdekileri bile çıkarmadan yatağa atıyorum kendimi. Gözlerimi kapatıyorum yine onu görüyorum karşımda. Ona sarıldığımı ve beraber uyuduğumuzu düşünüyorum ve kalbim yine çılgınca atıyor. Sözün kısası bu ruh hali ile sabahı sabah ediyorum. Zaten gecem, gündüzüm Nefretgül! 

          Hava aydınlanmaya başlıyor. Uyku- uyanık arasında bir yerdeyim. Hafif iniltiler ve zayıf sesler çalınıyor kulağıma. Sanırım gözü açık rüya görüyorum. Doğru düzgün uyuyamasam da üzerimdeki ağırlık beni yatağıma çiviliyor. Dikkat kesilip dinliyorum. Hafiften sesler devam ediyor aralıklarla. Eve hırsız girmiş olamaz, hırsız neden böyle sesler çıkarsın! Hem Pasaklı anında haber verir bana böyle bir şey olsa ve de bizim ülkemizde hırsız yok! Nihayetinde kalkabiliyorum yerimden ve salona geçiyorum temkinli adımlarla. Seslerin sahibini buluyorum. Çirkef'in yanında minik dört et parçası kımıl kımıl. Et parçası diyorum çünkü yavruların ilk hali tam da bu tanıma uyuyor. Çirkef bakışlarını bana çeviriyor ve sanki ne tepki vereceğimi bekliyor. Kalbim delice çırpınıyor bu çok dehşet bir şey! Kızım Çirkef anne olmuş! Ben bunu nasıl akıl edemedim?! Çünkü bir ara arka bahçeme gelen Tekir ile Çirkef çok yakındılar birbirine ve bu yavruların Tekir'den olduğuna eminim! İlk başta Çirkef ona pas vermez diye düşünmüştüm çünkü Tekir şaşı gözlü, biraz çirkin bir erkek kedi. Ama yanılmışım, demek ki onların güzellik anlayışı farklı. Çirkef'i strese sokmamak için bir süre uzağında duruyorum ve yumuşak bir sesle onunla konuşuyorum:

-''Aman da benim kızım anne olmuş! Bana torunlar vermiş! Nefretimiz bol olsun''

Hatta yüzüme hafiften bir gülümseme yerleşiyor, bunu fark edince hemen düzeltiyorum kendimi. Çirkef, benim duygularımı anlıyor ve ardından sakin sakin yavrularını yalamaya devam ediyor. Pasaklı, kapının önünde içeri girmek için inliyor, durumu anlamış olmalı. Önce loğusa kızıma bir tabak mama veriyorum ki sütü bol olsun. Bahçe geniş nasıl olsa koloni halinde yaşayıp gideriz. Kapıyı aralıyorum, Pasaklı öne burnunu uzatıyor içeri ve uzun uzun havayı kokluyor, kuyruğu sürekli sallanıyor iki yana. İçeri giriyor ve hemen Çirkef'in yanına gidiyor ama adı üzerinde Çirkef! Tüylerini kabartıp hırlıyor Pasaklı'ya. E bu da doğal, yavrularını koruma iç güdüsü. Pasaklı, geri çekiliyor, dış kapının önüne uzanıp kalıyor. Kahvemi alıp bahçeme çıkıyorum, hava muhteşem bir nefrette çünkü. Ve onu görüyorum ve güzel haberi ona vermek için sabırsızlanıyorum. Yeni canlar katılıyor aramıza.

NEFRETİYA (Yetişkin.) Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin