Bölüm 16 Kabul ediş

889 100 18
                                    

Callie, bütün gece ağladı. Tıkanan baca ateş yakmasını engellemiş, gecenin ayazı bedenini diri tutmuştu. Genç kız haftalardır içinde ne kadar gözyaşı varsa hepsini akıttığında sabah olmak üzereydi ve odanın içi mum yakmasını gerektirmeyecek kadar aydınlık olduğunda korkularını bir kenara bırakıp başını dayadığı taş duvara yaslanarak bir iki saat süreliğine acıyan gözlerini dinlendirmek üzere kapatabilmişti. Odadaki minik tıkırtıları duyarak gözlerini açtığında ise dün gece yanına gelen köpek hızlı adımlarla etrafta turlayarak sağı solu kokluyordu. Oldukça iri bir geyik tazısı olmalıydı. Hayvan gözlerini aralar aralamaz yanına gelip üzerini koklamaya başladığında Callie, tahtanın üzerinde oturmaktan uyuçan kalçasını kımıldatarak dizleri üzerinde doğrulup hayvanın kendisine doğru eğdiği başını okşamaya başladı. Genç kız felaketi yaşamıştı. Dahasının olacağını da biliyordu. Evli bir kadın olmadan önce ikinci kez günahkarlığı tatmıştı ve bu dünyada yaşadığı cehennem diğer dünyada da onu karşılayacaktı. Çünkü kendini savunmak yerine öylece durup izin vermişti bedenlerinin temas edişine. Kurtulmaya çalışsa eline ne geçecekti ki? Üstelik işittiği kelimelerin ardından çırpınmanın, boğulduğu sularda onu daha derinlere çekeceğini biliyordu. En azından bu kez aybaşı görmemişti. Yüreğinin ağrısına ise yapacak bir şey yoktu. Callie bir müddet sonra kalbinin nasırlaşıp artık acıyı hissetmeyeceğini biliyordu. Tüm bu olacakları kabul ederek gelmişti buralara. En azından bu çirkinliği yaşayan sadece oydu. Yaşadığı yüzyılda bir kadının sahip olduğu her şeyi olan masumiyetini kaybetmişti ve eğer ailesinin yanında kalmış olsaydı şimdiki durumundan daha iyi bir halde olmayacaktı hiçbir zaman... Evet belki sıcak yatağında yatmaya devam edecek karnı doyacak güzel kıyafetler giyecekti ve emin olduğu birşey vardı ki ailesi onu yine de sevmeye devam edecekti lakin dedikodular yayıldığında bu durum kız kardeşlerini de kuzenlerini de etkileyecekti. Callie, Maeve'nin tertemiz hayallerini, Moriganın anne olma isteğini ve Fiona'nın aşkını yerle bir edecekti. Hatta ablasının da evliliğine gölge düşürecekti varlığı. O'Doneil beyi çok gururluydu ve böyle bir skandalın ortasında kalmak istemeyerek ablasıyla olan evliliğini fes etme hakkına sahip olurdu. İşte tüm bunlar bir bir yaşandığında parmaklar onu işaret edecekti. Bugün yaşadığı çirkinliklere kendi sebep olduğunu düşünürken içi rahattı hatta suçlayabileceği nefret edebileceği biri dahi vardı lakin kalsaydı şayet, yaşattıkları için suçlanırken her gün ölecekti. Callie şu an dilerse herşeye omuz silkebileceğini biliyordu öyle de yapacaktı. Çünkü bir önemi yoktu. Sinclaire bir fahişe olmadığını ispat etme çabasına da girmeyecekti. Varsın öyle düşünsündü. Genç kız her gün aynı kelimeyi işitecek olsa dahi kim olduğunu biliyordu ve masumiyetini ispat etme zahmetine gireceği biri değildi Ian...

Oturduğu yerden kalkıp kendisine sokulan köpeği biraz itekledi ve kahvaltı masasında yerini almak üzere yürümeye başladı. Ian eğer yaptıklarıyla üzerine basıp geçebileceğini sanıyorsa büyük bir yanılgı içindeydi çünkü genç kız yersiz gururun kendisini daha çok perişan etmekten başka bir işe yaramayacağını biliyordu. "Bunu ben istedim!" diye söylendi kendi kendine. Adam ona gitmesi için sözde "şansı" verdiğinde dahi kalma kararı tamamen ona aitti. Yaz yeniden gelecek ve Callie üşümeyecekti, evlendikten sonra şayet anne babasının kızgınlığı geçecek olursa yeniden bir aileye sahip olacaktı. Hoş, öfkeleri devam etse dahi hala bir ailesi vardı. Aşk ise... Callie hiçbir vakit aşka sahip olmak istememişti...

Kaleden çıktığında bahçedeki yeşil çimenlere ve duvar dibinde yığılı, parçalanmış odunlara baktı neredeyse tüm gece baltanın odunla buluştuğu sesi duyduğunu hatırlıyordu. İki kişinin yaşadığı bir kalede bu kadar çok odunun ne işe yarayacağına bir anlam verememiş olsa da kendi kendine omuz silkti. Belki tıkalı olmayan bir baca bulabilirdi işte o zaman Callie'nin tüm kış yakacak ihtiyacını karşılardı bunlar. Ama öncesinde limana inip üzerine başına bir şeyler almalıydı. Ömür boyu aynı şeyleri giyemezdi ya... Birde temizlenmesi gerekiyordu. Eğer civarda bir han bulabilirse güzel sıcak bir banyo da yapabilirdi...

GÜNAH KEÇİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin