Bölüm 27 İtiraf

953 98 26
                                    

...3 gün sonra...

Callie o gecenin ardından Ian'ı görmedi. Görmek isteyip istemediğinden emin de değildi lakin bir gün evvel yemekte Jenna'ya üstü kapalı bir soru sorduğunda sözleri havada asılı kalmak ile kalmamış Jenna konuyu değiştirip bolca başka şeylerden bahsetmişti. Hatta kendisi için kaleye getirttiği terzi üç gündür ölçü alıp, üzerine iğneler batırmakla meşguldü. Callie Jenna'nın kendisi için bir gelinlik diktirme çabasına girmiş olduğunun farkındaydı lakin sesini çıkartmıyordu. Yalnızca kadın beyaz parıltılı bir ipek seçtiğinde Callie müdahale ederek gri tülleri tercih etmişti. Hatta genç kız Sinclair ekosesinden bir gelinlik istediğini bile söylemişti lakin bu defa da Jenna dalga geçtiğini düşünerek onu kaile dahi almamıştı. Halbuki Callie oldukça ciddiydi. Gelinliğinin, Ian'a kendi ayağıyla kaçtığının ve ekosesini sarınmak için pek bir hevesli olduğunu bağırmasını istiyordu. İnsanları, daha doğrusu geçmişi bilen insanları inandırmak pek güçtü çünkü. Hatta bunu bugün kaleye ziyarette bulunacak olan Kuzeyin seçkin beyliklerinin lord ve leydilerinden anlamak mümkündü. Jenna sabah ona saraydan gelen mektup ile birlikte bugün gelecek olan davetlilerin listesini getirmişti ve Callie mektupta okuduğu üzere Aralığın onunda evleniyordu. Edinburg'a gitmek için beş günleri vardı ve Jennanın dediğine göre üç günde oraya varacak olduklarını düşünürlerse eğer, iki güne yola çıkmaları gerekmekteydi. Callie üzerine giydirilen kırmızı oldukça gösterişli olan elbiseye de sesini çıkartmadı. Zaten kalenin ihtişamlı mobilyaları içinde giydiği elbisenin pek bir önemi de yoktu. Buklelendirilen saçlarının hafifçe tokalanıp öylece bırakılmasını istediğinde neyse ki kararını sorgulayan olmamıştı. İçine giymek zorunda kaldığı elbisenin göğüslerini dışarı doğru fırlattığı gerçeği ile baş etmekle meşguldü genç kız. Asla böyle cüretkar bir elbise giymemişti. Omuzlarını açıkta bırakan elbisenin kolları dirseklerinden aşağı bollaşıp yerlere kadar iniyordu. Beli sımsıkı sarılmış durumdaydı ve ipek belinden aşağı bol bol dökülüyordu. Callie hareket ettikçe elbisenin üzerine yapışacağının farkındaydı bu yüzden de Jenna görmeden içine iki kat jüpon giymek zorunda kalmıştı. Aynadaki ona benzemeyen görüntüsüne bir müddet daha baktıktan sonra önündeki listeyi kontrol ederek gelecek olan Leydilerin isimlerini ezberlemeye çalıştı.

Leydi Brianna McLeod, Leydi Una McKay, Leydi Penelope Oliphans, Leydi Elspeth Munro ve en önemlisi olan Leydi Rebecca McDonald ve kızı Karen McDonald dı. Jenna o ikisinden haz etmiyordu. Leydi McDonald, Ewan'ın ağabeyinin karısıydı ve varisi olmadığı için klan beyliğinde hak talep etmekteydiler. Kızı Karen ise Jenna'nın dediğine göre Ian'ı baştan çıkarabilmek için elinden geleni yapmıştı. Genç kız "Başarılı olsaydın iyiydi..." diye söylendi ve sonrasında kızarken buldu kendini. Listeyi şifonyerin üzerine bırakarak eski haline döndüğü için şükrettiği sesi üzerinde birkaç deneme yaptı ve hazırlıklar için Jenna'ya yardım etmek üzere aşağı inmeye koyuldu. Kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı oturacağı bir oda tercih edilmişti. Yine de iki oda arasında geniş kemerli bir kapı bulunmaktaydı. Erkekler tuhaftı hem kadınların masada onların işlerine karışmalarını istemiyor hem de gözleri önünden ayrılsın istemiyorlardı... Kadınları Jenna ağırlayacaktı lakin Ian hala ortada yoktu. Sanıyordu ki Lordlar kendi kendilerine yemek yiyip mutsuz bir şekilde geri döneceklerdi. Çünkü bahsi geçen bey Ian'dı ve şu son üç günde öğrendiği kadarıyla güneyde dayısı Liamh ne ise kuzeyde de Ian oydu.

Genç kız yanaklarındaki havayı üfleyerek ana kapıdan lordlara hazırlanan odaya girdi. Geniş yemek masası üzerine serili porselenler ve gümüş kaşıklara bakarken bir an için anneannesi Leydi Moire burada olsa çok mutlu olurdu diye düşündü. Ah, tanrım Leydi Moire eğer yaptıklarını görüyorsa muhtemelen yerinde çoktan ters dönmüştü....Hızla kendileri için düzenlenen ikinci bölmeye geçti ve etrafa bakındı. Yemek masası içeridekinden biraz daha farklı olarak güller ve altın varaklı şamdanlar ile süslüydü. Kadınlar için ayrı bir özenli davranmıştı Jenna. Ev ekonomisinden kesinlikle anlamadığı doğruydu aksi takdirde koca bir klanın bir yıllık geçimini bir odaya harcamış olmazdı. Lakin bu durumu ağabeyinin de pek umursadığı söylenemezdi.

GÜNAH KEÇİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin