GÜNAH KEÇİSİ

Bölüm 26 "Gerçekler"

(Canlarım, günlükleri başta eklemek istemesem de Callienin düşüncelerini yazarken sizi ileri geri yaptırmak istemedim. O yüzden mecburen biraz laf kalabalığı olacak bu bölüm ama Caledonianın düşünce ve tepkilerinin biraz yumuşaması için bu bölüm gerekli yoksa sonsuza kadar bitmeyecek hikaye...)

Callie gece yarısına kadar direnmiş ve bu süreç zarfında sehpanın etrafında dönüp durmuştu. Genç kız kimsenin odasına girmesini istemediğini Anna'ya bldirdiğinden onu rahatsız eden de olmamıştı. Neyse ki Ian yokken mahremiyetine sahipti. Callie üzerindeki elbiseyi çıkarmaya çalışırken sehpada duran günlüğe baktı. Adam yokken bile onunlaydı. Hatta düşündüğünde Ian, tanımıyor olsa da doğduğundan itibaren hayatının her yerindeydi... Sırtını aynaya dönerek epeyce uğraş vetmrsi ardından düğmeleri çözüp kollarını çıkararak elbiseyi aşağı indirdi. Sonunda iç gömleği ile kaldığında zaten geç vakit olduğundan bu şekilde yatabileceğini düşündü genç kız. Derin bir nefes alarak kanepeye oturdu ve bir müddet ellerini ovaladı, bacaklarını salladı, saçlarını yoldu... Akabinde defteri eline alıp kilidi yavaşça kaydırdı. Sayfalar kopuktu bu yüzden ayrı bir özen göstermek zorundaydı. Callie ilk birkaç sayfaya göz gezdirdikten sonra Anne babasının evlendikleri tarihi düşündü. Altı eylül olmalıydı. Günlüğün ters kısmını ön yüzüne getirerek düzenli atılan tarihlerden Eylülü aradı fakat bir sene öncesine gitmeliydi çünkü Jenna ve Ian'ın halasının başına gelenler muhtemelen bir önceki eylüle tekamül ediyordu çünkü arada dokuz aylık bir gebelik vardı. Lord Sinclair'in başına gelenler de kardeşi öldükten sonraydı. Callie titreyen elleriyle tarihleri ararken bacaklarını biraz daha şiddetli salladı ve sonunda "Ağustos 1326" ya vardığında durdu. Callie sayfaları yavaşça çevirerek okudu. Ayın başından itibaren kalede yapılan hazırlıklardan ne denli sıkıldığından, Sorchanın heyecanından ve ağabeyi ile denize kaçışlarından bahsedip durmuştu Ian. Callie onun el yazısının okunurluğuna ve yazarken kullandığı kelime dağarcığına hayran kalmadan edemedi. Her sayfanın başında özenle tarih, kimisinde yazdığı zaman dilimi ve günü dahi vardı. Bittiğinde ise bir imza ile sonlandırmıştı. Yaptığı işi oldukça ciddiye aldığı belliydi. Genç kız tebessüm ederek bir sonraki sayfayı çevirdi.

14 Ağustos 1326

Sanırım artık gece yarısını geçtiğinden on dört yazabilirim tarih kısmına. Bu akşam, hayır dün akşam Sorcha için büyük görkemli bir balo verildi. Sorcha öyle güzeldi ki lordlar gözlerini onun üzerinden hiç ayırmadı. Ama tabii ki ilk dansını babamdan sonra benimle etti. İleride bende büyük bir adam olduğumda böyle bir baloda Sorcha halam kadar güzel bir kızla gece boyu dans edeceğim ve onunla elbet evleneceğim."

Callie sona doğru okuduğu dans kısmındaki ironi karşısında gülmeden edemedi.

"Şimdi yazmayı bitirmeliyim çünkü koridorun başından sesler geliyor sanırım birileri bağırıyor ve müdahale etmem gerekebilir. IAN SINCLAIR"

Genç kız derin derin aldığı soluk ile bir sonraki sayfayı çevirdi. Tarih ayın sonunu gösteriyordu. Bu zamana kadar düzenle tuttuğu günlüğü de hayatı gibi değişmişti demek ki...

27 Ağustos 1326

Bugün olanlara anlam veremiyorum. Günlerdir herkes öfkeli lakin bu sabah babam tüm kaleyi yerle bir etmek için yemin etmiş gibiydi. Korkmadım lakin babamın öfkesi ve annemin gözyaşları içimde anlam veremediğim bir duygu oluşturdu. Üstelik halam balo gecesinden beri normal davranmıyor. Artık geceleri ona hikayeler okumama izin vermiyor ve sürekli ağlıyor. Onu ağlatanı bulursam yemin ederim geberteceğim.

Callie sayfayı okuduktan sonra yanaklarına biriktirdiği havayı sertçe üfledi. Muhtemelen Sorcha'nın hamileliği bu zamanlarda öğrenilmiş olmalıydı. Genç kız ürkekçe bir diğer sayfayı çevirdi.