42 serisi: 1. Kitap
Kaos başladı. Evrenler dehşetle çarpıştı. Sonsuz sırlar gökyüzünün tavanına hapsoldu. Yukarı bakmayı bilmeyenler, derinliği algılayamadı.
Kâinatın dehşetli varlığında yaşayan parçalanmış üç ruh mücadele için hayatta kalıyorlardı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Cehennemden, şeytanların dünyasından geliyorum."
🤍
İyi okumalar dilerim, hadi bölüme geçelim.
İri kapı gıcırdayarak açıldı. Katil, bir yığın insan öldürmenin sevincinde, takdir edilme isteğiyle buz gibi ve kapkaranlık hole girdi. Yazın sıcağı buraya hiç uğramıyor gibiydi.
Diğerlerinin de boş durmayıp iyi işler çıkardığı haberini vermeye başlamadan önce uzun beyaz elbisesi yerde sürüklenen Nirvana'nın bir melodi mırıldandığını duydu. Sevinci korkuyla yer değiştirdi. İnsan olmayan bu şeylere hizmet etmek bazen onu bile korkutuyordu. Ama bir katilin ruhuyla ilgilenmiyorlardı. Aslında bu biraz onur kırıcıydı. İnsan olmayan şeylerin bile ilgi alanına giremiyorlardı.
"Emirlerini hepimiz aksatmadan yerine getiriyoruz. Kan ve dehşeti onlara bahşediyoruz."
Sesi yankılandı ve melodi derhal kesildi.
"Vita'nın da zamanı geldi," diye mırıldandı kadın.
Sarışın adam sevincinden yere göğe sığmadı. "Nihayet onu öldürmeme izin veriyor musun?"
"Elbette hayır. Yaşlı kadının kölesi olamayacak kadar değerli bir ruha sahip." Monroe'nun sayesinde Tom'un kendisini gördüğü için öldürmesi gerekliyken, Vita'yı tesadüfen keşfetmişti. Ratsel'ın, büyük gün dediği gölge ve dünya boyutu arasındaki ince çizginin yok olacağı günden önce Nirvana'yı bilmemesi, duymaması gerekiyordu. Ama bu Vita için geçerli sayılmazdı. Ondan yayılan masum enerjiyi söküp alacak, yenilmez olacaktı.
Katilin hevesi kursağında kalmıştı.
***
Kenner'ın gönderdiği konuma gitmek için erkenden yola çıkmışlardı. Kenner onların ortalık yatışana kadar bir süre ortalarda olmamaları gerektiğini söylemiş, uzakta ve güvende olduklarını peşlerine Caleb'ı takarak da emin olmak istemişti. Huylu huyundan vazgeçemiyordu. Ama çok daha dikkatli davranmış, bir tek Caleb'ı göndermişti. Caleb'ı yakınında tutmasının bir diğer nedeni de çocuğun güçlü bir zihne sahip olmasıydı. Nirvana'nın güçlü zihinlerden istediğini elde edemeyeceğini düşünüyordu.
Bu sürede olayları daha iyi anlayabilmeyi ve bir çözüm yolu bulabilmeyi hedefliyordu. Ratsel'ın gidecekleri yerde çok kalmayacağını tahmin ettiği için kızının evine dinleme cihazı yerleştirme işini Marian'a bırakacaktı. Geri döndüklerinde de her şeyden haberdar olabileceklerdi. O psikolojik çöküntü yaşıyor olsa bile Marian'dan başka kimseye güvenemezdi. Üçüne söylediği bilmiyorum yalanlarının aksine, Nirvana'nın gövde gösterisi yaptığını ve durmayacak olduğunun farkındalığıyla nasıl bir yol izlemesi gerektiğini şaşırmıştı. Ratsel'ı koruması için tuttuğuna pişman olduğu adamı Felix hastanedeydi. Ameliyat iyi geçmiş, bacağına aldığı iki kurşun çıkarılmıştı. Tabii ki hiçbir şey hatırlamıyordu. Bir savaş başlıyordu ve bu savaşta yenilecek olanın karşı taraf olması hayati önem taşıyordu.
