"Multi Hazal"
"Hanımefendi Kenan Bey müsait değil oraya giremezsiniz!"
Arkamdan durmam için şekliden şekle giren sürtük tipli sekretere aldırmadan Kenan Gürsoy'un odasına girdim. Ani girişimle Kafsını kaldırıp anlamayan gözlerle bana bakıp arkamdan özür dileyen sekreterine gitmesi için işaret vermişti. Orta yaşlı ve oldukça da çekici bir adamdı doğrusu ama bu onun katil olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Anneme olan benzerliğimi fark etmiş olacak ki gözleri hala bendeyken "Sen..."demişti.
Sözünü yarıda kesip büyük bir özgüvenle karşısına geçip oturdum. "Evet ben. Çok sevdiğin arkadaşın Soydan Atan' ın kızı Hazal Atan."demiştim sağ bacağımı sol bacağımın üzerine atarken.
Babamın en yakın arkadaşı olan aynı zamanda da karısına aşık olan zavallı adamın tekiydi. Ailemi elimden alan zavallı bir adam...
Bir şeyler söylemek için açtığı ağzını yine benim lafını ağzına tıkmamla kapatmak zorunda kaldı. "Buruya tanışırız diye gelmiştim ama...sanırım sen buna pek müsaade edecek değilsin ha Gürsoy" demiştim sert bakışlarına aldırmadan.
Rahatlığım karşısında iyice kasılan adam sonunda ağzını açıp "Ne istiyorsun küçük sür..."söyleyeceği şeyi bitirmesine izin vermeden
"Şşt. Sakin olalım Kenan bey. Sadece tanışacaktık...Ama madem istemiyorsun direk konuya girelim ha? Ne dersin?" dedim oturduğum yerden kalkıp büyük pencerenin önüne geçerken. "Duydum ki aşağılık bir adam gibi arkadaşının karısına aşık olup onun seni reddetmesini kendine yediremeyip yıllar sonra intikam deyip de ailemi mahveden şerefsizin tekiymişsin." Söylediklerimle bedeni iyice kasılırken "Ne saçmalıyorsun sen" diyebilmişti.
Tabi ki evet yaptım demesini beklemiyordum ama karşımda bu derece panik olup da anlamıyormuş gibi gözükmesi de gülünç bir durumdu.
"Hadi ama açık olalım lütfen babamı ve abimi gözünü kırpmadan öldürdüğünü ikimizde biliyoruz." dedim tek kaşımı kaldırırken. Söylediğim şeyle yerinden kalkıp yanıma gelmesi eş zamanlı olmuştu. Karşıma geçip kolumu tutmuş ve etimi morartacak derecede sıkmıştı. Açıkçası canımı yakmıştı ama belli etmeden kolumu sertçe çekmiştim. Öfkeli bakışlarını gözlerime dikip
"Madem açık oluyoruz o halde çeneni kapatıp defolup gitmezsen başına gelecek olan şeyin baban ve abine olan şeyle aynı olacağını bilirsin" demişti. Ben yanından geçip masasına doğru adımlarken. Söylediği şeyleri umursamıyormuş gibi davranarak masasının üzerindeki aile fotoğrafını alıp ona döndüm.
"Ailende katil olduğunu biliyor mu Gürsoy" dedim yüzüme sahte bir gülücük eklerken. Karısı ve iki oğluyla oldukça güzel bir fotoğraftı doğrusu. Elimdeki fotoğrafı hızla çekip yerine koydu ve bana döndü.
"Çeneni kapatıp uslu bir kız olup defolup gideceksin. Abin gibi salaklık edipte benimle oynamaya kalkarsan sonunu tahmin edebileceğini düşünüyorum, ki benimle oynayacak son kişi bile değilsin" dedi.
Açıkçası kendine fazlasıyla güvenen zeki bir adam olduğunu biliyordum ama unuttuğu bir şey vardı. Bir kadının hayatını mahvedip canını yakarsan dünyadaki en acımasız varlık olup hayatını mahvedecek güce sahip olurdu. Kenan Bey bunu hesabına hiç katmıyordu. Nefesimi dışarı üfleyip "Vaov etkilendim doğrusu. Ama seninle oynayacağımı kim söyledi Gürsoy...Hımm ne diyorlardı 'İntikam soğuk yenen bir yemektir?' Ah. Evet seninle değil ben daha çok oğlunla mı demeliyim, yoksa oğullarınla mı demeliyim bilmiyorum ama onlarla oynayacağımı bilmen senin için yeterli olacaktır." deyip çantamı ve montumu alıp kapıya yöneldiğimde arkamda ki sesle durdum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eğer İstersen
Roman pour AdolescentsSigarasından son bir nefes çekerek yere attığında gri dumanını başını bana çevirdiğinde dudakları arasından bıraktı. Yerdeki sigara izmaritini ayağıyla ezerek vücudunu bana çevirdiğinde gözlerini gözlerime sabitledi. Belli bir süre gözlerini dahi kı...