EL DORADO √

7. Bölüm

Baya oldu ama cidden yazma isteğime bir şey oldu :(

**********

Sehun, Kai onu tamirhaneden gönderdikten sonra geldiği arabayla tekrar eve döndü. Kendini çok garip hissediyordu. Kızgın mıydı? Hayır. Kırılmış? Hayır o da değil. Hissettiği şey neydi emin değildi ama bir şeyleri kırıp dökmek ve yumruklamak istiyordu. Eve gelir gelmez yaptığı ilk iş , üzerini değiştirip kum torbasının yanına gitmek olmuştu. Bu sefer bileğini sarmayı da unutmamıştı. Çünkü geçen seferkinde bileği biraz acımıştı.

Altında dizlerinin üzerinde olan bol bir şort, üzerinde askılı bir t-shirt vardı. Bileklerinden itibaren parmaklarını saran beyaz bir sargı ile kum torbasını yumruklamaya başlamıştı. Attığı her yumrukta gözünün önüne Kai'nin yüzü geliyordu. Kızgın hali cidden çok çekiciydi. Kim bilir yatakta nasıl olurdu o haliyle. Bu düşünce ile Sehun, omurgasından aşağı doğru inen bir ürperme hissetti. Kai'yi sürekli gördüğü rüyadaki gibi hayal ediyordu ve bu kasıkları için hiçte iyi değildi. Sürekli yarı erekte halde dolaşmak bazen can sıkıcı olabiliyordu. Özellikle antrenman yaparken giyeceği yarış tulumu cidden ona sıkıntı yaratabilirdi.

Kai, ona yarışçı bozuntusu demişti. Kabul edilebilir bir karşılık diye düşündü Sehun. O da Kai'ye tamirci bozuntusu diyordu değil mi...

Kai, onu duvar ile kendi arasına sıkıştırdığında Sehun'un düşündüğü tek şey , o kalın ve pembe olan dudaklarını öpmekti. Tadının elma gibi olacağını tahmin ediyordu. Yediği şeker elmalıydı çünkü. Şeker konusuna gelirsek Sehun , Kai'nin ağzından aldığı lolipopu nasıl yemişti bilmiyordu ama yapmıştı. Başka biri olsa kesinlikle kusardı. Kai de ne vardı bilmiyordu ama fena halde ona doğru çekildiğini hissediyordu Sehun.

Chanyeol, elindeki alışveriş poşetleriyle eve girip mutfağa ilerledi. Ajumma mutfakta yemek yapıyordu. Chanyeol'u görünce selam verdi.

''Hoşgeldiniz Bay Park.''

''Merhaba ajumma. Söylediğiniz şeyleri aldım.''

''Zahmet oldu size, bende alabilirdim.'' Kadın, Chanyeol'un elindeki poşetleri aldığında söyledi.

''Sorun değil biraz boş vaktim vardı.''

''Anlıyorum.''

''Bu arada Sehun evde mi? Ben giderken tv izleyeceğini falan söylemişti.''

''Siz gittikten bir süre sonra dışarı çıktı ama şimdi spor odasında ve kum torbası ile çalışıyor.''

''Kum torbası mı? Yine bir şeye mi sinirlendi?'' Merakla sordu Chanyeol.

''Biraz çekindiğim için soramadım efendim''

''Tamam, neyse ben gidip sorarım.''

Kadın başıyla onayladıktan sonra Chanyeol, sağdaki koridoru takip edip spor odasının olduğu yere doğru gitti. Sehun, uzun zamandır çalışıyor olmalıydı çünkü t-shirtü terden sırılsıklam olmuştu.

''Sehun!''

Sehun, sesi duyunca nefes nefese kalmış bir şekilde kapıya doğru baktı. ''Aa hyung sen miydin. Gelmişsin.'' Yan tarafta duran havluya uzanıp yüzündeki ter damlalarını kuruladı.

Chanyeol, onun yanına doğru geldi. '' Evet geldim.''

''İşini halledebildin mi?''

''Evet hallettim. Sana n'oldu peki?'' sordu Chanyeol.

Sehun anlamamış bir ifade ile ona baktı. ''Nasıl ?''

''Yine kum torbasını yumrukluyorsun.''