Olmadı gibi bu bölüm ama yorumu size bırakıyorum :D
************
Kai, Sehun'un elini bırakmadan koşmaya devam ediyordu. Arada bir arkalarına dönüp bakıyorlardı, çünkü muhabir ve gazeteci ordusu da peşlerinden geliyordu.
"Vazgeçmek nedir bilmiyorlar." Sehun nefes nefese iken söyledi. Epeydir koştukları için yorulmaya başlamıştı.
" Şuradan dönelim" Kai söyledi. İki apartman arasına doğru döndü ve Sehun'u da çekti.
" Bizi burada bulabilirler" Sehun saklanacak yer olmadığını görünce söyledi.
Kai, ilerde yarı açık olan demir kapıyı görünce gülümsedi. "Gel benimle" elleri hala birleşikti.
Kai , kapıyı açmak için ellerini ayırdı. Sehun elinde oluşan boşluktan rahatsız olmuştu. Kai, kapıyı kendine doğru çekti ve metal gıcırtı ile açıldı. "Gel" Kai yine onun elini tutup içeriye çekti. Boşta kalan eli ile de kapıyı arkalarından kapattı.
Girdikleri yer, oldukça karanlık bir yerdi. Bu Sehun'un gerilmesine neden olmuştu. Farkında olmadan Kai'nin tuttuğu elini sıktı. Kai'nin kaybolmasını istemiyor gibiydi.
Kai, elinin üzerinde artan kuvveti hissetti. " Karanlıktan korkuyor musun?" Fısıltı ile Sehun'a biraz daha yaklaşıp sordu.
Elleri birbirinden ayrılmadan sol taraftaki duvara yan yana durup, sırtlarını yaslamışlardı.
Yüzünün, sağ tarafına çarpan sıcak nefes ile görmediği halde o yöne doğru baktı. Aynı fısıltı ile cevapladı. " Hayır korkmuyorum ama hoşlandığımda söylenemez."
" Ben-" Kai konuşmadan susmak zorunda kalmıştı. Çünkü dışardan ayak sesleri ve konuşma sesleri gelmeye başlamıştı.
"Buraya döndüklerine eminim"
" Evet, bende gördüm."
" Sehun'u götüren adam da kimdi , sevgilisi falan mı?"
" Yanında ki adam çok tanıdıktı. "
Sesler gittikçe yaklaşmış ve adım sesleri çoğalmıştı. İkisi de nefeslerini tutup, heyecanla onların gitmesini bekliyordu.
Sehun, karanlıkta Kai'nin onu görmeyeceğinden emin olduğu için gülümsedi. Onunla bu şekilde yakınlaşma düşüncesi acayip hoşuna gitmişti. Muhakkak ki ertesi gün haberlerde ondan bahsedip, bir sürü saçma dedikodu yayacaklardı ama kimin umurundaydı ki... Kai , hala onun elini tutuyordu. Vücudundan çıkan tüm sıcaklığı elleri yardımıyla hissediyordu. Onunla tanışalı çok olmamıştı ama ilk defa Sehun , birisi ile bu kadar çok yakın olmak istiyordu.
Kai, düşünmeden bir anlık cesaret ile atlayıp Sehun'u o kalabalıktan çıkarmıştı ama gazetecilerin arasından onu tanıyan birisi çıkacaktı ve yine o geçmişte olan olayları ısıtıp milletin önüne sunacaklardı. Hatırlamak eskisi kadar onu üzmese de , canını sıkıyordu. Üstelik , hala kaza yapma düşüncesi yada kaza yapan birileri görmek onu kötü etkiliyordu. Bugün Baekhyun'a olan şeyi gördüğünde donup kalması, hala iyileşmediğini gösteriyordu. Kai, bunları düşünürken elinde hissetmeye devam ettiği hafif ılık el ile normal ana geri döndü. Hala Sehun'un elini tuttuğunu unutmuştu. Ama Sehun karanlıktan hoşlanmadığını söylediği için bırakmaktan vazgeçti.
Dışarda ki sesler iyice azalmıştı. " Sanırım gittiler" Sehun söyledi. Kapıya doğru gitmeye çalışmıştı ancak Kai onu durdurmuştu.
"Az daha burada kalalım. Hala etrafta olduklarına eminim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EL DORADO √
FanfictionKim Kai 》》 Tamirhanesinde ,arabaları birer canavara dönüştüren bir tamircidir. Tamirci olmadan önce büyük bir yarışcı olan Kai , yaşadığı talihsiz kazayla çok sevdiği pistlere veda etmek zorunda kalır. Ancak arabalara olan tutkusunu ve aşkını engell...