34. Bölüm

5.3K 458 327
                                    

Öncelikle hepinize teşekkür ediyorum. Hiçbiriniz bir yere gitmeyin olur mu? Asla eksik olmayın T.T Hala eksik olan bana destek verdiğiniz ve fice çokça sevgi gösterdiğiniz için çok çok çok teşekkür ederim T.T 

Moralim bozuk olduğunda, yaptığınız o harika yorumları okuyarak kendime geliyorum. O kadar tatlılar ki *duygulanıp ağlar* teşekkür ederim. 

Baştan sona tüm yorumlara hemen cevap vermeye çalışıyorum ama bazen uygulama göstermeyebiliyor. Arada cevap vermediğim oluyorsa  affedin T.T 

*******

''Anladım. Teşekkür ederim.'' Chanyeol, telefonu kapattığında, Sehun merakla ona bakıyordu.

''Eee Kris hyung, Kore'de miymiş?''

''Evet, hayırsız kuzenim Kore'ye gelmiş ve bize haber verme zahmetine girmemiş.''

''Ne zamandır buradaymış peki?''

''Bir hafta kadar olmuş, amcamların yanındaymış.'' Chanyeol söyledi.

''Adresi biliyor musun peki?''

''Tabiki de, biraz önce yengem ile konuştum. Akşam gelebileceğimizi söyledi.''

''Yehet'' sevinçle söyledi Sehun. ''Kris hyung ile yeniden görüşeceğiz. Gerçi onu görünce ilk önce suratına yumruk atmak istiyorum ama olsun.''

''Senden önce onu ben yapacağım, emin ol.''

İkisi, Sehun'un alıştırma yapması için ayarlanan pist alanındaydı. Chanyeol'un odasında, ilerde ne yapacakları hakkında konuşuyorlardı. İlk önce işe, Kris'i bulmakla başlayacaklardı.

Haberin çıktığı günün akşamı tatillerini kesip, geri Seul'e dönmek zorunda kalmışlardı ama, en azından o saçma haberden basın bülteni yayınlayarak ve avukatlarının sayesinde çok uzamadan kurtulmuşlardı.

Kapı çaldı. ''Rahatsız etmeyeceksem gelebilir miyim?'' gelen Lay'di.

''Tabi Lay, buyur.''

Lay içeri girip kapıyı kapattı. ''Bir saattir içerdesiniz merak ettim sizi.''

''Sehun ile önemli bir meseleyi konuşuyorduk.'' Chanyeol açıkladı.

Lay merak etmişti. Zaten o haberin etkisini hemen kaybetmesi, feci halde sinirlerini bozmuştu. Şimdi ikisini mutlu görmekte apayrı sinirlerini bozuyordu. Gülümsedi. ''Anladım. Yarış ile mi ilgili?''

''Hayır hyung. Yani o da var ama, ondan önce geçmişte olan bir sorunu çözmemiz gerek.'' Sehun söyledi.

''Geçmiş?'' Lay kaşlarını çattı. Kendisi ile ilgili olabilir miydi?

''Geçen haberlerde bir anda ortaya çıkan videoyu biliyorsun. İşte onunla ilgili birini görmeye gideceğiz.'' Sehun, gülümseyerek açıkladı.

Lay, bozuntuya vermeden, daha fazlasını öğrenmek için sordu. ''Kim?''

''Sen tanımıyorsun ama, bizim Kai'den önce baş teknikerimiz olan biri vardı. Onun Kore'de olduğunu öğrendik. Akşamda ona ziyarete gideceğiz.''

Lay, kalp atışlarının hızlandığının farkındaydı. Onlar Kris'in yerini biliyordu. Lay, Kore'de olduğunu öğrenmişti ama tam adresi bulabilmesi için, zamanı olmamıştı. ''A-akşam mı?'' sesi titremişti.

''Evet de, hyung neden birden rengin attı? Hasta falan mısın?'' Sehun, Lay'in suratının renk attığını görünce, sorma gereği hissetmişti.

Lay, kendine küfretti. Kris'i görmeye gideceklerini öğrendiği için, biraz heyecan yapmıştı ve sesi titremişti. ''Aaa ne... yok iyiyim.'' Elini yüzüne götürüp, yanağına dokundu. ''Klimadan olsa gerek.''

EL DORADO √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin