EL DORADO √

25. Bölüm

Hadi bakalım bu bölümde gelenin kim olduğunu söylemiş miyim okuyup görelim :3 Ha bir de gelenin Kris olmasını istiyordunuz ya , bilmem hatırlıyor musunuz , Kris giden tamirciydi sadece söylemek istedim. :3

******

''Bunların nesi var?'' Baekhyun, hemen yanında duran uzun oğlana sordu.

''Bana sorma, inan bilmiyorum.'' Chanyeol, yaslandığı korkuluğa dirseğini dayayıp, yüzünü de avucu ile destekledi.

'' Nedense senin bildiğine eminim.'' Kuşkulu sesi ile söyledi. Chanyeol'e yandan baktı.

Chanyeol, pozisyonunu bozmadan Baekhyun'a baktı. ''Aslında emin değilim kavga ettiler galiba.''

''Kavga mı? Neden?'' merakla sordu.

''Neden ağzımdan laf almaya çalışıyormuşsun gibi geliyor.'' Chanyeol, tek kaşını kaldırıp söyledi. Baekhyun, arada bir geliyordu. Aslında neredeyse her gün buradaydı. Chanyeol bundan şikayetçi değildi ama kendisi için gelmesini tercih ederdi.

''Ne alakası var. Sadece merak ettim. İki gündür, bir garipler. Yani aralarında bir şey olduğu belli ama o şeyi düşünmek istemiyorum.'' Baekhyun, başını sağa sola salladı. Kai, birkaç gündür ona da garip davranıyordu. Bakışları falan çok değişmişti. Hala aynı Kai gibi görünüyordu ama nedense daha mesafeli gibiydi.

Chanyeol, Baekhyun'un yüzünde sırayla gezen mimikleri inceledi. İlk önce kaşları çatıldı. Sonra normale döndü. Bir şeyleri aklında tarttığı belliydi. Chanyeol, ikisi arasında olan şeyi biliyordu ki bilmemesi gibi bir şey söz konusu değildi. Sehun, geçen gece zil zurna sarhoş olduğunda bülbül gibi şakımıştı. Sehun, onunla birlikte olduğunu söylemiş, Kai'nin göt gibi davrandığını , Baekhyun dan nefret ettiğini, Kai'den hoşlandığını ama ona kendisinden uzak durması gerektiğini söylediğini, yani olan her şeyi tek tek anlatmıştı. Daha sonrada Chanyeol'un üzerine kusmuştu tamam neyse bu ayrıntıyı geçelim...

Baekhyun'un ikisi arasında olan şeyden şüphelendiğini düşünmüyordu ama o kadar da aptal değildi. Ancak Baekhyun olanları öğrenirse de kesinlikle üzülecekti. Onun Kai için hissettiği şeyler hoşuna gitmiyordu. Kai' den nefret etmiyordu ama onun yüzünden de Baekhyun, Chanyeol'e doğru düzgün bakmıyordu. Özellikle revirde aralarında olan şeylerden sonra Chanyeol, Baekhyun'a karşı daha derin şeyler hissetmeye başlamıştı. Baekhyun'un yanlış kararları yüzünden , Kai ve Sehun yüzünden üzülmesini istemiyordu. Belki kendisi de düzgün biri değildi ancak onu üzmeyeceğine emindi.

''Chanyeol?'' Baekhyun elini Chanyeol'un gözünün önünde salladı. ''Hey beni dinliyor musun sen?'' Baekhyun tamamen dönüp ona bakıyordu. Chanyeol, düşüncelerinden ayrılıp, sesin sahibine baktı. ''Ne bir şey mi dedin?''

''Ciddi olamazsın. Beni dinlememişsin bile'' Baekhyun, gözlerini devirdi.

''Özür dilerim dalmışım.'' Chanyeol, beceriksiz bir şekilde gülümsedi. ''Tekrar söyler misin?''

''Dedim ki senden hoşlanıyorum.'' Baekhyun alay ederek söyledi.

''Ne?'' Chanyeol, kocaman olan gözleri ile ona baktı.

Baekhyun, Chanyeol'un yüzünde olan aptal ifadeye bakıp kahkaha attı. ''Yaaa cidden beni dinlememişsin.''

Kaşlarını çattı Chanyeol. ''Dalga geçiyorsun değil mi?''

''Belli değil mi?'' gülmeye devam ederken söyledi.

Chanyeol, onun bu hareketine bozulmuştu. ''Komik değil ayrıca ben senden-'' duraksadı Chanyeol, derin bir nefes aldı. ''Neyse boşver (-_-)''