EL DORADO √

Özel Bölüm

Özlemişim be yazmayı T.T El Dorado'yu ayrı seviyorum ben ya T.T

**********

''Tatil gibisi yok '' Baekhyun, ayaklarını şezlonga uzatıp, ellerini ensesinin altına koydu. Güneş tüm parlaklığı ile tepedeydi.

Chanyeol, kollarına güneş kremini sürme işlemini bitirip, yanında uzanan güzel adama baktı. Üzerinde sadece kısa bir şort vardı ve tüm vücudu gözler önündeydi. Kaşlarını çattı. Onun vücudunu Chanyeol'den başkası göremezdi. Hemen etrafı şöyle bir taradı. Biraz ileride bronz tenli iki adam buraya, Baekhyun'a doğru bakıyordu. Chanyeol, hırladı. Ancak, sessiz bir şekilde bunu yapmıştı. Yanında katlı duran havluyu aldı ve Baekhyun'un üzerine örttü.

Baekhyun, kapalı olan gözlerini açtı ve üzerindeki şeye baktı. Sonra yanında oturan adama döndü. ''Chanyeol bu ne?''

''Ne ne?''

''Bu havluyu neden üzerime örttün?'' Baekhyun havluyu çekti ve ona doğru attı.

''Üşüme diye yaptım.''

''Üşümek? Bu havada? Chanyeol hava 35 derece.'' Baekhyun, şaşkınca baktı.

Chanyeol, havluyu alıp yeniden onu örtmek için hareketlendi. ''Olsun insan farkında olmadan soğuk kapıveriyor.''

Baekhyun, kaşlarını çattı. ''Hayır Chanyeol, istemiyorum. Hem güneşlenmemi bozuyor.'' Baekhyun, onu engellemeye çalışıyordu.

''Otele geri mi dönsek? Balkon genişti, orada güneşlenirsin.''

''Chanyeol, ne yapmaya çalışıyorsun?'' Baekhyun, onun bu haline sinir olmuştu.

Chanyeol, bıkkınlıkla nefesini dışarı verdi. ''Baekhyun, ben senin beyaz tenini daha çok seviyorum. Bronzlaşmasan olmaz mı?'' Chanyeol, ikilinin nerede olduğunu görmek için arkasına baktı. Hala orada durmuş Baekhyun'a bakıyorlardı.

Baekhyun, ne oluğunu anlamamıştı. Chanyeol'un dönüp baktığı yere kafasını çevirdi. İlerde iki kaslı adam vardı ve ona yiyecekmiş gibi bakıyorlardı. Şimdi Chanyeol'un neden öyle davrandığını anlamıştı. Yüzüne yayılan gülümseme ile Chanyeol'e baktı. Onu kıskandığı için böyle yapıyordu. ''Chanyeol oturur musun lütfen?''

Chanyeol, Baekhyun'a baktı. ''Bebeğim, üzerini örtsen olmaz mı?'' yüzü düşmüştü. Baekhyun'u sık boğaz etmek istemiyordu, ama nişanlısına göz dikenlerden de nefret ediyordu. Baekhyun'un dediğini yapıp kendi şezlonguna oturdu.

Baekhyun, yana doğru oturdu ve onun elindeki havluyu aldı. Kendi şezlongunun yanına havluyu bıraktı ve ayağa kalktı. Chanyeol dikkatle onu izliyordu. Baekhyun, ona yaklaştı ve omzundan geriye doğru iteledi. Chanyeol'un sırtı, şezlongun başlığına değdi. ''Baek ne yapıyorsun?''

Baekhyun, sağ ayağını kaldırıp, Chanyeol'un üzerinden diğer tarafa attı. Şimdi onun üzerinde ayakta duruyordu. Kalçasını Chanyeol'un kasıklarına koydu ve oturdu. ''Bu şekilde güneşlensem sorun olmaz herhalde.'' Baekhyun, uzanıp onun dudaklarına ateşli bir öpücük bıraktı.

Chanyeol, kocaman olan gözleri ile ona bakıyordu. ''Baek-''

Baekhyun geri çekildi ve başını onun omzuna yasladı. Sol kulağı Chanyeol'un kalbinin üzerindeydi ve hızlanan ritmi işitiyordu. Bakışlarını ona bakan iki adama çevirdi ve dil çıkardı. Bu onun benim sahibim var deme şekliydi. Adamlar, yüzlerini buruşturup, başlarını çevirdi. Hedeflerinin sevgilisi vardı.

''Sarılsana bana Channie'' Baekhyun, başını kaldırdı ve ona baktı. Chanyeol, gözlerini kırpıştırdı ve hemen denileni yaptı.

''Sen biraz önce ne yaptın?'' Chanyeol, anlamamıştı.