51. Bölüm (FİNAL)

5.3K 403 386
                                    

Bu bölüm herkese ithaf edilmiştir...


*********


''Hepimiz buradayız sanırım'' Chanyeol grubun liderliğini yapıyordu. Her zaman ki gibi...

''Evet, buradayız hyung. Hadi gidelim, yoksa uçağı kaçıracağız.'' Sehun, elindeki valizi sürüklemeye başladığında söyledi.

''Baek, sen bu tarafa gelsene'' Chanyeol, onun yabancı birinin yanında durduğunu gördüğünde söyledi.

Baekhyun, kendi valizini onun yanına doğru çekti. ''Geldim işte, neden kaşlarını çatıp bakıyorsun?'' Baekhyun, onun neden öyle baktığına anlam verememişti. Chanyeol kolunu onun omzuna atıp kendine çekti. Yüzük olan parmağını özellikle göstererek, Baekhyun'a yan gözle bakan adama gözdağı vermeye çalışıyordu.

Chanyeol onun şakağını öptü. ''Hiç, sadece kaybolmanı istemiyorum.''

''Peki tamam, yanından ayrılmam.'' Baekhyun onun baktığı yöne kısacık bir an baktığında, neden öyle davrandığını anlamıştı.

''Kai, valizim çok ağır.'' Sehun, Kai'nin arkasından seslendi.

''Benimki de ağır bebeğim.'' Kai ona bakmak için döndü. Sehun, iyileştiği halde hala nazlanıyordu. ''Bence onu kendin getirebilirsin.'' Yeniden yürümeye başladığında Sehun, gözlerini devirdi.

''Aish! Yeniden mi kafamı yarsam acaba'' söylendi. Kai'nin duymadığından emin oldu. Bu sırada Kris kolunu onun omzuna atmıştı.

''Bence sınırı çok zorlama, seni yarışçı bozuntusu. Onu bu kadar çok sömürme.'' Kris onun kulağına eğilip söyledi.

Sehun, onun kolunu omzunun üzerinden attı. ''Sen gidip nişanlın ile ilgilensene. Bak valizi çekmekte zorlanıyor gibi gözüküyor.''

Kris, Yixing'e baktı. ''Bebeğim yardım etmemi ister misin?'' ona doğru ilerlerken söyledi.

Sehun, burun kıvırdı. Göz devirdi. ''İyi ki nişanlısınız yani!'' mırıldandı. Hem Chanbaek hem de Kray sinirini bozuyordu. Parmaklarındaki yüzükleri gizlice çıkarıp tuvalete atası ve üzerine sifonu çekesi geliyordu.

Grand Prix için İspanya'ya uçmaları gerekiyordu. Ekip onlardan önce gitmişti. 11 saatlik uzun bir uçak yolculuğunun ardından onlarda varmış olacaktı. Kai ve Kris'in de onlarla birlikte gitmesi gerekiyordu, ancak Sehun'un planı yüzünden şimdi altısı birlikte gidiyordu.

Sehun, Chanyeol'un kolunun altında olan Baekhyun'u görünce onlara doğru yürüdü. Gözlerini kısıp, ''Baekhyun, sen neden bizimle geliyorsun?'' söyledi. Yüzük meraklısına, sinir oluyordu.

Baekhyun, ona şöyle bir baktı. ''Sana ne Sehun. Seni değil 'nişanlımı' desteklemek için geliyorum ben.'' Özellikle nişanlım kısmını vurgulamıştı.

Sehun ona zoraki sırıttı. ''Ne güzel, sen gelmesen Chanyeol hyung bana yardım falan edemezdi ya zaten.''

Baekhyun da aynı Sehun gibi gülümsedi. ''Kıskanma sen nişanlı değilsin diye''

''Hah ne kıskanacağım be!'' omuz silkti Sehun. Bunun intikamını daha sonra fena alacaktı. Bir köşeye not etti. ''Neyse siz devam edin, ben sevgilimin yanına gidiyorum.'' Sehun, valizini son hız çekerek biraz önde olan Kai'nin yanına ilerledi.

''Uğraşma şununla.'' Chanyeol, giden Sehun'un arkasından bakarken, Baekhyun'a söyledi.

''Kaşınıyor ama... ben ne yapayım.'' Baekhyun kıkırdadı.

EL DORADO √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin