Atmayacaktım ama hadi kübra ya dua edin :3 seviyorum hepinizi <3
******
Kai, Sehunların evine gelince taksiden indi. Yüksek duvarları olan bahçenin demir kapısından geçip içeri girdi. Evin kapısına geldiğinde zile bastı. Bilindik ses çaldıktan sonra kapı açıldı.
''Aaa Kai, gelmişsin'' kapıyı açan Chanyeol'du.
''Merhaba Chanyeol.'' Gülümsedi Kai. Aralarında olan garip bakışmanın ardından , ''Girsene,'' kenara çekilip yol verirken söyledi Chanyeol.
Kai, daveti kabul edip , içeriye geçti. Salona doğru geldiklerinde Kai, çaktırmadan etrafa baktı. Sehun'un olup olmadığını kontrol ediyordu.
Chanyeol, fark edip, ''Sehun'a mı bakıyorsun?'' sordu.
Kai, elini önünde salladı. ''Hayır hayır, geçen geldiğimde dikkat etmemiştim. Eviniz güzelmiş.''
''Teşekkür ederim. Sen otur ben gerekli olan şeyleri alıp geleyim.''
''Tamam.'' Kai kendisine rahat gözüken ilk yere oturdu. İçinde garip bir sıkıntı oluşmuştu. Gelmişken Sehun ile de konuşmalı mıydı? Kai, çok fazla bu duyguya kapılmazdı ama, nedense bu aralar hep bir şeyler oluyormuş ama, konuyu kaçırıyormuş gibi hissediyordu.
Chanyeol, evrakları almak için üst kata çıktı. Hey evrak falan yoktu ortada... Küçük bir yalandan kim ölmüştü ki... Sehun'un odasına gelip kapıyı açtı. ''Seninki geldi.'' İçeri girip kapıyı tekrardan kapattığın söyledi.
Sehun, yatağının üzerinde oturmuş, üzerinde oldukça sıradan olan eşofmanları vardı. Gözleri kızarmıştı. Burnu da akıyordu. Yani Sehun, rolüne oldukça hazırdı. ''Ben hazırım.''
''Başarabileceğine emin misin Sehun?'' Chanyeol gözlerini devirdi.
''Tabi ki de hyung. Sen kendi kısmını hallet yeter.'' Sehun, yüzünde ki emin ifade ile Chanyeol'e baktı. Şuan suratındaki ifadeyi tamamlamak için gerekli olan tek şey , şeytan boynuzlarıydı.
''Tamam, gidiyorum ben, daha fazla şu suratını görmek istemiyorum.'' Chanyeol, kolundaki tüyleri gösterdi. ''Tüylerimi ürpertiyor.''
''Git hadi git'' Sehun, elinin tersi ile gitmesini işaret etti.
Chanyeol, odadan çıkıp, kendi odasına gitti ve gerekli olan evrakları aldı. Tekrardan aşağı indi. Kai, salondaki TV dolabının yanına konmuş olan resimlere bakıyordu. Chanyeol, geldiğini belli etmek için öksürdü. Kai, onu fark edince elindeki çerçeve ile ona doğru döndü.
''Resimleri beğendin mi?'' elindeki kağıtları sehpaya bırakırken sordu Chanyeol.
''Bu ikinizin küçüklüğü mü?'' elindeki resmi gösterip sordu Kai. Resimde Sehun ve Chanyeol, deniz kenarındaydılar. Sehun, Chanyeol'un omzundaydı.
''O mu?'' çerçeveyi alıp gülümsedi Chanyeol. ''Evet Sehun ve ben. Sanırım ben 12, Sehun da 5 yaşında falandı. Tatil için, Jeju ya gitmiştik. Orada çekilmişti.''
''Oldukça eğleniyor gibisiniz.''
''Öyleydi.''Chanyeol, çerçeveyi tekrardan yerine koydu. ''Oturalım mı?''
Kai, başıyla onaylayıp, eski yerine geçti. Chanyeol de onun karşısındaki yere oturdu.
''Konu neydi?'' Sehpada duran kağıtları işaret etti Kai. Chanyeol'un ifadesi değişmişti.
''Aslında Kai, evraklarla alakalı çok büyük bir sorunumuz yok.''
Kaşlarını çattı Kai. ''Öyle söylemiştin ama''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EL DORADO √
FanfictionKim Kai 》》 Tamirhanesinde ,arabaları birer canavara dönüştüren bir tamircidir. Tamirci olmadan önce büyük bir yarışcı olan Kai , yaşadığı talihsiz kazayla çok sevdiği pistlere veda etmek zorunda kalır. Ancak arabalara olan tutkusunu ve aşkını engell...