EL DORADO √

48. Bölüm (M)

Tamamen Kray olan bir bölüm :D Keyfini çıkarın ve medyadaki şarkı ile okuyun... 

*********

Yixing, sabah erken kalkmıştı. Gece Kris ile birlikte uyumuşlardı. Kris ona oyuncak ayı muamelesi yapmıştı orası ayrıydı, ancak Yixing onun kokusu ile uyumanın dünyanın en güzel şeyi olduğunu bir kere daha anlamıştı. Özellikle Kris'in arada bir onun adını sayıklayarak Yixing'i daha çok sarması kesinlikle çok tatlıydı.

Yixing, Kris'in evindeydi. Kris'e ait olan apartman dairesi iki kişi için oldukça geniş ve ferahtı. Yixing mutfakta, üzerindeki mavi kareleri olan önlükle kahvaltı hazırlıyordu. Kendini uzun zaman sonra bu kadar mutlu hissediyordu. Kalçalarını sağa ve sola sallayarak, telefonundan açtığı şarkıya eşlik ediyordu. Kesinlikle keyfi yerindeydi. Kris ona evlenme teklif etmişti. Araları gittikçe iyiye gidiyordu.

Arada aklına Scott geliyordu, ancak onun için artık yapabileceği bir şey yoktu. Umduğu tek şey yukarıdan onu izlerken, mutlu olduğunu görmesi ve onunda orada mutlu olmasıydı.

Doğradığı salatalıklardan birini ağzına attı. Kalan parçaları da tabağa koydu. Kris için omlet yapmıştı ve güzel bir şekilde birlikte kahvaltı yapmak istiyordu.

''Günaydın bebeğim.'' Yixing, boğuk çıkan ses ve karnına sarılan kollar ile biraz irkildi. Sonra hemen yüzüne bir gülümseme yerleşti.

''Günaydın Kris''

Kris, burnunu onun boynuna sürttü ve derince nefes alıp, hemen oraya bir öpücük kondurdu. ''Seni yanımda göremeyince, alana gittiğini düşünmüştüm.''

Yixing, boynuna değen dudaklar ile kıkırdadı. ''İkimize kahvaltı hazırlamak için erken kalkmak istemiştim. Ayrıca bugün alana gitmeyeceğim. Sehun'un planı tepe taklak olmuş sanırım. Dün gece Chanyeol, gelme, diye mesaj atmıştı.''

Kris, yarım bir gülümseme ile Yixing'in omzunun üzerinden yaptığı şeye baktı. ''Sehun ve Sehun'un planları... Dua etsin Kai çok sert birisi değil, yoksa Sehun'u çoktan terk etmişti.''

Yixing kaşlarını çatıp, ona bakmak için başını yana çevirdi. ''Sadece sevdiği adamın iyi olmasını istiyor. Bu kötü bir şey değil bence. Ayrıca Kai'nin ona olan bakışlarını gördüm. Sehun'a aşkla bakıyor.''

Kris, onun Sehun'u savunmasını dinledikten sonra gülümseyip, hemen dudaklarının önünde olan Yixing'in dudaklarını öptü. '' Bende sana aşkla bakıyorum. ''

Yixing, gözlerini kırpıştırarak ona baktı. Bu öpücüklere alışması gerekiyordu değil mi? Hatta daha fazlasına bile. ''Fırsatçı. Niye öptün ki!'' kaşlarını çatıp somurttu.

Kris onu kolları arasındayken kendine doğru döndürdü. Yixing şaşkınca ona bakarken, elleri Kris'in göğsünün üzerindeydi. Kris eğilip yeniden onu öptü. ''Sevgilimi istediğim gibi öpme hakkına sahip olduğumu düşünüyorum.''

Yixing, sevgili kelimesini duyduktan sonra kalbi aniden hızla atmaya başlamıştı. ''Sevgili mi?''

''Evet, bebeğim. Seni alanda öptüğüm günden itibaren, resmi olarak Park Kris'in sevgilisi oldun. Hatta yakında karısı olacaksın.''

Yixing, kaşlarını kaldırıp cümleyi anlamaya çalıştı. Sonra kaşları çatıldı ve Kris'in göğsüne yumruğu ile hafifçe vurdu. ''Kocam diyecektin herhalde''

Kris, onun sevimli haline gülmemek için yanağının içini dişledi. ''Aaa evet, kocam diyecektim. Özür dilerim bebeğim.''

''Dalga geçiyorsun şu an, öyle değil mi?''