EL DORADO √

22.Bölüm (M)

Evet doğru gördünüz!!!  ''M'' ibaresi var :3 Şarkı ile okuyun :D melodisi hoş :3

************

Chanyeol, onu duvarın dibinde o halde görünce, kalbinin birisi tarafın kesildiğini hissetti. Baekhyun, çok kırılgandı. Her ne kadar cazgır gibi gözükse de, aslında bunu bir kamufle aracı olduğunun farkındaydı. Baekhyun'a her baktığında, onu kolları arasına alıp, her şeyden saklama isteği oluşturuyordu. Sarıp sarmalamak ve onu dünyanın kötülüğünden korumak istiyordu.

Demir merdivenlerden yukarı çıkınca, üst katta daha önceden revir olarak kullanılan, ufak bir odaya götürdü. Baekhyun peşinden odaya girince kapının kapandığından emin oldu.

''Şuraya otur bakalım.'' Baekhyun'u taburenin üzerine oturtmak için çekiştirdi. Baekhyun karşı koymadan onun dediğini yaptı.

Baekhyun, oturduktan sonra ellerini kaldırıp, avuç içlerine baktı. Tırnaklarının şekline göre teninin üzerinde, sağda ve solda dört tane hilale benzeyen yaralar oluşmuştu. Boş boş ellerine baktı. Görüş acısına giren başka eller ile başını kaldırdı.

Chanyeol, Baekhyun'un oturduğu yerin, karşısında, olan dolaplarda duran ilk yardım malzemelerini bir tepsiye koymuş, başka bir tabureyi alıp tam önüne oturmuştu. Tepsiyi dizlerinin üzerine koydu.

''Ver ellerini bakalım.'' Chanyeol, ufak olanın, kızları bile kıskandıracak güzellikteki ellerini, kendi avucunun içine alıp dikkatle baktı. ''Çok derin değil ama, biz yine de mikrop kapmasını önlemek için, temizleyelim olur mu?''

Baekhyun, elinin Chanyeol'un elinin içinde ne kadar da küçük gözüktüğüne baktı. Diğerinin eli sıcaktı ve nazikçe onun elini alttan destekleyecek şekilde tutuyordu. Chanyeol, önündeki tepsinin içinde olan gazlı bezin birini steril olarak açmış ve o kahverengi sıvıdan dökmüştü.

''Biraz canın yanabilir, ama dayan olur mu?'' Chanyeol, ona bakıp söyledi. Baekhyun deminden beri ona baktığı için direk göz göze gelmişlerdi. Baekhyun, onun ışıldayan gözlerine bakıp başını iki kere yukarı aşağı salladı.

''Tamam, yanarsa söyle '' Chanyeol, büyük bir cımbız yardımıyla tuttuğu gazlı bezi hafifçe Baekhyun'un yaralarına bastırdı. Baekhyun, acıyla yüzünü buruşturdu. Ancak Chanyeol, bunu anlamış gibi hemen üflemişti.

''Çok mu yandı?''

''Ha-hayır''

''Peki devam edebilir miyim?''

''Olur'' Baekhyun, koca adamın onunla şefkatle ilgilenmesini garip bir şekilde tatlı buldu. Sanki kırılacak bir şeymiş gibi onu tutuyordu. Chanyeol tüm dikkatini ona vermişti. Baekhyun, onun yüzüne baktı. Kaşları kalkmıştı. Göz kapakları belli bir ritimle kapanıp açılıyordu. Dudakları ... Oraya bakınca Baekhyun, kalbinin tekrardan deli gibi atmaya başladığını hissetti. Chanyeol onu öptüğünü söylemişti. Ancak sarhoş olduğu için hatırlamıyordu. Daha önce öpüşmüştü, ama o Kai ile olmuştu. O zaman Chanyeol ile ikinci mi olmuş oluyordu? Aslında Kai ile olan sayılmaya da bilirdi. Her ne kadar Baekhyun onu sevse de, teorik olarak, o, onu kardeşi olarak görüyordu. Bu durumda Chanyeol, onun ilk öpücüğünün sahibi mi olmuştu?

Sıcak mı olmuştu burası. Baekhyun, nedense kendini onu öpecek gibi hissediyordu.

''Tamam şu kremi de sürdük mü, bir şeyi kalmayacaktır.'' Chanyeol, söylediğinde Baekhyun, onun sesi ile gerçekliğe dönmüştü. Başını sola çevirdi. Utandığını hissetti. Biraz önce onu öpmek istediğini mi söylemişti. Chanyeol, kremi eline sürerken gıdıklandı . Elini çekmeye çalıştı.