EL DORADO √

43. Bölüm

***********

" Ne? Menajerliği bırakacak mısın?" Sehun'un, Lay'in işi bırakmak istediğini duyduğunda verdiği tepkiydi.

" Sehun bak, benim hoş olmayan şeyler nedeni ile size katıldığını biliyorsun" Lay, hala bu konuda utanç duyuyordu.

" Saçmalama hyung, oldu bitti. Seni yeniden bulmuşken hayatta bırakmam, değil mi Chanyeol hyung? " Sehun, çalışma masasının arka tarafında eli ile şakaklarına masaj yapan adama baktı.

" Sehun haklı Yixing, işten çıkmana gerek yok. Hem gerçekten yeniden bir menajer bulmak ayımı alır ve yakında yarış için Avrupa'ya gitmiş olacağız" Yixing'e baktı.

" Ama ben... yani benimle çalışmanız sorun olmayacak mı sizin için?" Lay ikisi ile kalmayı elbette istiyordu, ancak daha önce yaptıkları şeyler yüzünden, çalışmak için doğru insan değilmiş gibi hissetmesine neden oluyordu.

"Saçmalama hyung, bak Chanyeol hyung tek başına zorlanıyor ve sen gidersen daha fazla zorlanacak." Sehun onun yanına yürüdü ve omuzlarını tuttu. " Utandığın için yapmak istemiyorsun değil mi?"

Lay, bakışlarını kaçırdı. " Sehun ben-"

" Boş versene hyung. Geçmiş geçmiştir. Sen şimdi bize lazımsın ve biz seni hala seviyoruz. O yüzden istifa falan edemezsin" Sehun onu ikna etmek için söyledi.

Lay, yeniden Sehun'a baktığında gözlerinin dolduğunu hissetti. Sehun küçükken de böyleydi. Sürekli destek olurdu. " Bende sizi seviyorum ama-"

" Aması falan yok hyung. Bizimle kalıyorsun o kadar. Anlaştık mı?"

Lay, Sehun'un kaşları çatık ciddi haline gülümsedi. " Peki tamam, dediğiniz gibi olsun."

Sehun da gülümsediğinde, "İşe devam edeceksin yani!" dedi.

" Hmm, edeceğim."

Sehun, heyecanla ona sarıldığında Lay de karşılık vermişti. " Sen bir tanesin hyung "

Chanyeol oturduğu yerden kalkıp ikilinin yanına geldi. " Hey, bana da sarılın"

Sehun, geriye çekilip ona baktı. " Ne oldu kıskandın mı?" dalga geçti.

" Evet, olamaz mı?" Chanyeol gözlerini kısıp söylediğinde, Lay ikisine gülerek bakıyordu.

" Gelin hadi buraya" diyerek kollarını açtı. Sehun ve Chanyeol aynı anda ona sarıldılar. Eski günlerde ki gibiydi. Lay bunu yapmayı özlediğini fark etti. İyi hissettiriyordu.

*******

- Aynı Anda Tamirhane-

"Ne yapıyorsun bakalım çaylak?" Kris, Kai'nin yanına gelip şakayla sorduğunda, Kai ön kaputu açık olan beyaz arabanın yağlama sistemini kontrol ediyordu.

" Gördüğün gibi işte, ama çaylak nedir Hyung?" Kai başını kaldırıp, elini silmek için kenarda duran havluyu aldı.

"Ben senin sunbaenim unuttun mu? Bana göre hala çaylaksın. "

Kai, güldü. " O çaylağı, Oh Sehun'un ekibine öneren de sensin ama"

" Karıştırma orayı" Kris de gülümsedi. " Eee nasıl gidiyor peki? Olaylardan fırsat bulup da konuşamadık"

" Şimdilik iyi gidiyor, ama daha da iyi gidebilir." Kai, onun yeniden ekibe katılması konusunda onunla konuşmak istiyordu.

" Sen olduğun sürece arabalar güvendedir, eminim ben" Kris etrafa baktı. Daha önce buraya girecek zamanı olmamıştı. Yixing yukarıda, Chanyeol ve Sehun'a bir şey söylemem gerek diyerekten, onu aşağı da tek bırakmıştı.