Diğer heyecanlı kalan bölümden sonra aksiyonu daha az bir bölüm :D ama bir şeyi fark ettim de, böyle en gıcık yerde bölümü bırakınca daha çok yorum geliyormuş :D Medya ChanHun :D
Bu arada sadece okuyup giden okuyucular cidden emeğe saygınız yok mu T.T
*******
Kai, araçlardan birisi devrilmiş lafını duyar duymaz son hızla oraya doğru koşmaya başladı. Chanyeol de hemen arkasından onu takip ediyordu.
Kai, Baekhyun'a da; Sehun'a da zarar gelmemiş olsun düşüncesi ile koşmaya devam etti.
Kenardaki lastiklere doğru çarpıldığını gördü. Tüm eski lastiklere yola doğru saçılmıştı. Görünürde, ne Sehun'un arabası vardı; ne de Baekhyun'un arabası... Kai, kendisinin başına gelen kazadan sonra bu tip şeylerden ciddi anlamda etkilenmeye başlamıştı. Tek dileği kimseye büyük bir zarar gelmemiş olmasıydı.
Sonra aklına Baekhyun'un ona söylediği şeyler geldi. 'Dikkatsiz davranıp kaza yaparım' demişti. Ama bu yarışa gelmediği takdirde onu tehdit etmek için kullandığı saçma bir oyun değil miydi? Kai, ufak bir kalabalığın biriktiği yere doğru nefes nefese geldi. Ters dönmüş olan arabanın, havada dönmeye devam eden siyah tekerlerini görüyordu sadece . İnsanları yarıp ileri doğru gitti. İki kişi arabanın sürücü tarafında, içeri girmiş birisine yardım ediyorlardı. Arabaya dikkatle bakınca başından aşağı kaynar sular döküldüğünü hissetti. Araba Baekhyun'un arabasıydı. Kaza yapan o muydu yani!
Gidip yardım etmek istiyordu ama, sanki olduğu yere çivilenmiş gibiydi. Kaskatı kesilmiş, gözlerini kocaman açmış bir şekilde arabaya doğru bakıyordu. Kai'nin aklına dolan görüntüler, arabada ki oymuş gibi hissetmesine neden oluyordu. Yaptığı kaza, çıkan yangın, onu kurtarmaya çalışan görevliler, ambulans sesi, annesinin ağlaması, hastane koridorunun tavanındaki beyaz lambalar, beyaz önlüklü insanlar, öten makinalar, her yerinde olan kablolar...
''Kai-sii!''
''...''
''Kai'' Chanyeol onun bu halde olmasına anlam veremeyerek sarstı. Kai'yi girdiği transtan çıkaran şey Chanyeol olmuştu. Onu omuzlarından tutup sertçe sarsınca gerçekliğe geri dönmüştü.
''İyi misin?''
''Baekhyun... O... İyi mi?'' kendine geldiğinde söyleyebildiği ilk şey bu olmuştu.
O sırada arabadan Baekhyun'u çıkarmışlardı. Baekhyun'u dikkatli bir şekilde tutarak kendine doğru yaslamış olan Sehun'u gördü. Kai , hemen yanlarına doğru yürüyüp Baekhyun'u kucağına aldı.
Baekhyun'un alnından sızan kan, yüzünü yarısını kırmızıya boyamıştı. Sağ kolunda da kanın neden olduğu ıslaklık vardı. Ayrıca onun aksamasına neden olacak şekilde de ayağı zarar görmüştü. Çok ciddi değilmiş gibi gözüküyordu.
''Tanrım şu haline bak '' Kai, kucağındaki çocuğa kızıyordu.
''Ö- özür dilerim.'' Baekhyun'un fısıltı şeklinde çıkan sesinden, canının yandığı belli oluyordu.
''Tamam , konuşup kendini yorma hemen hastaneye gidiyoruz.''
''Ya-yarış'' yarı açık olan gözlerini Kai'nin yüzüne doğru çevirdi Baekhyun.
Kai, onun gözlerine baktı. ''Yarışın canı cehenneme.''
''Ka-kai''
''Hişştt , boş ver tamam mı. Şu an önemli olan tek şey senin iyi olman.'' Kai, onu biraz kaldırıp saçlarının arasına ufak bir öpücük bıraktı. Sakinleşmesini sağlamaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EL DORADO √
FanfictionKim Kai 》》 Tamirhanesinde ,arabaları birer canavara dönüştüren bir tamircidir. Tamirci olmadan önce büyük bir yarışcı olan Kai , yaşadığı talihsiz kazayla çok sevdiği pistlere veda etmek zorunda kalır. Ancak arabalara olan tutkusunu ve aşkını engell...