36. Bölüm

5.3K 422 240
                                    

Medyadaki şarkı Kray kısmına ait :3 dinlersiniz diye :3 gif de Sekai :3 

*******

Kris, kapıyı açıp içeri girdi. Kendi yatağında uyuyan adama baktı. Sessizce yaklaşıp, yatağın kenarında durdu. Yixing, hala baygın görünüyordu. Ya da uyuyordu. Diz çöktü. Yüzü ona doğru dönüktü. Kahverengi saçları, alnına doğru dökülmüştü. Eskiden, saçlarının siyaha yakın koyu kahve olduğunu hatırlıyordu. Kris, elini kaldırıp, saçlarına dokundu. Yüzünde oluşan gülümsemesine engel olamadı.

"Rengi değişse bile, hala yumuşak"

Parmaklarını, yavaşça aşağı doğru kaydırdı. Pürüzsüz hissettiriyordu. Eskisi gibiydi ama görüntü aynı değildi. Kris, onun eski halini çok iyi hatırlıyordu. Yuvarlak bir yüze ve dolgun yanaklara sahipti. Aşırı olmasa bilei Yixing o zaman da güzeldi. Sadece Kris'in farkında olduğu bir güzelliğe sahipti.

Şimdi ise garip hissetmişti Kris. O olduğuna emindi ama sanki başkası vardı karşısında.

Bu sırada Lay yavaşça gözlerini araladı. Ortamdaki ışık gözlerini kamaştırmıştı.

Kris onun uyandığını görünce, elini geri çekti. Lay'in, kirpikleri titreşiyordu. Elini başına götürüp, alnını ovdu. İlk önce anlamsızca etrafına bakmış, sonra başında duran adam ile göz göze gelmişlerdi.

"Kris!" Lay gözleri genişlerken söyledi. Yattığı yerden kalkmaya çalışıyordu.

" Sakinleş lütfen. İyi misin? " sordu Kris. Onu omuzlarından tutup, yatak başlığına yaslamıştı.

Lay, temas ile irkildi. " İ-iyiyim" gözlerini kaçırdı.

" Yixing!" Seslendi Kris.

Lay, adını ondan duymanın, yeniden kalbini hızlandırabildiğine hayret etmişti. Başını çevirip ona baktı. Yüzüne bakmak yerine yanına oturan adamın omuzlarına bakmıştı. " E-efendim"

" Yüzüme bak lütfen, gözlerine bakmak istiyorum" rica etti.

Lay, bakışlarını yavaşça kaldırıp onun dediği şeyi yaptı. Kris, ona tuhaf bakıyordu. Daha önce orada hiç görmediği, bir anlam vardı sanki.

Gülümsedi Kris. " Gözlerin hala aynı. Değişmeyen tek yer öyle değil mi?"

Lay cevap vermedi.

Kris elini kaldırıp, onun yüzüne dokundu. Lay, içinin titrediğini hissetti. Sıcaktı.

" Ayrıca Yixing, geç kalmadığımı söyle lütfen. Seni bulmak için geç kalmadığımı söyle. Gözlerin gibi kalbinin de değişmediğini, aşık olduğum o masum çocuğun hala içinde olduğunu söyle." Kris pişmanlıkla söyledi. Neden daha erken aramaya başlamamıştı ki... "Özür dilerim. Sana tüm bunları yaşattığım için affet beni. Biliyorum, affını hak etmiyorum ama lütfen. Seni bulmuşken, lütfen tekrardan gözümün önünden kaybolma. Eğer o zaman sana açılmış olsaydım, belki de biz, şimdi çok mutlu olurduk. "

Kris'in dudaklarından dökülen kelimeler ile Lay kalbinin sıkıştığını hissetti. O zaman sinirle hareket etmiş olmasaydı, şu an belki de Kris'in dediği gibi olabilirlerdi. Ağzından küçük bir hıçkırık kaçarken fark etti ağladığını. " Kr-kris ben *hık* ben üzgünüm"

" Ağlama lütfen, ne olur. " Kris, onun akan göz yaşını sildi. " Sende kendine göre haklıydın. O kadar masumsun ki, o adamın dediği şeylere inandın. Sevdiğin adamın ve en yakın arkadaşının, sana ihanet ettiğini düşündün ama Yixing, bir şeyi unuttun biz seni çok seviyorduk. Hala da seviyoruz. Ben de , Sehun da."

EL DORADO √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin