EL DORADO √

44. Bölüm

''İnanabiliyor musun bebeğim. Onlar kazandı.'' Chanyeol, Baekhyun telefonu açar açmaz söylenmeye başlamıştı. ''Kris de dünden razıymış resmen. Adam  senin kaybeden yüzünü göreceğimi bilseydim en baştan kabul ederdim dedi. Şaka gibi. Kuzenim değil sanki düşmanım. Tanrının sırığı ne olacak!''

''Chanyeol, biraz nefes al. Hiçbir şey anlamadım.''

''Nasıl anlamadın bebeğim. İddiayı biz kaybettik diyorum. Kai ile girdiğim iddiayı kaybettim.''

Baekhyun'un, sesi diğer taraftan oldukça sakin geliyordu. ''Chanyeol, sakin olur musun?''

''Nasıl olabilirim? Nişanlım ile bir ay boyunca sevişemeyeceğim.'' Chanyeol, odanın içinde elindeki telefon ile dört dönüyordu. Konu ikisinin cinsel hayatıydı. Tabiki de sakin olamazdı.

''Nişanlın mı?''

''Evet, bebeğim Kai'yi bu iddiadan vazgeçiremez misin?'' Chanyeol, paniklediği için Baekhyun'un söylediği şeyi pekte umursuyor gibi durmuyordu.

''Chanyeol, akşam bana gelmek ister misin?''

''Tabiki de gelmek isterim. Yemin ediyorum ben iddia fa-'' Chanyeol, birkaç saniye duraksadı. ''Akşam ne yapmak ister miyim?''

Baekhyun'un kıkırtıları duyuldu. ''Akşam evde kimse olmayacak, bana gelmek ister misin diye sordum.''

''Doğru mu duydum. Beni akşam, eve çağırıyorsun.'' Chanyeol, volta atmayı bırakıp, olduğu yerde sabitlendi.

''Evet sevgilim. Hem ne olmuş yani iddiayı kaybettiysek. Onların haberi olmadığı sürece istediğimiz gibi sevişebiliriz.''

''Bir dakika dur... Şu an ben gerçekten benim güzel sevgilim Baekhyun ile mi konuşuyorum. Hani ona bu konulardan bahsedince kızaran.''

''Evet Chanyeol, düşündüm de utanmak istemiyorum artık.''

Chanyeol, hemen kolundaki saate baktı. ''Akşama kadar 4 saat var bebeğim ve ben o zamana kadar nasıl sabrederim bilmiyorum.''

''Beni düşün.''

''Bir saniye bile aklımdan çıkmıyorsun ki ''

''Chanyeol'' Baekhyun'un sesi ergen kızlar gibi çıkmıştı. Şu edalı, işveli olan tonda.

''Efendim bebeğim.''

''Bu kadar romantik olmak zorunda değilsin.''

''Senin sesini duyduğumda kendiliğinde açığa çıkan bir şey bu, engel olamıyorum.'' Chanyeol'un tüm morali yerine gelmişti.

''Yaa kes şunu.'' Baekhyun'un kıkırtıları duyuluyordu. Chanyeol'e göre bu dünyadaki en güzel melodiydi. Arkadan başka sesler de gelmeye başlamıştı. ''Chanyeol sonra konuşalım mı? Şimdi kapatmam gerek. Akşam bekliyorum. Seni seviyorum Chanyeol.''

''Peki bebeğim. Bende seni seviyorum.'' Chanyeol kapanan telefonu cebine koyarken yüzünde kocaman gülümsemesi vardı. Ne olmuştu yani kaybettilerse, hem kaybeden şarta uymazsa onları kötü engelleyecek bir şey hakkında da konuşmamışlardı.

Tıklanan kapı ile kendine gelip, kapıya baktı. '' Evet''

''Chanyeol gelebilir miyim?'' Kai kapıyı açıp, sordu.

''Tabi gelsene.''

Chanyeol, ona oturması için işaret etmişti, ancak Kai gerek olmadığını belirten bir işaret yapmıştı.