"Se - sen ne?"
"Be - ben evet" diye onun korkmuş halini takınmış ve kekelemiştim, korkması o kadar komikti ki gülmeye başladım ve masadan ayrılıp kahkaha atmaya başladığımda kaçmak İçin koşmaya başladı, ama hemen saçlarından tuttuğum gibi çekmemle bağırarak sendeledi ve bende bırakmamla sırt üstü yere uzandı.
Gülmeye devam ederek dizlerimin üzerine çöktüm ve bileklerini tutup yere iyice sabitleştirmenin ardından dibine kadar girdim, öyle ki o iğrenç dudakları dudaklarıma değecekti, korkunun getirmiş olduğu titremeyle kollarımın arasında bir serçe gibi duruyordu, sırıtarak konuştum. "Benimle yatmak istemiyor muydun? Kollarımın arasındasın işte, vermek ister misin?" diye alay ettiğimde gözleri dolmaya başladı.
"Bırak beni lütfen..."
"O cinsel şiddete uğrayanlar da böyle demişti, kimse duymadı ve bırakmadı, sende görmedin ve duymadın" deyip bileklerini kıracak şekilde sıktığımda bağırdı, ağırlığımı ona verip elimi özel bölgesine götürdüm ve sıktığımda acıyla bağırdı, güldüm. "Sana da aynısını yaşatayım mı? Sert erkek sever misin?" diye alay ettiğimde ağlamaya başladı.
"Ya - yapma" dediğinde elimi çektim ve gülerek ellerimi iki yanına koyup korkan gözlerine tehlikeli bir şekilde baktım.
"Oradan bakılınca tecavüzcü gibi mi duruyorum? Beni siz mi sandınız?" deyip yanağına tokatı attığımda çığlık attı ve başı darbe yüzünden sağ omzuna doğru savruldu, dişlerimin arasından konuştum. "Şimdi, kızın kaçırılması ve benimle ilgili olanları unutacaksın, CD'ler zaten elimde istesen de istemesen de şikayette bulunamazsın? Aksine, ben seni şikayet edersem başın derde gider, ve olacakları sen düşünürsün"
"Ne istiyorsun?" diye ürkerek sordu, sırıttım ve elimi alnına götürdüm, irkildi, saçlarını okşayarak konuştum.
"Bir kaç ay sonra o kız on sekiz yaşında olacak, senden istediğim o kızı rahat bırakman? On sekiz yaşına gelse de rahat bırakacaksın. Ve diğer yetimhane de kalan çocukları da"
"Ta - tamam yemin ederim rahat bırakacağım"
"Ama bir kazancın olmayacak"
"Yemin ederim kimseye bir şey yapmayacağım, söz veriyorum lütfen bana zarar verme"
"Sana güvenmiyorum ama, o yüzden benimle geleceksin? Ve sizinle işim bittiğinde burada da bir işim kalmayacak ve buraya daha güvenilir insanlar gelecek"
"Na - nasıl anlamadım?"
"Anlama, fazla gelir beynine" deyip üzerinden kalktım ve kollarından tuttuğum gibi onu da ayağı kaldırıp peşimden sürükleyerek odadan çıktık, adamlarımdan üçü bana bakıyordu ikisine baktım. "O temizlikçi pezevenki bulun" dediğimde ikisi hemen koşmaya başladı, diğer adamıma benimle gelmesi için baş işareti ederek yetimhaneden çıkmak İçin harekete geçtik.
♾️♾️♾️♾️♾️♾️♾️♾️♾️♾️♾♾♾♾♾♾♾
"Sizlere uygun en güzel şekilde işkence hazırladım umarım beğenirsiniz" dediğimde dört itte bana bakıyordu korkuyla, hepsi zincirle kollarından bağlanmış havada asılı duruyorlardı, güldüm. "Şu an yırtık don gibi asılı kaldınız bu anı ölümsüzleştirmek isterdim ama daha sonra yapmaya karar verdim, önce sizin şöyle bir öz geçmişinize bir bakalım değil mi?" deyip elime dosyaları aldım ve karıştırmaya başladım o sırada Yasin iti konuşmaya başladı.
"A - ağabey ne olur?"
"Neye ne olur?" diye sordum gayet normal bir şekilde sakince konuşarak, diğer yandan da dosyada yazanlara göz gezdiriyordum.
"Ülkeyi terk ederiz ağabey yeter ki zarar verme ne olur"
"E ama sizin yarattığınız zararların bedelini kim ödeyecek ama? Siz istediğinizi yapıp sonra üstünü örtüp hiçbir şey olmamış gibi yaşayacağınızı mı zannettiniz? Öyle yooook, ne yazık ki istekte bulunacak konumda değilsiniz, hele ki özgürlüğün asla" deyip ona baktığımda ağlamaya başladı, sırıttım. "Dur be oğlum, ağlamak İçin çok erken daha" dediğimde daha çok ağlayınca derin nefes aldım. "Evlenenler kızlar analarından ayrı düşecek diye ağlamayı kes lan, zırlama!" dedim ve elime dosyasını aldım. "Dört kıza cinsel istismar da bulunmuşsun, birine daha yapacaktın ama o elinden kaçmış? Neyse ki o artık bana ait olduğu İçin saçına bile zarar gelmeyecek" dedim ve sırıttım. "Eee hazır mısınız işkence çekmeye?" dediğimde hepsi korkuyla bağırmaya başladı.
Kahveyle dolu bir kazan vardı, özenle onu kaynattırmıştım adamlarıma ve sevgili müdürün kolundan tutup kazanın yanına yaklaştırdığımda korkuyla bana baktı, alayla sırıttım. "Sen kahve seviyordun değil mi? Nasıl kokusu? Buram buram mis gibi taze çekirdekli kokuyor, hususi olarak senin için getirtip kazana döktüm ve kendi ellerimle de kavurdum" dediğimde titreyerek bana baktı.
Derin bir nefes alıp yüksek basamağın üzerine çıktım ve onu da peşimden sürüklediğimde korkuyla bana baktı.
"Ne yapacağım ben?" dedi korku dolu sesle, sadistçe sırıttım.
"AA sen değil, ben yaparım. Sen yorulma" deyip kolundan tuttuğum gibi kaynar kazanın içine attığımda dumanlar havaya uçuştu ve acı dolu bir çığlık depoyu sese boğmuştu, yanık kokuları yükselmeye başladı, ve bende arkamı dönüp acı dolu çığlığı duymazdan gelerek platformdan indim ve diğerlerinin karşısına geçtim.
Acılı sesi hala depoyu inletirken korku dolu gözlerle bana bakan saç düşkünü kadının yanına gittim ve kısa saçlarını tuttum, titremeye başladığında adamım bana elinde saç traş makinesiyle gelince kadın hemen kurtulmak İçin çığlık atıp inlediğinde ona sertçe baktım. "Kes lan!" diye bağırdığımda sustu ve titreyerek bana baktı, düğmeye basıp saçlarını sıfıra vurduğumda ağlamaya başladı.
Sadiste geldiğimde onun hesabını ben kesmedim, adamıma bir sopa verdiğimde vurması İçin yetki verdim ve esas sapığa geldiğimde ise gülümsedim, buzların içine atılmış donmaya başlamış gibi titriyordu, elime bahçe makasını alıp arkasındaki adamıma baktım, oda hemen pantolonu ve iç çamaşırını indirince adam çırpınmaya başladı.
"Ağabey ne olur ağabey..." makasla özel yerini kesmemle acı bir feryatla bağırdı ve çırpınmaya başladı, makası bir kenara fırlatıp telefonu çıkardım ve babamı aradım, hemen cevap vermişti.
"Oğlum?"
"Görev tamamdır baba, hepsinin icabına bakıldı"
"Acı seslerden anlıyorum, bu arada yetimhane çalışanlarının çıkışlarını yaptırdım ve yerlerine güvendiğim insanları koydurdum, kolumuz uzun biliyorsun? Karşılığında istedikleri parayı verdim onlar da yüksek makamdakilere söylediler ve iş tamam. Ne o itleri arayacaklar, ne kızın peşine düşecekler...her şey tamamdır" dediğinde sırıttım.
"Anlaşıldı. Ben şimdi köşke gidiyorum, kızı ne yapalım?"
"Onu bizim kaldığımız eve getir, artık kızı kaçırıp saklama plan derdi yok rahatız? Bizde kalsın, bize alışsın, sonra ailesinin peşine düşmek için ona da ihtiyacımız olacak bunun İçin güven vermemiz gerek"
"Anlaşıldı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mirza ♾️ Merza
Lãng mạnBaba ve oğul...babanın kardeşi, oğlunun halası olan kişi bir suikaste kurban gider, ve bunu yapanları bulmak İçin uğraşırlar, ama yerleri bulunmaz. Sadece tek bir kişi onların yerini biliyordur. O aileden doğan kız, Merza. Merza'nın ailesi bir kat...