"Onları bulduğumda mahvedeceğim, öldüreceğim onları! Buna kim sebep olduysa kendi ellerimle mahvedeceğim!"
Tanıdık bir sesi buğulu duyuyordum, gözlerimi bir türlü açamıyordum bir kaç konuşma sesi daha geçiyordu ama net duyamıyordum, biri elime dokunuyordu ve hafifçe sıkıyordu o ses bana sesleniyordu bu sefer. "Aç gözlerini güzelim, benim yüreğimi daha fazla yakma yalvarırım Merza" bu ses Mirza'ya aitti.
Gözlerimi zorlukla araladığımda heyecanla yerinden kalkıp bana biraz daha yaklaştı ve kocaman gülümseyerek elimi sıktı, diğer elini yanağıma koydu. "Hoş geldin güzelim, sonunda" dediğinde zorlukla elini tutup sıktım ve kaşlarımı çattım.
"Hoş buldum" alnımda dudaklarını hissettiğimde hafifçe gülümsedim, geri çekilip bana baktığında gözlerim daha net görmüştü ve gözlerinin kızarık olduğunu görünce kaşlarımı daha derin çattım. "Gözlerine ne oldu?"
"Ağladı" dedi adamlardan biri, şaşırarak gözlerimi adamdan ayırıp Mirza'ya baktığımda mutlulukla bana bakıyordu, benim için ağlaması hoşuma gitse de onun üzülmesi zoruma gitmişti biraz.
"Ağlama, bak buradayım"
"Şükürler olsun" deyip tekrar alnımı öptüğümde aklıma Akay geldi, gözlerimi büyüttüm ve onun elini sıktım oda panikle geri çekilip bana endişeyle baktığında gözlerine baktım.
"Akay, o nerede? Onunla beraber vurulduk, o iyi mi? Mirza lütfen..." dişlerini sıksa da başını salladı ve derin nefes aldı.
"Senden daha iyi, ayağı kalktı"
"Peki kim neden bizi vurmuş?"
"Onun tarafından biri yapmış, kendisi söyledi. Bir alacak verecek mevzusu varmış seni de sevgilisi zannetmişler" dedi dişlerini sıkarak, elini sıkıp üzülerek yüzüne baktım.
"Akay'a bir şey yapmadın değil mi?"
"Yapacaktım, ama engel oldular. Saldırmaya geçtiğimde güvenlik bizi yakaladı"
"Mirza onun suçu bir yok ki? Oda istemezdi böyle olsun..."
"O itin yanında ne işin vardı?" diye dişlerinin arasından konuşunca adamlar dışarı çıktı, kolunu tutup hafifçe sıktım.
"Senin hakkında konuşuyorduk, hayatımı sana dair yön verdiğimi söyledim o sırada zaten vurulma anı falan oldu" dediğimde öfkeyle burnundan soludu.
"O itin yüzünden sende hastane yatağındasın şu an!" dediğinde gözlerim doldu.
"Ne olur Mirza yapma, bana neden kızıyorsun? Ben yanlış bir şey yapmadım ki" dediğimde dişlerini sıkıp bıraktı ve eğilip alnımı öptü, sonra alnı alnıma bastırdı.
"Doğru güzelim haklısın, sen yanlış bir şey yapmadın...özür dilerim, ben sana bir şey olacak korkusu yüzünden altıma sıçıyordum burada, ani tepki verdim beni affet" dediğinde dudağına uzanıp öptüm, oda beni öpüp geri çekildi ve gözlerimin içine bakıp gülümsedi.
"Ben iyiyim, merak etme canım" dediğimde başını salladı o sırada kapı tıklanınca Mirza geri çekilip kapıya baktı, açıldığında ise Akay'ı gördük, kocaman gülümsediğimde oda bana aynı tepkiyi verecekken Mirza'ya baktığında yüzümdeki gülümseme soldu ve bende ona baktım, resmen katliam yapacakmış gibi bakıyordu ona! Elini tuttuğumda keskin bakışlarını ondan çekip bana yumuşak bir şekilde bakınca kaşlarımı çatıp dudaklarımı büzdüm. "Lütfen anlayış göster" dediğimde dişlerini sıkıp derin nefes aldı, başını sallayıp elimi öptü ve sonra pencerenin olduğu yere yürüyüp tekrar Akay'a baktı.
"Beş dakika, sonra kaybol!" dediğinde başını salladı, Akay yanıma gelip gülümseyerek bana baktı ve ellerini ceplerine soktu.
"Seni canlı görmek güzel, sevindim"
"Bende seni canlı görünce sevindim, nasılsın iyi misin?"
"İyiyim, sen beni dert etme kendine odaklan. Senin iyi olman lazım" dediğinde gülümsedim.
"Teşekkür ederim"
"Özür dilerim bu arada, ben istemezdim böyle olsun Merza? Bir kaç adam benim yüzümden seni de vurdu..." kemik sesi duyduğumuzda ikimiz de Mirza'ya baktık, yumruklarını sıkıyordu ve kendisini zor tuttuğu her halinden belli oluyordu, Akay tekrar bana dönüp derin nefes aldı. "Tekrar özür dilerim" arkasını dönüp Mirza'ya baktı. "Senden de özür dilerim Mirza, ama şunu bil ki bende istemezdim ona zarar gelsin, ikimiz de bilemezdik...yine de özür dilerim" deyip bana son kez gülümsedi ve odadan ayrıldığında içim buruk bir şekilde dudaklarımı büzdüm.
Akşama doğru bütün arkadaşlarım gelmişti ve hepsinin geçmiş olsun dilekleriyle beraber bir sürü çiçeklerim olmuştu, Mirza onları güzelce masaya bırakmıştı ve sonra çok yormamak İçin evlerine gitmişlerdi, akşam olduğunda Mirza elinde iki pizza ve içecekle hastane odasına geldiğinde kocaman gülümseyip yerimde doğruldum, oda gülümseyerek kapıyı kapatıp aldıklarını büyük masaya koydu ve bana doğru gelip alnımı öptü, sonra gözlerime baktı.
"Ben yokken ne yaptın bakalım?"
"Canım sen gideli sadece yirmi dakika oldu" dediğimde omuz silkti.
"Sormak istedim işte" dediğinde gülümsedim, kumaş ceketini araladı ve elini soktu, sonra kocaman bir çiçekle elini çıkarınca gözlerimi büyütüp kocaman gülümsedim.
"İnanamıyorum" dediğimde kıkırdadı ve bana uzattı, elinden alıp kokladım ve gözlerim şimdiden dolmaya başlamıştı. "Çok romantiksin"
"Sana çiçek alanlar oldu gerçi ama..."
"Seninkiler daha ayrı" dediğimde sırıttı.
"Bana aşkı sen hatırlattın güzelim, senin sayende mutluyum"
"Bende senin sayende mutluyum, benim eksik parçam sendin, ve o parçayı ben sende buldum" dediğimde yutkundu, ellerini yanaklarıma koyup üzülerek kaşlarını çattı.
"Seni kaybedeceğimi düşündüm Merza, ikinci kez kaybetmek istemedim" dediğinde başımı iki yana salladım.
"Buradayım Mirza, kötü düşünme lütfen. Bak iyiyim, hadi yemek yiyelim, birlikte televizyon izleyip komedi programları bakalım? Düşünmeyelim bunları, sadece birbirimizle ilgilenelim" dediğimde başını salladı ve alnımı öpüp burnunu boynuma değdirerek kokumu içine çekince kıkırdadım.
Yemeğin ardından komedi programı izlemiştik, ve sonra saat geç olunca huzursuzca kıpırdandığımda Mirza ceketini çıkarıp yatağa oturdu ve uzandı, yatak geniş olduğu için ikimizi de alıyordu çok şükür, göğsüne yaslanıp başımı koyduğumda bir eliyle saçlarımı diğer eliyle kolumu okşuyordu ve bunlar beni mayıştırıyordu.
"Canını sıkan bir şey var, söyle" dediğinde derin nefes alıp başımı kaldırdım ve gözlerine baktım, oda bana bakınca burukça gülümsedim.
"Senin bana verdiğin o odayı özledim, evi özledim" dediğimde gülümsedi.
"Yarın sabah gideceğiz" dediğinde gözlerimi kapattım ve bende onun göğsünü okşadım.
"Mirza"
"Efendim güzelim" dediğinde kalbim hızlanmıştı, olmayacak şeye amin dediğimi düşünmüştüm ama meğer olmuştu...bu çok güzel bir şeydi. Sevdiğim adam beni en başından beri seviyormuş meğer...
"Seni çok seviyorum" dediğimde alnımı öptü ve saçlarımı okşamaya devam etti.
"Bende seni seviyorum" dediğinde midemde kelebekler uçuşmuştu, sırıtarak cümle kurduğunu hissettim. "Bakıyorum hoşuna gitti?" deyip tekrar öptüğünde sırıttım.
"Sevdiğim adamın beni sevdiğini söylemesi mi? Tabi ki hoşuma gitti"
"O halde sen bıkana kadar söylerim, seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum, seni se - vi - yo - ruuuuum" diye uzatınca gülmeye başladım, oda kıkırdayınca derin nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mirza ♾️ Merza
RomanceBaba ve oğul...babanın kardeşi, oğlunun halası olan kişi bir suikaste kurban gider, ve bunu yapanları bulmak İçin uğraşırlar, ama yerleri bulunmaz. Sadece tek bir kişi onların yerini biliyordur. O aileden doğan kız, Merza. Merza'nın ailesi bir kat...