♾️ 26. Bölüm ♾️

88 9 0
                                    

Mirza'nın bana almış olduğu patlıcan moru, tüllü uzun elbiseyi giymiştim ve ayna karşısında kendime baktığımda bukle yapılmış uzun saçlarıma ve makyajıma bir göz geçirdim sonra tekrar elbiseye baktım ve onunla beraber elbiseyi aldığımız günü tekrar düşündüm. Bedenimi söyleyip hemen paketlemesini istemişti, gözlerim dolarak aynadan ayrılıp onun odasına gittim. Yastığında sızmış olduğu kokusunu içime çektim.

Ciğerim sızladı, kalbim sıkıştı, bir kaç göz yaşımda yastığa damlamıştı.

Aşağıdan korna sesi gelince hemen yastığı yerine bırakıp gözlerimi hızlıca sildim, aynaya baktığımda çok da fazla akmamıştı rimelim ve hemen siyah olan yerleri parmaklarımla silip odadan çıktım ve merdivenlerden hızla indim, çok iyi anlaştığım kızıl saçlı arkadaşım Ay, beni görünce baş parmaklarını kaldırdı ve gülümsedi. "Külkedisi gibi kaçıyorsun ama morlu olanından, sana Rapunzel şatosundan kaçıyor desek daha doğru olur" dediğinde gülerek kapıyı açtım.

"Görüşürüz arkadaşım"

"İyi eğlenceler arkadaşım" dedi ve gülümsedi, bende hemen kapıyı kapatıp arabaya yaklaştım ve arka kapıyı açıp içeri girdim ve kapıyı kapattım, Esin önde oturuyordu Burak şöför koltuğunda oturuyordu, Alara ve Can da arkadaydı bende onların arasına sıvışmıştım. Esin mutlukla kollarını kaldırdı.

"Hoşgeldin Rapunzel"

"Çok iyi görünüyorsun" dedi Can, kocaman gülümsediğimde araba hareket etti.

"Teşekkür ederim hepinize" dediğimde Alara Burak'ın sırtına dokunup hafifçe vurdu.

"Şarkı açar mısın? Eğlenceli olur" deyip bana bakarak göz kırptığında sırıttım.

"Evet eğlenerek gideriz" dediğimde Burak derin bir nefes alıp radyoyu açtı, Maroon 5 - Animals çalıyordu, Burak sesi sonuna kadar açtığında hepimiz alkışlayıp gülüşmüştük.

İki katlı büyük bir evin önüne geldiğimizde arabayı yol kenarına park edip araçtan hepimiz çıktığımızda müzik resmen sokağı inletiyordu ve tesadüf ki aynı şarkı çalıyordu.

Maroon 5 - Animals.

Kızlar ve erkekler değişik tezahüratlar ederken bense etrafa meraklı bakışlar atıyordum, Esin koluma girince dikkatimi ona verdim, yüzünde heyecanlı ve kocaman bir gülümseme vardı.

"Kızım orada öyle bakacağına gidelim beraber daha yakından bakalım!" deyip beni bahçe kapısına doğru sürükledi. Hepimiz içeri girdiğimizde neye uğradığımı şaşırmıştım! Her yerde renkli ışıklar havuz kenarında sırayla dizilmiş uzun ince büyük masalar vardı ve mum ışıkları vardı, havuzun üzerinde çeşitli bir sürü çiçeklerle süslenmişti! Gülümseyerek etrafa bakmaya devam ettiğimde boş bir masa gördüm ve Esin'i transa girmiş halde etrafa merakla bakan tavrından uzaklaştırdım.

"Hey şurada bir boş masa var, gidelim!" dedim sesimi yükselterek, müzik o kadar çok fazlaydı Kİ bağırmak bile yetersiz kalıyordu! Onu kolundan tutup boş masaya doğru çekiştirdiğimde Alara da gelmişti yanımıza erkekler ise dans edenlerin arasına girmişti, olay şuydu ki, oradaki iki güzel açık saçık giyinmiş kızlara yazmaktı. Şaşırdık mı? Hayır.

Sırıtarak onları izlemeyi bırakıp masaya baktığımda kocaman gülümsedim, altın renginde ve çiçeklerle süslenmiş mumluklara ve atıştırmalıklara baktım, kurabiyelerden bir kaç tane yediğimde Esin kıpır kıpır yerinde duramıyor ve omuzlarını sallıyordu.

"Hadi ama! Dikilmeye gelmedik herhalde değil mi? Gidelim bizde dans edelim!"

"Bende geliyorum!" dedi Alara ona katılarak, ikisi bana dönüp bakınca sırıttım.

Mirza ♾️ Merza Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin