♾ 53. Bölüm ♾

47 6 0
                                    

Hiçbir şey hissetmemiştim.

Sadece öfke ve nefret hissediyordum.

Öz ağabeyim bana neler neler yaşatmıştı ve utanmadan buraya gelme cesareti bulmuştu, yataktan kalkıp balkona çıktım ve kollarımı göğsümde kavuşturup öfkeyle ona baktım, zor bela ayağı kalkıp ellerindeki kanları mavi kot pantolonuna sürdüğünde Mirza ona doğru yaklaşmıştı, yakasına yapıştığında korumalar da etraflarında daire oluşturmuş tetikte bekliyorlardı. "Ne bok yemeye geldin lan? Aklında ne sikim vardı senin lan!" diye gürleyip yumruğu çaktığında yere serildi, içimdeki öfke biraz da olsa o yumrukla azalmıştı.

Mirza öfkeyle ceketini çıkarıp korumalardan birine verdi ve siyah gömleklinin kollarını sıvazlayıp dirseğine kadar çekmeye başladığında o pisliğin korkulu sesini duydum.

"Kötü niyetim yoktu..."

"BİR DE OLSAYDI!" diye gürleyip karnına tekme attığında ellerimi mermere dayayıp izlemeye devam ettim, acıyla karnını tutup inleyerek konuştu.

"Mirza onunla konuşmak istiyorum, ondan özür dilemek istiyorum yalvarırım izin ver..."

"ONA İKİ METRE BİLE YAKLAŞAMAZSIN ULAN, İZİN VERMEM!" diye gürleyip bir tekme daha attığında acıyla konuşmaya devam etti.

"Vicdanım sızlıyor Mirza, acı çekiyorum! Yaptıklarımdan dolayı çok pişmanım yalvarırım hiç değilse özür dilediğimi duysun" dediğinde Mirza öfkeyle başını gökyüzüne kaldırdığında beni fark etti, derin nefes alıp verdiğini göğsünün inip kalktığından anlamıştım, bakışlarını benden ayırmadan sakince konuşmaya özen gösterdiğini fark ettim.

"Şu an seni duyuyor" dediğinde etrafa bakmaya başladı, Mirza öfkeyle konuştu tekrardan. "Ona bakmayacaksın, sesini duyur yeter o seni şu an duyuyor ve görüyor ama sen ona bakmayacaksın!" diye bağırdığında o pislik acıyla karnını tuttu, sonra bağırarak konuşmaya başladı.

"Merza yaptıklarımdan dolayı çok pişmanım ve özür dilerim, yemin ederim çok pişmanım ölmeyi bile göze alarak geldim sırf senden özür dilemek ve pişman olduğumu bilmeni istedim, yalvarırım...beni affetme tamam? Ama hiç değilse özrümü kabul et!"

"Bir kelime özür, yada yalvarman...yaşadığım şeylerin izini veya bende yaratmış olduğu travmayı geçiremez! Ve ayrıca hep hatırlayacağım! Sen silebilir misin beynimden?" diye bağırdığımda, bağırarak ağlamaya başladı ve ellerini başına koydu, öfkeyle konuşmaya devam ettim. "SENİ ASLA AFFETMEYECEĞİM! ASLA! BEN SANA YALVARDIĞIMDA SEN BENİ DUYMADIN BEN SENİN ÖZ KARDEŞİNDİM, SEN BANA BİR TECAVÜZ ETTİRMEDİĞİN KALDI! ALLAH'A HESABINI GEBERDİĞİNDE VER AMA BENDEN ASLA HELALLİK ALAMAZSIN, ALAMAYACAKSIN! HAKKIMI HELAL ETMİYORUM!" diye gürlediğimde korumalar da adama öfkeyle baktı ve tetikte beklemeye devam ederek gözlerini ayırmadan ona bakıyorlardı, gözlerim dolarak içeri girdiğimde Mirza'nın bağırtısını duydum.

"Siktir git şimdi, eğer bir daha denk gelirsek üçüncü bir şans vermem sana, seni oracıkta öldürür yarım olanı bir kurşunla bitiririm!" diye bağırdı, sonra sesler kesildi, ben yatağa oturup bağdaş kurdum ve gözlerimi sildim, derin nefes alıp verdiğimde Mirza içeri girdi, kapıyı kapatıp sessizce yürüdü ve yatağa oturup elleriyle yüzünü sıvazladı, başını eğik tutup dirseklerini dizlerine yasladı bir süre sessiz kaldı, tekrar nefes alıp verdi ve sonra konuştu. "Bir daha ani hareket etmeyeceksin..."

"Söz veriyorum"

"Bir daha kendini tehlikeye atmayacaksın"

"Söz veriyorum" dedim gözlerim dolmaya başlayarak, derin nefes alıp verdi tekrar.

"Ve bir daha kendini üzmeyeceksin, üzdürmeyeceksin...ben olsam bile" dediğinde yutkundum ve burnumu çektim, gergince konuştu tekrar. "Ve ağlamayacaksın" dediğinde başımı salladım ve ellerimle yanaklarımı silmek için kollarımı kaldırdığımda bileklerimi tuttu, bakışlarımı ona çevirip baktığımda sakince bana bakıyordu ve elleriyle kendisi göz yaşlarımı sildi sonra ellerini boynuma koyup alnımı öptüğünde gözlerimi kapattım ve bileklerini tuttum. "Seni her şeyden koruyabilirim, dünyayı karşıma alır gerekirse canımı verir yine sana bir şey olmasına izin vermem ama sen kendi canını yaktığın İçin bir şey yapamıyorum...beni zora sokma Merza, bana bunu yaşatma" dediğinde başımı salladım ve çenesini öptüm.

"Özür dilerim...bir daha olmayacak"

"Ufaklığımıza bir şey olabilirdi..."

"O an düşünemedim hiçbir şey"

"Bir daha olmasın, bana söyle sıçarım zaten ağzına...ama kendi başına bir şey yapma. Ben senin erkeğinim, kocanım, sende benim karımsın...bana söyleyeceksin...sana biraz sert çıkıştım, bağırdım biraz...özür dilerim" dediğinde başımı salladım.

"Haklıydın..."

"Yine de sesime dikkat etmeliydim..."

"Olur böyle şeyler o an öfkeliydin, bir şey olacak diye korkmuştun...seni anlıyorum" dediğimde derin nefes alıp geri çekilip gözlerime baktığında hafifçe gülümsedim dudaklarıma dudaklarını sürtüp hafifçe öptüğünde dudaklarımı araladım, öpmeye başladığında ve bende karşılık verdiğimde kollarını belime sarıp beni sırt üstü yatırdı ve üzerime çıkıp ağırlığını bana vermeden öpüşmeye devam ettiğimizde elini belimden bacağıma götürüp hafifçe okşadı, sonra iç kısmını sıkınca inledim ve kollarımı boynuna doladığımda parmakları özel yerimi bulup okşayınca zevkten daha yüksek sesle inledim ve ellerimi omuzlarına koydum, geri çekildi ve dudaklarını kulağıma değdirdi. "İstiyor musun?" diye sorduğunda başımı salladım, boynumu öpmeye başlayınca gözlerimi kapattım ve birlikte olmaya başladık.

Mirza ♾️ Merza Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin