Kulaklarım kuş cıvıltılarıyla dolmaya başlamıştı ve güneş o kadar parlaktı ki göz kamaştırıyor ve insanın yüzünde tatlı bir buruşturma oluşturuyordu, hafif tatlı bir bahar esintisi üzerime bir örtü gibi gelmişti ve yavaş yavaş gözlerimi araladığımda balkonun açık olduğunu ve güneşin yüzüme kocaman ısısı ve rengiyle birebir karşılamış olmuştu göz bebeklerim, başımı sola çevirip gülümsedim.
Sonra gülümsemem yavaş yavaş kayboldu, çünkü Mirza yanımda değildi.
Kaşlarımı çatarak yerimde doğrulup örtüyle bütün her yerimi kapattım ve tekrar başımı balkona çevirip derin nefes aldım, sonra örtüyle beraber yataktan kalkıp lavaboya girdim işlerimi halledip üzerimi giyindim ve yatak çarşaflarını değiştirip elime telefonu aldım, arkadaşlarım şimdiden ilk gecenin nasıl geçtiğini habire sorup duruyordu özellikle Esin! Leo'yla ciddi düşündüğü için nasıl bir şey olduğunu o fazlaca soruyla sormuştu.
Ona üstü kapalı bir şekilde edindiğim tecrübe ve verdiği hisleri söylemek daha sonra mesaj atacağımı yazıp gönderdim ve Mirza'yı aradım, ama ulaşılmıyor olarak telesekretere bağlayınca iyice moralim bozularak odadan çıktım, evliliğin ikinci adımında beni yalnız bırakıp gitmesine üzülmüştüm biraz, insan öperek uyandırılmak ister? Ne bileyim çiçekler kahvaltılar falan? Kesin eski karısına gitmişti, işkence etmeyle meşguldü yada konuşuyordu?
Sanmıyordum. Hele ki dün olanlardan sonra şu an Mirza'yı ben bile sakinleştirip durduramazdım. Öfkelendiği zaman çok kötü oluyordu, ilk zamanlardan...en azından onun çileden çıkmış halini daha görmemiştim Allah korusun beni üzmesini yada benim onu üzmemi istemiyordum.
Aşağı indiğimde hizmetçiler ve aşçı mutfaktaydı kahvaltı hazırlıyorlardı, gülümseyerek yanlarına gittiğimde hepsi bana içtenlikle aynı gülümsemeyle karşılık verince ellerimi hafifçe havaya kaldırdım. "Hepinize günaydın hanımlar"
"Size de Merza hanım..."
"Sizli olmayalım, ben resmî..."
"Mirza bey öyle emretti Merza hanım, evin hanımı olduğunuz için" diye kibarca sözümü kesince sahte kızgınlıkla hepsine baktım.
"Madem evin hanımıyım, evin hanımı sizli konuşmanızı istemiyor, emrim budur" dediğimde kıkırdamaya başladıklarında bende güldüm ve etrafa baktım. "Çiçek nerede? Ne zamandır hiç görmüyorum"
"Bahçede" dedi Çiçek'in annesi Gülsena abla, kocaman gülümsedim ve başımı salladım.
"Bir seveyim onu ben"
"Kahvaltı hazır olunca söylerim" dediğinde başımı salladım ve sonra kaşlarımı çatıp Mirza'yı sormak istedim belki biliyorlardır?
"Mirza nerede gördünüz mü? Size bir şey dedi mi çıkarken?" diye sorduğumda hepsi birbirine baktı ve yutkundular, kaşlarımı çatıp gerginleşerek ellerimi belime koydum. "Bir şey oldu değil mi? Ne oldu?"
"Depo gibi bir yere gideceğini adamlarına söylediğinde duydum, sabahın beşi yada altısıydı yanılmıyorsam" dedi Esra, başımı salladım ve derin nefes aldım.
"Tamam ben biliyorum ne olduğunu, gelmedi değil mi hala?"
"Yok" dediğinde başımı salladım ve bahçeye çıkıp Çiçek'i bulmaya çalıştım, o sırada bahçe kapısından Mirza'yı gördüğümde solan yüzüm aydınlandı ve çiçek açtı, karizmatik bir şekilde takmış olduğu gözlüğü çıkarıp ceketinin yakalarını düzeltirken kocaman gülümseyerek ona doğru koşmaya başladım, başını kaldırıp baktığında ona doğru ulaşmıştım oda kocaman gülümseyerek kollarını açtığında ona sıkıca sarıldım ve gözlerimi kapattım oda kollarını belime sıkıca sarıp başımı öpünce gözlerimi açtım ve geri çekildim, ellerini yanaklarıma koyup gözlerimin içine mutlulukla baktıktan sonra alnımı öptü ve tekrar gözlerime mutlulukla baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mirza ♾️ Merza
RomanceBaba ve oğul...babanın kardeşi, oğlunun halası olan kişi bir suikaste kurban gider, ve bunu yapanları bulmak İçin uğraşırlar, ama yerleri bulunmaz. Sadece tek bir kişi onların yerini biliyordur. O aileden doğan kız, Merza. Merza'nın ailesi bir kat...