Mirza Saraçoğlu.
Gözlerimi araladığımda aklıma direk ilk gelen sevgilime yaptığım evlenme teklifi ve sevinçlerimiz olmuştu, gülümseyerek başımı sağa çevirdiğimde sırtı dönük uyuyordu, yerimde doğrulup onu uyandırmak İçin üzerine doğru eğildim, dudakları aralıktı kolu aşağı sarkmıştı, melek gibi uyuyordu ve bembeyaz teni güneşte porselen gibi parlıyordu.
Sol elimi kaldırıp parmaklarımla yanağını okşadım ve kulağına eğilip tatlı bir ses tonumla konuştum. "Uyan hadi güzelim, sabah oldu. Okula gitmek istemezsen sevinirim, bugün yine beraber olalım" dediğimde tepki vermedi, hiçbir şey yapmadı, sırıtmam büyüdü ve derin nefes aldım. "Uykucu olma hadi" deyip onu nazikçe sırt üstü yatırdım. "Bak uyanmazsan eğer yorganı kaldırır seni sırtıma alır kendi ellerimle yüzünü yıkarım bebekmişsin gibi, belki biraz tatlı bir tehdit oldu sanki" dedim, yine tepki vermedi ve tekrar derin bir nefes alıp yorganı kaldırmamla yüzümdeki gülümseme bir anda silinip gitti.
Yatak olduğu gibi kandı.
Şoka girmiş halde bir onun yüzüne bir de kanlara bakıyordum, endişeyle gözlerimi büyütüp omuzlarını tuttum ve sarstım. "Merza beni duyuyor musun? Aç güzelim gözlerini hadi" dedim ama tepki vermedi, kaşlarımı endişeyle çatıp kanın nereden geldiğine baktım ve o an başım döndü bir an, hızlı hızlı nefes alıp verdim ve yorganı tutup orasına bastırdım ve gözlerim dolmaya başlayarak dişlerimi sıktım. "Merza uyan! Uyan!" diye gürleyip onu sertçe sarstığımda gözlerini araladı, o an nefesimi tutup rahatlayarak ona baktığımda yutkundu ve gözlerini kısıp bana endişeyle baktı.
"Neden bağırıyorsun Mirza? Ödüm patlıyordu az kalsın"
"Benim kadar ödün patlamış olamaz" dediğimde bakışlarını üzerinde ve bende gezdirdi, sonra gözlerini büyüttü yorganı kaldırıp baktı, ağlama sesini ve titreme tavırlarını görünce yutkundum ve hafifçe gülümsedim. "Güzelim bunda bir şey yok..."
"Git buradan" dedi ağlayarak, yorganı başına kadar çekip sesli bir şekilde ağlamaya devam edince derin nefes aldım ve yorganı tutup çekmek istedim ama daha sıkı tutup izin vermediğinde üzülerek kaşlarımı çattım.
"Merza ben senin kocan olacağım, dün evlenme teklifini kabul ettin? Utanacak bir şey yok bu durumdan, her kız her ay olur biliyorsun..."
"Mirza ben utanıyorum, elimde değil. Üstelik senin yanında yatarken oldu! Bu...bu çok korkunç..."
"Korkunç falan değil Merza, üzülmene yada utanmana gerek yok güzelim? Biz seninle yakında karı - koca olacağız...yine de benden utanacak mısın? Sevdiğin adamdan?"
"Mirza ben diğer kızlar gibi rahat olamam, bu bana göre normal gelmiyor zaten..."
"Biliyorum. Olmak zorunda da değilsin zaten, ama ben senin kocan olacağım? Her şeyi benimle yaşayacaksın...o yüzden şimdi yavaş yavaş bana karşı bu utanma duygusunu biraz törpüleyelim olur mu? Lütfen" dediğimde yorganı kaldırıp bana baktı, beyaz yüzü kıpkırmızı olmuştu, o kadar sevimli ve çocuksu duruyordu ki bir gün karım olup koynumda yatacağını hayal edemiyordum! Çok tatlıydı.
"Benim...benim şeye gitmem lazım..." onu kollarıma aldığım gibi yataktan kalktığımda ufak bir şaşkına girip gözlerini kırpıştırıp bana bakınca gülümsedim ve alnını öptüm, o ise mahçup bir şekilde yüzünü buruşturdu ve başını eğdi. "Tiksinmedin mi? O şeyden..."
"O şey dediğin normal bir şey. Pis kanların gidiyor, biz erkeler de öyle bir şans yok" kıkırdadı.
"Sen öyle olsaydın biraz şey olurdu...komik" dedi sonra kıkırdadı, bende gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mirza ♾️ Merza
RomanceBaba ve oğul...babanın kardeşi, oğlunun halası olan kişi bir suikaste kurban gider, ve bunu yapanları bulmak İçin uğraşırlar, ama yerleri bulunmaz. Sadece tek bir kişi onların yerini biliyordur. O aileden doğan kız, Merza. Merza'nın ailesi bir kat...