♾️ 3. Bölüm ♾️

200 22 0
                                    

Mirza Saraçoğlu.

Sabah = 05.00

"Başlıyoruz, çıkın arabadan" dediğimde herkes dikkatle araban çıktı, en son bende arabadan çıktım ve araca baktım ağacın altına güzel bir şekilde gizlenmiş halde duruyordu ve sahte tek kullanımlık plakaları taktığımız anda da kimse bulamayacaktı, aracı da denize postaladıktan sonra arasınlar dursunlar bakalım.

Maskeyi yüzüme geçirip ellerime siyah deri eldivenleri giydim ve önden gitmeye başladım adamlar da arkamdan geliyordu, onlar binanın önüne yürürken bende binanın arkasından gitmek için arka bahçeyi dolandım, geldiğimde ise ilk önce tam karşımdaki köşeden kule gibi yere baktım ve kamerayı gördüm, hızlı bir şekilde koşarak kuleye ulaştığımda belimden silahı çıkarıp namlusuna susturucu yerleştirdim ve kameraya nişan alıp ateş ettim.

Kamera cızırdadıktan sonra hemen silahı belime yerleştirip ellerimi çitlerin halkalarına geçirerek tırmanmaya başladım, diğer tarafa ulaştığımda binanın arka kapısına doğru sessizce ilerledim ve silahımı çıkarıp merdivenleri aştıktan sonra kapı kilidin etrafına ses yalıtım süngerini sarmaya başladım, sonra ise susturucu silahımla kilide nişan alıp ateş etmenin ardından diğer kilitlere de aynı şeyi uyguladım, rahat beş tane kilit vardı ve hepsi de sağlam kilitlerdi ama kurşun kadar değildi.

Kapı güvenliği çok sağlam ayrıca muhtemelen içerde ses dedektörü de vardı düşük desibel sesleri algılayacak bir alet belli bir ses olduğunda alet yüksek sesle alarm çaldırmaya başlar, buranın zifiri karanlık ve başı boş olmasının sebebi buydu, kapı ve ses aygıtı. Güvenli bir alandı içeriden dışarıdan kimse kolay girip çıkamazdı ama bir ses yalıtım süngeri, susturucu silah olursa giremeyeceğiniz hiçbir yer olamaz.

Kapıyı açıp içeri girdim ve kapattıktan sonra ayakkabılarımı çıkardım ses olmaması için. Ses yapmasınlar diye giymiş olduğum ayakkabılarımı çıkardım ve yürümeye başladım, hızlanarak ilerledim ve ilk olarak kamera odasının olduğu yere gitmek için hareket ettim, gece görüşü muhtemelen vardı.

Kalemimi çıkardım ve arkasındaki düğmeye basmamla ufak gece görüşü kamerası açıldı ve etrafa tuttum, hemen duvarın en başındaki odanın yanında Kamera Odası görünce kalemin tepesine baş barmağımı bastırıp kamerayı kapattım, ve süngeri kapının tokmağına sararak kapıyı açtığımda sırtı dönük, sandalyede oturmuş orta yaşlı bir adamla karşılaştım.

Bacaklarını uzatmış masaya uyudu uyuyacaktı, sırıttım ve cebimden hemen bezle narkozu çıkardım, üzerine biraz döktükten sonra sessizce yaklaşıp burnuna tutmamla mücadele etmeye başladı, kollarını tek elimle tutmaya çalışıp bezi burnuna iyice yapıştırdığımda bir kaç nefes alışta hareketleri kesildi ve uyudu, onu serbest bırakıp hemen bütün kameralara baktım, dediğim gibi gece görüşü vardı şansım vardı ki uykucu oturduğu yerden para almaya meraklı it görmemişti beni.

Kameraların hemen geçmiş gece görüşünü kapatıp geçmişten silmek için de zaman dilimini ayarladım ve odadan çıktım, ve aradığım kişiyi bulup kaçırmak için sessiz ve hızlı adımlarla sonuncu kata çıkmaya başladım.

Kata geldiğimde koridorun ortasına doğru gidip durdum ve ortadaki kapıyı sessizce aralayıp içeri girdim, telefonumu çıkarıp flaşı açtığımda hızlıca etrafa bakındım tek bir tane dolap, bir tane masa sandalye vardı arkamı döndüğümde ise tekli eski bir ranzada sırtı dönük sarışın biri uyuyordu, telefonumdaki fotoğrafa baktığımda gözleri mavi saçları kalçasının aşağına gelen bukle saçlı kıza baktım, sonra sırtı dönük kıza.

Telefonumu cebime koyup hızlıca yanına gittim ve omzunu tuttuğum gibi sırt üstü yatırdığımda bir an afalladım.

Hafif dolgun dudaklı, pembe yanaklı, estetik ameliyatı olmuş gibi düzgün olan burunlu kıza baktım, resmen masum melek gibiydi. Kaşlarımı çattığımda hafifçe gözlerini araladı, içimden küfür etmemle gözlerini büyüttü ve tam bağırmak üzere iken elimle hemen ağzını kapattım ve dişlerimin arasından konuştum. "Bak eğer çığlık falan atarsan sende, bende yanarız haberin olsun, tek bilmen gereken şey benimle geleceğin" dediğimde başını hızla iki yana salladı ve benden kurtulmak İçin ellerini göğsüme dayayıp itmeye çalıştığında küfür ettim. "Bana zorluk çıkarma sarışın" suratıma yediğim yumrukla bir an afallasam da sakin olmak İçin derin nefes aldım ve narkozlu olan bezi çıkarıp hemen burnuna dayadım. "Söz dinlemeyen bir yapın var, listeme ekledim, yumruk attığını da unutmayacağım? Hesabını keseceğim" dediğimde gözleri korkuyla bana baktı, sonra sakinleşti ve gözlerini kapatıp kendisini bıraktığında derin nefes aldım ve geri çekildim.

Dışarısı soğuk olduğu İçin üşümemesi uğruna dolaptan bir tane mont çıkardım ve yanına gidip kollarını tutup göğsüme bastırdım, kollarını giydirdikten sonra sırt üstü yatırıp fermuarla önünü kapattım ve kollarından ve belinden tutup yerimde doğruldum ve onu sırtıma koyup odadan sessizce çıktım.

Alt kata indim ve güvenlik kamerasındaki giriş noktamdan başlayan her şeyi sildim, ve bilgisayarla virüs kaptırıp bloke etmek için sitelere girdim ve sırıtmaya engel olamadım. "Seni sapık zannedecekler işinden ettiğim için kusura bakma artık" deyip hala uyuyan adama baktım ve sonra odadan çıkıp kapıyı kapattım ve dikkatle merdivenlere yaklaştım.

Binadan çıktığımda rahat bir şekilde elimi kolumu sallayarak arka kapıdan çıktım ve binanın önüne varmak İçin sola döndüm, bahçede yürüyüp çıkış yaptığımda ise adamlara baktım, binanın dışında ellerinde silahlarla ağaç gibi dikiliyorlardı sırtımdaki kıza baktıklarında dişlerimi sıktım. "Hadi gidelim mal gibi durmayın!" dediğimde hepsi başlarını sallayıp ilerlemeye başladı.

Arabanın içinde bindiğimizde maskemi çıkardım ve eldivenleri de bir yere sallayıp derin nefes aldığımda kızın başı kıpırdandı, başımı eğip yüzüne baktığımda kafasını bacaklarımın üzerinde oynattı ve gözlerini araladı, normalde narkoz etki ederdi ama sanırım az beze az bir şey damlatmış olmam gerekiyordu, yoksa mışıl mışıl uyuması gerekiyordu, sersemlemiş bir şekilde ilk cümlesi şu oldu.

"Benden ne istiyorsun?" onun duyacağı şekilde konuştum.

"Aileni istiyoruz, ve yerini bulamıyoruz? Tek anahtar sensin"

"Neden?" diye sordu halsiz ve uykulu bir şekilde, sırıttım.

"Çünkü onların yerini bir tek sen biliyorsun, sen bizi onlara götürecek olan tek anahtarsın sarışın"

Mirza ♾️ Merza Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin