Korkmuyordum, ürkmüyordum ama sadece biraz tedirgindim Berker sinirliydi ve grup da tam karşımızda durunca ben Berker'in arkasına geçtim oda kolunu hafifçe kaldırdı beni korumak için, Akay'a baktığımda gözlerinin ela olduğunu gördüm, sarı gibiydi. Canlıydı. Ve güzeldi. Yüzündeki çapraz rahat gülümsemeyle gözlerimi kırpıştırdım, sessizliği bozan Akay olmuştu, sesi karizmatik ve biraz sertti. Şarkılık bir sesi vardı. "Ne yazık ki sizin sınıfa misafirler gelecekmiş? Tüh" dediğinde sesindeki alay rahatsız ediciydi. Berker ona karşılık verdi.
"Sınıfımızda istenmiyorsunuz, hatta okulda!"
"Ne yapalım yani topçu? Gidelim mi? Seni atarım kendim yerine? Benim kadar paranız yok, buradaki müdürü bile ben parayla satın aldım" deyip dişlerini sıktı ve bıraktı, sonra alayla konuştu. "Sen akıllı adamsın Berker, hangi sularda süzüldüğüne dikkat edersin umarım" dediğinde bakışları beni buldu, dudaklarım aralık hafif kaşlarım çatılı ona bakarken oda bana bakıyordu, bir an afallamış gibiydi sanki, anlam veremedim. Tek kaşını kaldırıp bir adım daha attığında Berker hemen önüme geçti.
"Sınıfa gitmiyor muydun Akay?" dediğinde hiçbir şey demedi, yanımızdan geçerken saniyelik bana baktıktan sonra arkadaşlarıyla sohbet ederek sınıfa doğru yürüdüler, bende anlamsız bir şekilde başımı Berker'e çevirdim.
"Neden bana uzunca baktı?"
"İlgisini çektin" dedi ve dudaklarını yalayıp derin nefes alarak kolunu omzuma attı. "O çok nadir birine uzun uzun bakar, kız yada erkek olsun fark etmez. Dikkatini çektiği kişilere gözünü kırpmadan keskin bir şekilde bakar, genelde sakin bakar ama keskin olduğunu unutmamak gerek. Bakışları ürkütücü olabilir" dediğinde başımı salladım, derin bir nefes alıp beni yemekhanenin yoluna doğru yönlendirdi ve sırıttı. "En son orası kaldı, sınıftaki arkadaşlara haber veririz Akay olayını aynı zaman da sende orayı görmüş ve sınıftaki kişilerle tanışmış olursun" dediğinde gergince yüzümü buruşturdum.
"Ben utanırım ama, hepsiyle tanışıp konuşamam ki..."
"Merak etme ben varım yanında, sakin ol. Herkes okulda ilk öğrenci oldu, durumu yaşayıp bildikleri için halden anlarlar" deyip beni hafifçe gıdıklayınca keyfim yerine gelmişti ve gülmüştüm oda memnun bir gülümsemeyle bana baktı. Yemekhaneden sonra sınıfa doğru ilerliyorduk tanıştığım bir kaç çocuk ve kızlarla grup halinde ilerliyorduk Berker de yanımdaydı yeni tanıştığım kızlardan biri Esin, sitemle konuşmuştu.
"Şu çocuğu en sonunda grup olup bir yerde dövmek gerek, nefret ediyorum ondan"
"Herkes nefret ediyor ondan...çok kötü biri" dedi Can ona katılarak, bense o çocuğa karşı ters bir şey hissedemiyordum tehlikeli olsa bile. Ama sonuçta onu da tanımıyordum, bu çocukların böyle demelerinin bir sebepleri olmalıydı.
"Neden peki?" diye sorduğumda hepsi durup bana bakınca çocuk gibi tedirgin bir şekilde kaşlarımı çattım. "Kötü bir şey mi dedim? Sadece sordum"
"Bahçede birine bilerek omuz atan ve sonra da yumruklayan biri o Merza, çocuğa durduk yerde sataşmıştı"
"Ama kimse durduk yerde sataşmaz Kİ Can" dediğimde omuz silkti.
"Ben gördüğümü söylüyorum, neyse içeri geçelim" dediğinde dudaklarımı büzdüm, onların hepsi sınıfa giderken Berker yanımda kalmıştı.
"Kaostan beslenen bir psikopat kısaca, arkadaşları da kızlara sataşıyordu o ise keyif alıyordu" dediğinde başımı eğdim, içeri girdiğimizde bakışlarımı etrafta dolaştırdım ve onları gördüm, iki kişi en arkada diğer iki kişi onların önünde ve o çocuk tek bir şekilde onların önünde oturuyordu, Berker'in titrediğini ve yumruklarını sıktığını gördüğümde kaşlarımı endişeyle çattım.
"Sen iyi misin?" bir adım öne gidince Akay sarı gözlerini ona çevirip tek kaşını kaldırarak bakınca Berker bir adım daha attı.
"Akay yerimden kalk hemen, burası senin takıldığın sınıflardan biri değil? Kafana göre istediğin yere oturamazsın..."
"Oturuyorum ama şu an"
"Kalkmasını da bilirsin, bu kağıtta müdürün sıralamış olduğu oturuş şekli var..." yerinden kalkıp bize doğru yaklaştığında yutkundum, Berker'den bir kaç santim uzun olduğu İçin yüzünü net bir şekilde görebiliyordum, Akay alayla kaşlarını kaldırıp kağıda baktı sonra kağıdı alıp herkesin önünde yırtmaya başlayınca hafifçe gözlerimi büyüttüm.
"Kalkmıyorum da müdürün kurduğu sisteme uyup da oturmuyorum da, üvey baban polis diye sana bir şey yapmayacağımı sanma Berker" deyip onu itince Berker de bana çarptı, dengem sarsılınca ufak bir çığlık atıp dengemi korumak İçin sıraya tutunmaya çalışırken yanlışlıkla onun kolunu tutmuştum ve dengemi saplamıştım, gözlerimi büyütüp bir anda korkup ve utanarak ona baktığımda kaşlarını çatmış bir koluna bir bana bakıyordu, hemen elimi çekip yanaklarım ısınmış bir halde yutkundum.
"Çok özür dilerim, ben...isteyerek olmadı yemin ederim dengemi korumak İçin sıraya tutunmak isterken sana denk geldi" dediğimde kaşlarını çatmayı bırakıp bana bakmaya devam edince tekrar yutkunarak geri çekildim, Berker omzumu tutup beni arkaya çekti ve hırsla konuştu.
"Gel Merza başka yer..." o sırada arkamızdan biri seslendi.
"Herkes otursun yerine hadi!" arkamı dönüp baktığımda öğretmen içeri girdi ve hepimize teker teker baktı, sonra Berker'e döndü ve elini kaldırıp konuştu.
"Oğlum çam ağacı mısın sen? Neden ayakta dikiliyorsun?" sınıfın bir kısmı gülünce ben üzülerek Berker'e baktım, o sırada hoca bana seslendi. "Yeni kız, sende istersen yerine otur" dediğinde etrafa baktım, iki tane boş bir yer vardı, Berker o tarafa doğru yürüyünce bende peşinden gittim, ikimiz de sıraya oturduğumuzda Akay da oturdu ve bize bakıp önüne dönünce yutkundum.
Ders bittiğinde kitaplarımı sıranın altına koydum, Berker de sinirli sinirli kalemle oynayıp Akay'ın arkadaşlarına ve kendisine bakıyordu o sırada Akay dönüp bize bakınca bakışlarımı kaçırdım, Esin içeri girince büyük bir coşkuyla sınıfa daldı.
"Hey millet beni dinleyin! Yarın akşam okulda şu yabancı oğlan Kanada'lı herifin evinde parti var! Bizzat kendisi bütün okulu çağırdı"
"O kim?" diye sorduğumda Akay'ın bakışlarını iliklerime kadar üzerimde hissedebiliyordum!
"O dediğin çocuk Leo! İsmi Kanada'lılara göre garip Lord'un uşağı gibi bir ismi var ama yakışıklı bir çocuk oldukça, ve ailesi çok zengin! Ona çok aşık olduğumu yarın akşam söylemek istiyorum!"
"Adamamı aşıksın yoksa parasına mı?" Akay'ın arkadaşlarından biri söyleyince dönüp ona baktım, kendi aralarında gülmeye başladıklarında bakışlarımı Akay'a çevirdim, bana bakıyordu ama onun yüzünde arkadaşlarının aksine tek mimik bile oynamıyordu. Esin öfkeyle onlara patladı.
"Elbette ki çocuğun kendisine, ben kıza o çocuğu tanıtmak İçin söylüyorum. Neden her kız para avcısıymış muamelesi görüyor Kİ! Her kız öyle olacak diye bir şey yok! Adi pisliğin teksiniz!" diye bağırıp sınıftan gidince gülüşmeye devam ettiklerinde rahatız oldum ve tekrar ona baktım, bu sefer bende tepki gösterdim.
"Bunda gülünecek ne gibi bir eğlence buldunuz anlamadım, küçük beyinlisiniz" dediğimde hepsi gülmeyi bırakıp bana sertçe baktıklarında Berker yutkundu ve kolumu tutup beni ayağı kaldırdı, Akay ise tek kaşını kaldırmış bize bakıyordu.
"Kan şekerin düştü herhalde öfkelisin..." dibime girdi. "Sakın bulaşma dedim sana!"
"Ama yaptıkları..."
"Biliyorum kötü..."
"Hey yeni kız!" dedi içlerinden biri, Berker'in önünden çıkıp onlara baktığımda siyah saçlı siyah gözlü olan çocuk konuştu.
"Yenisin diye bir şey söylemek yada yapmak istemiyoruz, ama haddini aşarsan senin için iyi olmaz...dikkat et" dediğinde derin nefes aldım. Berker onlara tersçe bakıp kolumu tuttu, Akay ise bana pür dikkatle bakınca gerginleştim ve hemen Berker'in beni çıkarmasını beklemeden ben onu çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mirza ♾️ Merza
RomanceBaba ve oğul...babanın kardeşi, oğlunun halası olan kişi bir suikaste kurban gider, ve bunu yapanları bulmak İçin uğraşırlar, ama yerleri bulunmaz. Sadece tek bir kişi onların yerini biliyordur. O aileden doğan kız, Merza. Merza'nın ailesi bir kat...