Mirza Saraçoğlu.
Gözlerimi araladığımda mis gibi hatunumun çiçeksi teni ve saçları kokuyordu bu koku cennetin kokusu gibiydi sanki cennet çok daha güzel kokuyordur ama bu kokuda ona benzetme yapılabilir türdendi, dirseklerimde doğrulup ona doğru eğildim ve ellerimi yatağa dayayıp gülümseyerek uyuyuşunu izledim, sırtı dönük dudakları aralık melek gibi uyuyordu, up uzun saçları kuleden sarkar gibi yataktan zemine sarkıyordu, parmaklarımı narince yanağında gezdirdim. "Benim güzel Rapunzel'im" deyip şakağını öptüm ve yerimde doğrulup yataktan kalkarak lavaboya gittim.
Takım elbisemin yakalarını düzeltip altın ince zincirimi taktım ve üç düğmeyi açık bırakıp parfümümü sıktıktan sonra son kez hayatıma baktım, hala uyuyordu minnoş sırıtarak odadan çıkıp ona güzel bir sürpriz yapmak için aşağı indim, kapıyı açtığımda korumalar bana bakınca ellerimi ceplerime koydum. "Biriniz çiçekçiye gitsin, gülünden tut papatyasına kadar bütün çiçeklerden alın ve getirin" dediğimde sarışın korumam hemen başını eğdi.
"Ben hemen giderim efendim" deyip bahçeden uzaklaşınca başımı hafifçe eğdim.
"İyi nöbetler beyler"
"Sağ olun efendim" dedi hepsi, gülümsedim.
"Kahvaltı ettiniz mi siz?"
"Ettik efendim, sağ olun" dedi hepsi, başımı sallayıp kapıyı kapattım ve mutfağa girdiğimde aşçı ve hizmetçiler masayı kurmak için hazırlık yapıyordu, yüzleri yine döküktü Ay'ın kardeşi Çiçek de bir kenarda oturmuş oyuncak bebeğiyle oynuyordu, içim burkulsa da dişlerimi sıktım ve güçlü olmaları İçin emir verdim.
"Dimdik durun, üzülmeyin! Merza'nın hala hiçbir şeyden haberi yok ben ona zamanı geldiğinde söyleyeceğim siz bir şey belli etmeyeceksiniz! Üzüleceğinize dua edin daha çok sevaba girersiniz" dediğimde Çiçek ayaklandı, bana doğru koştu ve kollarını açınca hafifçe gülümsedim ve eğilip onu kucağıma aldım, kızıl saçlarını arkaya attığımda gözlerime baktı ve derin nefes aldı.
"Rapunzel nerede Mirza amca? Onun saçlarıyla oynamak istiyorum" dediğinde sırıttım ve derin nefes aldım.
"Odada uyuyor, uyansın onunla oynarsın" dediğimde sırıttı.
"Saçlarıyla oynarsam kızmaz mısın?"
"Kızmam"
"Ama o günüsü bana kızmıştın?" dediğinde çenesini tutup alnını öptüm ve derin nefes aldım.
"Çünkü rahatsız etmeni istemedim bizi daha henüz tanımıyordu onun saçlarıyla oynarken canını da yakmanı istemdim" dediğimde gülümsedi.
"Şimdi tanıyor"
"Evet, ve izin veriyorum. Narince oyna saçlarıyla" dediğimde yanağımı öptü ve başını salladı, gülümseyerek onu yere indirdiğimde bana bakmaya devam etti.
"Ben bahçede oynamak istiyorum"
"Git ama dikkatli ol, düşme" dediğimde başını salladı ve koşarak uzaklaşınca masaya geçtim.
Bir saat sonra korumam ellerinde koca çiçekle yanıma gelmişti ve nedense suratında sırıtma vardı, tek kaşımı kaldırıp çiçekleri sitemli bir halde sopa alır gibi aldım ve dudaklarımı büzdüm. "Hayırdır sırıtmalar falan?"
"Hanımcılık kazanıyor" dediğinde gözlerimi kıstım ve alayla sırıttım.
"Seven insan sadece sevdiği için yapar, buna hanımcılık bilmem ne demek doğru değil? Doğru olan 'Değer verdiğini gösteriyor' demektir. İleride sevgilin olursa aklında bulunsun" deyip yanından gittim ve gülümseyerek merdivenlere çıktım, odama girdiğimde güzelimi yatakta göremedim arkamdan minik minik pıtır pıtır ayak sesleri gelince arkamı döndüm ve ona baktım, yüzünü kuruluyordu ve işi bittiğinde yüzü pembe pembe olmuştu. Yeni doğan bir bebeğin teni gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mirza ♾️ Merza
RomanceBaba ve oğul...babanın kardeşi, oğlunun halası olan kişi bir suikaste kurban gider, ve bunu yapanları bulmak İçin uğraşırlar, ama yerleri bulunmaz. Sadece tek bir kişi onların yerini biliyordur. O aileden doğan kız, Merza. Merza'nın ailesi bir kat...
