♾ 42. Bölüm ♾

75 7 0
                                    

Gözlerimi zorlukla açtım ve ellerimle yüzümü sıvazladım o kadar uykusuz ve yorgundum ki elimi kaldırsam ölecek gibi hissediyordum ama benim görevlerim vardı ilk görevim de sevdiğim kıza destek olup onu iyileştirmemdi.
Başımı sağa çevirip baktığımda bir an gözlerim yerinden çıkacak gibi kadar büyüdü.

Serum şişesi bitmiş, ve kendisi yoktu yatakta.

Panikle yerimde kalktım, odamdaki balkonun kapılarını açık gördüğümde endişeyle hemen ayaklanıp koşarak balkona çıktığımda onu görünce rahatlamıştım, derin bir nefes alıp verdim ve yanına doğru ilerledim, kollarını bedenine sarmış kısa kollu bir halde öylece dışarıyı izliyordu, hava kasvetli ve soğuktu.

Odama girip hemen içi polar olan hırkamı alıp tekrar yanına gittim, beni fark ettiğini gördüğümde derin nefes alıp verdim ve sakince konuştum. "Üşüyeceksin, üzerine bunu sermemi ister misin?" diye sorduğumda bana baktı, mavi gözleri buruk ve ruhsuz bakıyordu, yüzü solgun ve hasta gibiydi. İçime oturmuştu onun bu hali. Boğazımda bir yumruk oluşmuş gözlerim dolmuştu.

"Biraz hava almak istemiştim" dediğinde gülümsedim.

"Çok iyi yapmışsın, ama hasta olacaksın üşürsün, üzerine bunu sereyim" deyip ileri gittiğimde panikle geri çekildi ve ellerini kaldırınca hemen durdum ve ellerimi havaya kaldırıp sakince konuştum. "Tamam bir şey yok güzelim, yaklaşmıyorum sakin ol. Al sen giy" deyip ona uzattığımda içim yanmıştı, orospu çocukları ona baskı uygulayıp korkutmuşsa benden bile ödü kopuyordu!

"Sen onlardan değilsin değil mi? Beni obje olarak görüp sırf tatmin olmak İçin bedenimi kullanacak olanlardan değilsin değil mi?" diye burukça sorunca dişlerimi sıktım, orospu çocukları! Psikolojik şiddet uyguladıkları yetmiyormuş gibi bir de ona...dokunduklarını düşündüğüm de dişlerimi sıktım ve zorlukla başımı iki yana salladım.

"Beni tanıyorsun Merza, sana asla o şekilde yaklaşmadığımı ve hiç yaklaşmayacağımı biliyorsun. Seni o kefeye koymuyorum, sana nasıl şiddet uyguladılar tahmin ediyorum, ama ben o gavatlardan değilim olmayacağım da!" deyip gözlerimi sıkıca kapattığımda kollarını bana doladığını fark ettim, içim ısınmış ve coşkuyla taşmaya başlamıştı mutluluğum.

"Sen kötü değilsin"

"Değilim, asla değilim...bende sana sarılabilir miyim? İster misin?" diye sorduğumda başını salladı, gülümseyerek ve sessizce ağlamaya başlayarak kollarımı ona doladım ve gözlerimi aralayıp ona sıkıca sarıldığımda oda hıçkırdı.

"Seni üzdüysem beni affet, ben o kadar kötüydüm ki seni de bir an onlardan sandım" dediğinde başımı iki yana salladım.

"Asla değilim, beni tanıyorsun. Onlar benim için en uç köşesinde, önemli olan senin ruhunu sevmem ve seviyorum da...seni seviyorum" deyip alnını öptüğümde birbirimize sıkıca sarılmaya devam ettik.

Duş aldığında kapının önünde beklemiştim olası bir durumda panik geçirirse kriz geçirirse tekrar diye öylece yere oturup bekliyordum, sonunda çıktığında ise çiçek kokuları burnuma gelmeye başladı yerimden kalkıp ona baktığımda gözüme ilk alnındaki yara olmuştu, ellerimi yanaklarına koyduğumda gözlerini kapattı çok şükür ki ona dokunduğumda artık irkilmiyordu korkmuyordu.

Yarayı öptüğümde hafifçe gülümsedi, guruldama sesi duyduğumuzda içtenlikle gülümsedim o ise utanmış halde bakışları yerdeydi, alnını tekrar öpüp ellerini tuttum ve hafifçe sıktım. "Benim güzelim acıkmış mı?" diye sorduğumda başını salladı, kıkırdadım ve kolumu uzatıp kenara çekildim. "O halde gidelim yiyelim" dediğimde sırıttı ve başını sallayıp koluma girdi.

Mirza ♾️ Merza Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin