Önce ki bölümü atlamayın❤️
Keyifli okumalar :)_
Aradan geçen iki saatin ardından kapının tıklanması üzerine üzerinde ki damatlıkla beraber ayaklandı Deniz.
-Gel
Yüzünde ki düz bir ifadeyle kapıyı açan otuz iki yaşında ki adam ağır adımları ile ilerledi birazdan eşi olacak gencin yanına.
-Herkes hazır. Nikah memuru da gelmek üzere aşağı inmemiz gerekiyor.
Aziz ortalıkta yokken annesinin söyledikleriyle kafası karışan Deniz bir şeyler söylemek ister bir ifadeyle, rahatsızca kıpırdandı koca cüsseli adamın karşısında.
-Söyle ne oldu?
Deniz daha ağzını bile açmadan Aziz'in birşeyler olduğunu anlaması, hal ve hareketlerini dikkatlice izlemesi Denizi oldukça şaşırtmıştı.
-Bugün annen ile konuştuk. Bir takım şeyler söyledi, senden bahsetti.
-Normal. Bu aileye damat geliyorsun.
-Ve aynı zamanda sana layık bir eş olmam gerektiğinin de altını çizdi. Birbirimizden bir beklentimiz olmayacak demiştin?
Diye sorar gibi tonlamasına karşılık derin bir nefes aldı Aziz. Ve ardından bakışlarını diğer yöne çevirerek devam etti.
-Annem senin büyüğündür. Sert bir kadındır ama yumuşak bir tarafı vardır sert görünüşünün altında. O ne derse ikiletmeden kabul etmen seni onun gözünde iyi bir damat yapar ve seni oğlu gibi sevmeye başlar. Ki bu da bu konakta ki rahatın için en önemli detay bunu unutma. Yani annem söylemesi gerekenleri söylemiş büyüğün olarak. Bu söylediklerinin gerçekleşeceği anlamına gelmiyor.
-İyi, sevindim bunu duymama.
-Ha bu şu demek değil ki insanların ağzına laf vereceğiz. Bu evlilik bir düşmanlığı bitirmek için yapılmış birşey olabilir ama hazırlıklardan da gördüğün gibi herkes için gerçek bir evlilik. Bizim için olmasa bile...
O yüzden herkesin yanındayken birbirimize iyi ve saygılı bir eş gibi gözükürsek sorun olmaz.-Ama bana bu kadarından bahsetmemiştin. Ne yani sırf insanları inandırmak için rol mü yapacağız?
-Gerekirse evet.
Bak şunu aklından çıkarma! İnsanların, özellikle de aile büyüklerimizin isteklerine karşı çıkmaman senin onların gözünde ki kıymetini arttırır. Onlarla savaşman ve ters düşmen sadece seni değil beni de zor durumda bırakır ki bu evliliği senin kadar benim de istemediğimi biliyorsun. Yani burada düşünmen gereken biri daha var.Dediğinde Deniz hafifçe salladı kafasını.
Ona göre Aziz de sonuna kadar haklıydı. Sonuçta ilk karşılaşmaları her ne kadar hoş olmasa bile sonrasında kendisine karşı gayet açık ve net olmuştu.
Az sonra alkışlar altında beraber aşağı indiklerinde nikah faslına hiç beklemeden geçilmişti.
Nikah memurunun sorduğu klasik soruyu ikisi de cevaplayıp önlerinde bulunan defteri imzaladıktan sonra akşama kadar oynayan insanlara ve bitmek bilmeyen oyun havasının sesine maruz kaldılar.
-Ben odaya çıksam ayıp olur mu?
-Efendim?
Yüksek müzik sesinden dolayı Aziz'in anlamaz bakışlarına karşı sorusunu daha yüksek bir ses ile tekrarladı Deniz.
-Yukarı çıksam diyorum odama. Ayıp olur mu?
-Biraz daha sabret, az kaldı bitiyor zaten.
Ve biraz sonra neredeyse avluya sığmayan kalabalık dağıldığında Aziz Deniz'in elinden tutarak odaya doğru adımladı.
Bu yaptığı şey Deniz'i her ne kadar şaşırtsa da sonradan anlamıştı.
Nikahtan önce konuştukları gibi, bu evlilik herkes için gerçekti ve öyle davranmak zorundalardı.-Aynı yatakta uyumamız senin için sıkıntı olur mu?
Bir yandan kol düğmesini çözerken diğer yandan rahat bir tavırla sorduğu soru yanaklarının alev almasına neden oldu Deniz'in.
-Nasıl yani, beraber mi?
-Evet. Ben kanepede uyuyamam pek.
-Tamam ben yatarım o zaman.
-O zaman da sen rahat edemezsin. Hem sana birşey yapacak değilim neden korkuyorsun ki?
-Korkmuyorum. Sadece baş başayken evli çiftler gibi davranmamıza gerek yok. Ben elimi kolumu bile nereye koyacağımı bilmiyorum şuan..
Senin için normal bir durum olabilir. Ama ben daha önce evlenmedim malum.-Annem mi söyledi?
Diye sorarken yine şaşırmıştı Deniz. Tam olarak önceki evliliğinden haberi olduğunu söylemese de yine anlamıştı Aziz.
Ve bu Deniz'in gözünde onun gayet dikkatli ve analizci bir kişilik olduğunun göstergesiydi.
-Neyi?
-Evli olduğumu. Yani önceden..
-Evet. Çocuğun olduğunu da biliyorum. Henüz kendisini görmedim gerçi ama tanışırız yarın.
-Gerek yok.
-????
-Yani Umut benin oğlum diye ve biz evliyiz diye onunla iletişim kurmana gerek yok. Ayrıca o zaten kimseyle konuşmaz ve baba oğul olarak bir ilişkimiz de yok bizim. Şimdi nerede uyuduğuna karar verirsen ışığı kapatacağım artık. Malum yarın erken uyanmam lazım şirkete geçeceğim.
-Ben kanepede uyurum. Sen rahatını bozma.
-Keyfin bilir.
Dediğinde Deniz yataktan altığı yastığını kanepeye bırakarak homurdandı.
-Ruhsuz şey.
-Yerinde olsam arkamdan saydırmak için uykuya dalmamı beklerdim. Malum can güvenliğin söz konusu.
Derken Deniz'in tüm bedenini ateşler sardı adeta.
Utancından ısırdığı alt dudağını neredeyse kanatacakken herhangi bir cevap vermeden uyumayı seçti.
![](https://img.wattpad.com/cover/335300163-288-k302814.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşmanın Oğlu - Gay
Ficțiune adolescenți[TAMAMLANDI] Birbirlerine düşman iki akraba ailenin zoraki evlendirilen çocukları Deniz ve Aziz'in hikayesi 🖤 Bu kitap'ın geçtiği evrende eşcinsel evlilikler yasaldır! Başlangıç: 01.03.23 Bitiş: 30.05.23