Yazar'dan;
-Acaba Sude'nin gerçek babası kim?
Diye sordu Deniz yatakta kafasını Aziz'in göğsüne yaslamış bir şekilde.
-Bilmiyorum ama merak ediyorum tabii. Sanırım Gülendam yenge kendisi açıklamadan öğrenemeyeceğiz. Gerçi bu en son düşüneceğimiz şey malum olanlar.
-O alçağın durumu nasıl?
-Birşeyi yok ufak bir baygınlık geçirmiş. Gülendam yenge kafasını da patlattığı için yirmi dört saat hastanede tutacağız demiş doktor.
-Ölmüyorda birde. Arsız şey..
-Sen onu boşverde. Yine bensiz işlere kalkışmışsın dün gece laf arasında geçirdin ama konuşamadık.
-Bensiz derken? Her adımını bilmeliyim diyen kıskanç kocalara mı dönüşüyorsun yavaştan?
-Hayır sevgilim. Sadece beni de dahil etmiyorsun diye küçük bir üzüntü yaşıyorum haliyle.
-Ama birtanem senin bünyen hassas. Stres sana iyi gelmiyor, bak gece uyuyamadın başının ağrısından. Yoksa ben de entrikalarımı Mahmutla değil kocamla çevirmeyi çok isterim ama sen sağlığın için dışında kal yinede.
-Sen de beni iyice çıt kırıldım bişey yaptın. Ben her türlü üzüntünün de stresinde üstesinden gelirim bir kere. Aziz ağayım ben, unuttun herhalde?
-Unutmadım tabii. Ama biliyorsun stres hafızanın geri gelmesi ihtimalini zorlaştırıyor.
-Boşver ben artık alıştım. Ayrıca hayatımda ki en önemli iki varlıktan birini, seni hatırladım. Umut'un gelişini heyecanla beklediğim günleri de hatırlamayı çok isterdim ama bazen de belkide böylesi daha iyi diyorum. Hem zaten onun ilk adımlarına, ilk çıkardığı seslere uzaktanda olsa şahit oldum buna da şükür.
-
-Birde geçmişte olanlara dair ne ile karşılaşacağımı bilmiyorum buda beni biraz geriyor aslına. Yani geren şey duygularımla ilgili değil yanlış anlama. Hani üzücü bir olay olmuş mu tam olarak ne yaşamışım bilmiyorum.
-Neden yanlış anlayayım ki birtanem. Yani Umut'un annesiyle ilgili olan anılarında mutlu olman veya ona karşı birşeyler hissetmiş olman beni rahatsız etmez ki. Sonuçta bir gün her şeyi hatırladığında bugünlerimiz silinmeyecek. Ve bugün sen benim yanımdasın, beni seviyorsun, benim elimi tutuyorsun benim için önemli olan bugünümüz. Sen de daha fazla strese sokma kendini akışa bırak, zamana. Üzüleceğin birşey hatırlayacak olsan bile baş başa geleceğiz üstesinden. Bugüne kadar olduğu gibi.
-Doğru söylüyorsun. Biliyor musun senin en çok sevdiğim yanın bu işte..Beni kendine çeken, etkileyen yanın..
-Hangi yanımmış o?
-Mantıklısın, olgunsun. Yaşıtların gibi değilsin hiç. Hani şuan on dokuz yirmi yaşlarında ki gençlerin bazıları öyle değil, akılları bir karış havada. Hatta benim yaşımda ki çoğu kişinin bile..
Ama sen herkesin aksine hayattan istediklerini, hedeflerini bilen düşünceli birisin.-Yani eğlenceli değil miyim?
-Sevgilim tüm söylediklerimden bunu mu anladın?
-Ne bileyim övdün mü sövdün mü bilemedim. Evet yaşıtlarım gibi çok öyle gezmeyi eğlenmeyi seven bir insan değilim yani bunun derslerime odaklanmam ile çok bir alakası yok aslında hep böyleydim. Bu beni sıkıcı biri yapıyor mu sence?
-Evet yapıyor.
-Bak işte sıkıcıymışım.
-Peki sen benim gece hayatımın falan olduğunu gördün mü? Veya eğlenmek için bir yerlere gittiğimi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşmanın Oğlu - Gay
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] Birbirlerine düşman iki akraba ailenin zoraki evlendirilen çocukları Deniz ve Aziz'in hikayesi 🖤 Bu kitap'ın geçtiği evrende eşcinsel evlilikler yasaldır! Başlangıç: 01.03.23 Bitiş: 30.05.23