Düşmanın Oğlu - Gay

Altmış bir

Yazar'dan;

Gülendam duyduğu sese doğru döndüğünde aynı şekilde Sedat'ı da karşısında üstsüz bir şekilde gördü.

Gözlerinde biriken yaşlar sıra ile hızla yanaklarından aktığında cümleler zorlukla çıktı dudaklarından.

-Sakın!
Sakın peşimden gelme.

Deyip koşarak asansöre doğru yöneldi. O sırada Sedatta odanın içine dönerek gömleğini giyinmeye çalıştı.

-Kimdi o kadın?

Dedi az önce olanlara anlam vermeye çalşan diğer adam.

-

-Kim o kadın diye sordum Aslan!

Diye sordu gerçek adını bile bilmediği Sedat'a.

-Kimse, hiç kimse.

-Kimse mi? Ağlayarak gitti ne demek kimse..
Bana hayatımda kimse yok demiştin, yalan mı söyledin?

-Bekle beni burada döneceğim tamam mı?

Karşısında duran ve ela gözleri dolmuş otuzlu yaşlarında ki adamın omuzlarını tutarak cümlesini tamamladıktan sonra kapıya yönelirken kolunu tuttu.

-Umarım tüm bu olanlara dair mantıklı bir açıklaman vardır.

Söylediklerinin ardından kolunu bıraktı ve kapıdan çıkıp hızla asansöre doğru yöneldi Sedat.

Otelin çıkışı kapısından çıkıp etrafa bakınsa da Gülendam'a dair herhangi bir iz bulamadı.

Gülendam ise o sırada Şehir dışında bulunan otelin olduğu semtte hiç bilmediği bir sokağa girerek ağlayarak koşmaktaydı.

Seninle bi' daha aynı yolda yürümem
Seninle yürüyene yolda tuzakların var
Bir daha asla dokunmam tenine
Senin teninden önce duvarların var 🎶

Karşısına çıkan henüz tamamlanmamış inşaatlardan birine girdiğinde peşinde ki adam da arabasını durdurup Gülandam'ı takip etti.

Hızlı bir şekilde, canını acıtmak, kendisini nefessiz bırakmak istercesine girdiği inşaatta çıkmaya başladı merdivenleri.

Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum
Ağlaya ağlaya yosun tuttum
Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum
Ağlaya ağlaya yosun tuttum 🎶

En yükseğe ulaştığında esen rüzgar yanakları gamzeli kadının kumral saçlarını uçuşturduğunda rüzgarın tenini okşamasına izin verdi.

Açılan tüm yaralarına merhem olacakmış gibi..

Derin bir nefes vererek attığı cığlık ile yüreğinde ki tüm yüklerin bir nebze olsa hafiflediğini hissetti.

Derin bi' nefes alır gibi batıyoruz, yükümüz ağır
Yeni bi' söz söylemek için ölmek mi gerekir?
Hadi bi' cesaret sen de taşın altına koy elini
İnadına inadına sevişmeli bağır çağır 🎶

Hala peşinde olan adam ise sakin adımlar ile varlığını belli etmeyerek arkadan yaklaşıp kendisine çektiği gibi sarıldı Gülendam'a.

Neye uğradığını şaşırmış Kadın tanıdık gelen kokunun sahibine doğru çıkardı bakışlarını.

-Kadir?