Konağın kapısından içeri girdiğimizde herkes avluda toplanmış bizi bekliyordu.
Hastanede giyecek temiz kıyafetlere ihtiyacım olduğundan Aziz evden kıyafet isterken durumu da daha fazla saklayamamıştı haliyle.
Zaten iyileştiğim için de endişelenecek bir durum yoktu.
Bir çift zeytin siyahı gözler ile bakışlarımız kesiştiğinde boşta olan kolumu açtım ve siyah gözlerin minik sahibi kollarıma doğru koştu.
Umut'un elinden tutup avluda ki koltuğa doğru ilerledim ve kucağıma almak için tek elimi kullanmak isterken Aziz benden önce davranıp Umut'u havalandırdığı gibi tek dizimin üzerine bıraktı.
İlk kez onu oğlu ile temas halinde görmek mutlu hissettirmişti bana. Umarım en kısa sürede oğlu ile ilgili de birşeyler hatırlardı. Çünkü Beyhan hanım ve Gülendam'ın söylediğine göre gayet iyi giden bir evliliği vardı.
Umut bacağımın üzerine oturduğunda elimi önden geçirip belini sardım ve eğilip o mis kokulu pofoduk yanaklarına birer öpücük bıraktım.
-Özledin mi bakalım Deniz abiyi?
-
-Biliyor musun ben seni çok özledim. Hatta çok çok çok çok özledim.
Dediğimde herkesin bizi izliyor olması tuhaf hissettirse de pek takılmadan devam ettim.
-Şimdi kolum neden böyle diye merak ediyorsun biliyorum. Ama önemli birşey değil, küçük bir kazaydı sadece. Bu yüzden doktor amcalar biraz hastanede kalmam gerektiğini söylediler. Ama şuan çok iyiyim ve iyileşir iyileşmez seninle bir sürü resim çizeceğiz anlaştık mı? Hadi git bakalım şimdi Meryem ablanın yanına.
Desem bile kucağımdan inmek istemediğini farkettim.
-Hadi Umut odaya gidelim biz.
Meryem'in söylediklerini de umursamayınca en son elini tutarak onu da bizimle beraber odaya götürdüm. Sanırım çok özlediği için hiç ayrılmak istemiyordu şuan benden.
-Ben iyiyim, sen şirkete geçebilirsin aksamasın işlerin. Hem babanla da konuşacaktınız.
-Babam ile zaten konuştuk. Onun da şüphelendiği kimse yokmuş. Ayrıca birkaç gün şirkete geçmeyeceğim.
-Niye ki?
-Sen bu haldeyken çalışacağımı zannetmiyorsun herhalde?
-İyi de hasta değilim, vuruldum. Yani tek kolumu oynatamıyorum sadece o kadar. Diğer kolum hala sağlam, ayrıca bacaklarım da tutuyor çok şükür.
-Olsun. Hem bir süre gitmezsem şirket batmaz merak etme. Zaten her şeyle ilgilenmiyorum sadece yönetimde olduğumdan gerekince imza falan atıp toplantılara katılıyorum o kadar.
-Peki sen bilirsin.
-Hastaneden çıkmadan önce yemek yediğin için yemek ye diye ısrar etmeyeceğim. Akşam yemeğine kadar dinlen, akşam pansuman yapacağım ve sonrasında ilaç alacaksın.
-Biliyorum bunlar benim de aklımda.
-Ben işimi sağlama alayımda. Senin sağın solun belli olmaz.
-
-Ne yalan mı? Ne belli ben ilaç almak istemiyorum deyip aniden ilacı bırakmayacağın? Katır inadının nerede tutacağı belli değil.
Söylediği şeye göz devirirken kapıdan çıkmadan önce masada resim yapmakta olan Umut'a düz bir bakış atıp aşağıya indi.
-Ne çizdin bakalım?
![](https://img.wattpad.com/cover/335300163-288-k302814.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşmanın Oğlu - Gay
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] Birbirlerine düşman iki akraba ailenin zoraki evlendirilen çocukları Deniz ve Aziz'in hikayesi 🖤 Bu kitap'ın geçtiği evrende eşcinsel evlilikler yasaldır! Başlangıç: 01.03.23 Bitiş: 30.05.23